Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '11

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe gol atamıyor.

Bazen çok kötü oynar beklemedik bir galibiyet alırsınız kimi zaman da iyi oynadığınız bir karşılaşmanın sonunda maçtan beraberlikle ayrılır, puanlar kaybedersiniz.

Dün Fenerbahçe kazandığı karşılamalara göre çok daha iyi ve doğru bir futbol oynamasına karşın Samsunspor kalesine son vuruşu yapamadı.

İlk yarı ceza sahasına çok sayıda top göndermesine, ikinci devre rakip kaleye bol şut çekmesine rağmen golü bulamadı.

Fenerbahçe iyi oynadı, Samsunspor ne yaptı?

Elbette o da defansif anlamda doğru kademelerde bulundu. Birçok takımın aksine sert futbol oynamadı. Futbol dışı bir düşüncesi yoktu, ancak sadece savunmayı düşündü ki Şükrü Saraçoğlu atmosferi göz önüne alındığında fazlaca seçeneğinin olduğunu da söyleyemeyiz.

Fenerbahçe maç boyunca dengeli hücum etmeye çalıştı, sağ ve sol kanatları kullandı, yerden tek paslarla merkezden kaleye gitmek istedi.

Ne yapmak istediğini iyi bilen ve bunu da uygulayan bir takımdı.

Karşılaşmanın son dakikalarında Samsunspor’un geliştirdiği bir akında rakibinden önce kademeye giren Baroni defansif anlamda da dikkatli bir oyun oynayan Fenerbahçe’yi bize işaret ediyordu.

Ayrıca önemli bir futbol gerçegiğidir; bir taraf ne yaparsa yapsın golü bulamayınca diğeri de her şekilde savunmasında yıkılmadıkça psikolojik üstünlük savunan veya direnen tarafa doğru kayar.

Gol gelmeyince, maçı kazanamayınca ister istemez eksik bir şeyler de yapmış oluyorsunuz.

Neydi bunlar?

Önce Alex’i konuşalım.

Geçtiğimiz senelerde beş duran toptan en az birini gollük pozisyona dönüştürürdü. Hatta üç kornerden bir tanesi gol bile olabilirdi. Fenerbahçe’nin 6-2 kaybettiği Manchester deplasmanında dahi bu istatistik işlemişti.

Dün Alex topla çok fazla buluştu ama o bitirici toplar takım arkadaşlarıyla buluşamadı.

Alex mi atamadı yoksa o pozisyonda topu kaleye gönderecek doğru oyuncu mu yoktu?

Rakip defansif anlamda çok doğru kademeler yapıyorsa kanatlarda oynayan oyuncuların adam eksiltip, rakibin oyun düzenini bozması gerekir.

Stoch ve Ziegler ile Gökhan Gönül ve Özer bu anlamda tarif ettiğimiz şeyi yapamadı.

Stoch zaten bir kanat oyuncusu değil. Giderek bunu daha fazla hissettiriyor. Topla dikine gitmek yerine ceza sahası yakınlarında kaleye paralel çizgide ilerliyor ve sağ ayağı ile şut deniyor. Bu şekilde kendisini tutan iki oyuncuyu beraberinde götürüyor. İşte bu tip pozisyonlarda Ziegler’e sol tarafta boş alanlar kalıyor ama Stoch paslaşmak yerine kaleyi deniyor.

Özer ve Semih ikisi birden takımı çok fazla kasıyor. Özer de maç boyunca kanatlarda oynamak yerine Alex’in arkasında kalmayı tercih etti.

İlk yarı Alex, Semih ve Özer birbirlerinin alanları çok kapattı, sıkıştırdı. Bu tam da Samsunspor’un istediği bir kalabalıklaşma oldu.

Gökhan Gönül de hiç boş koşular yapamadı.

Dia oyunda kaldığı 6 dakika boyunca Fenerbahçe’nin aradığı kanattan adam eksilten hücum organizasyonlarını yaptı. Sakatlandığı pozisyon dahi bunun ürünüydü ki çıkması büyük talihsizlikti; Aykut Kocaman’ın futbolcusunun devam edemeyeceğine dair saha içinden gelen işaret karşısında yüzünün nasıl asıldığını hep beraber izledik.

Bienvenu ise bu oyunun çok uzağında yalnız kaldı.

Geçen seneki Bursaspor ve Gaziantepspor karşılaşmalarında da çok iyi oynamasına karşın Fenerbahçe gol atmada çok zorlanmıştı. Manisaspor maçını da eklediğimizde kapanan takımlara karşı farklı şeyler yapmak gerekliliğinin ortaya çıktığını görüyoruz.

Fenerbahçe gol atamıyor.

Fenerbahçe'nin golcüsü yok demek için erken olduğunu düşünüyorum. Kuşkusuz Niang benzeri bir forvet olsa çok iyi olurdu ama dünkü oyunla bu sonuca varamayız.

Rakiplerinin puan kaybettiği ve aradaki farkın açılabileceği bir haftada Fenerbahçe’nin puan kaybetme alışkanlığı ise son beş altı yılda artık giderek kronikleşen bir rahatsızlık halini almıştır. Fenerbahçe bu rahatsızlığına çözüm bulabilmiş olsaydı Aragones’in çalıştığı sezonu bir kenara koyarsak lig tarihi çok daha farklı bir şekilde yazılabilirdi.  

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..