Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '13

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe istediğini alamadı, Trabzonspor aldı, ya Hacıosmanoğlu?

Fenerbahçe istediğini alamadı, Trabzonspor aldı, ya Hacıosmanoğlu?
 

Artık “moda” oldu!..

Fenerbahçe’nin bir “kritik maç”ı mı var, öncesinde haberler uçurulur. Amaç, futbolcuların kafasını karıştırmak, taraftarı dolduruşa getirmek...

Sonrası belli...

Puan/lar yitirilecek, taraftar dellenecek... Ceza da gelirse...

Eurosport’a konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir UEFA yetkilisi, yargı kararını beklediklerini, Fenerbahçe’nin küme düşebileceğini söylemiş. Eurosport’un bu iddiası, “Fenerbahçe küme düşürüyor”a çevrildi. Oysa haberin içeriğinde, Fenerbahçe'nin lehine varsayımlar da var.

Ama önemli olan başlık, başılıktaki çarpıcılık, bunun yaratacağı algı...

Ayrıca, Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacısomanoğlu’nun “aynı çizgi”de süren tavrı:

“Fenerbahçeli taraftarlara methiyeli sözler söylüyorum. Çünkü onlar hakkediyor. Herhalde statta bu durumun imtihanını verirler.”

“İmtihan veren”ler taraftarlar mı oldu, yoksa Hacıosmanoğlu mu?

Stattan taraftarların çıkış yoluna çıkmak, uygun olmayan yerde basın mensuplarının sorularını yanıtlarken bir taraftarın sözüne karşılık vermek ve sonrası, “sözlü imtihan”dan kime, kaç puan kazandırmıştır?

“İmtihan” varsa, “İmtihan Heyeti”, “imtihan kuralları” da vardı.

Maç öncesi, "Güvenlik Eşgüdüm Toplantısı" niye yapılır?

(“... müsabakada misafir takım başkan, yönetim kurulu ve takımın stada giriş, çıkış usul ve esasları ile basın toplantılarına ilişkin esaslar, müsabaka sabahı saat 10.00’da yapılan "Güvenlik eşgüdüm toplantısı" tahtında belirlenmiş ve Emniyet Müdürlüğümüz tarafından taraflara tebliğ edilerek tutanak altına alınmıştır.”)

Neyse, saha dışından saha içine dönelim.

*****

Maçın genel havasına bakınca, ortada bir “haklı paylaşım” olduğu görülür.

Webo’nun direkte patlayan şutu gol olsaydı, maç öyle mi biterdi?

Trabzonspor, daha çok, “Bulursam atarım, yoksa olanın üstüne yatarım“ havasında oynamasına karşın Fenerbahçe’de bir telaş bir telaş vardı. Her çekilen şutun gol olacağı kesinmiş gibi, uygun pozisyonlarda fırsatlar harcandı gitti. Orta alan da, ilerisi de iyi çalışmadı. Emre’nin oyuna girmesi, biraz toparlanmayı/ canlanmayı sağlasa da, Trabzonspor’un direnci kırılamadı.

Niye?

“Dribling yapan oyuncu sayımız az çünkü. Kazanacağımız kritik toplarla sonucu değiştirebilirdik, yapmalıydık. Biz bu maçta hareketliliği yapamadık."

Bunu biz söylesek, olağan karşılanır da, ama Ersun Yanal söylerse, bunun üzerinde uzun uzun düşünmek gerekir.

“Tanı” belliyse, bunu koyan da önlemini almalı?

Sonradan oyuna girenler, hep kurtarıcı olarak görülür. Sonradan girenlerden Emenike’nin ne yaptığına bakıldığında, şu soruyu sormak yerinde olur:

Fenerbahçe, bir eksik oynasaydı ne değişirdi?

Meireles'in, nasıl da vazgeçilmez olduğu bu maçta da anlaşıldı.

Çoktandır olmayan Cristian, dünkü görüntüye bakılırsa, sonraki maçta tribünden sahaya inerse, şaşmayalım.

*****

Trabzonspor, istediğini aldı; zaten Kadıköy’de yıllardır aldığı en iyi sonuç, beraberlik.

Trabzonspor’un anlayışı, Fenerbahçe’yi durdurmak üzerine kuruluydu. Bunda da başarılı olundu. Bir puan havadan alınmadı, mücadele edilerek alındı.

Maç, güzel/ zevkliydi; ama gol yoktu.

Son söz:

“Derbi” demek gürültü patırtı demek; böylesi ortamı hazırlayanlara helal olsun!...
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com





 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..