Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '11

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe kaybedebileceği bir maçtan...

Fenerbahçe kaybedebileceği bir maçtan...
 

Fenerbahçe bu sezon evinde oynadığı üç önemli maçta puanlar kaybetti. Sırasıyla Beşiktaş, Galatasaray ve Bursaspor maçları Fenerbahçe için ligin kaderini belirleyen karşılaşmalar oldu. İlginçtir ligin zirvesindeki Trabzonspor’a karşı alınan galibiyet bu anlamda sanki bir istisna gibi kayıtlara geçmiştir.

Bursaspor geçen senenin şampiyonu olarak taraftarı ve kadrosuyla Şükrü Saraçoğlu’na bir derbi maçı oynama edasıyla gelmiş gibiydi. Geçen sezon kupa maçları dahil ve bu sezonki ilk maçı da sayarsak Fenerbahçe-Bursaspor eşleşmeleri hep heyecan dolu oldu.

Kestirmeden hemen altını çizelim, Fenerbahçe dün kaybedebileceği bir maçtan 1 puan almış oldu. Rakip Bursaspor değil de İBB olsaydı muhtemelen bir iki farklı bir yenilgi çıkardı ortaya. Bursaspor Fenerbahçe’nin özellikle ikinci yarı gol için saldırdığı dakikalarda kontra atak pozisyonları buldu ancak bunların hiçbirini olgunlaştıramadı. Sezonun ilk yarısında Fenerbahçe’nin bu şekilde goller yediğini hatırlayabiliriz. Miller’in tökezlediği pozisyon akıllara zarar türdendi.

Fenerbahçe maça Emre ve Selçuk’un yokluğunda B Planı ile çıkmıştı. Semih, Alex, Niang üçlüsünün oynadığı ve kazandığı maçlar vardı. Bu nedenle Aykut Hocanın bir B planına sahip olduğunu burada yazdık çizdik. Ancak bu üçlünün dizilişi kanat oyuncularda eksilmeye neden oldu. Niang kanatlarda oynamak yerine ikinci santrafor olarak ileride Semih’le kaldı. Özer’in de bu anlamda özellikle ilk yarı orta sahaya yakın bir yerde top oynaması Fenerbahçe’nin kenardan gelişebilecek bütün atak organizasyonlarını yok etti.

İkinci yarı Özer biraz daha çizgiye yakın oynadı. Ancak sol kanat yok gibiydi. Dia ile sol tarafta etkili olmak isteyen Aykut Kocaman beklentilerini alamadı. Dia çok bozuk oynadı. Semih çıktıktan sonra Alex’in kaçan pozisyonları vardı. Ancak hiçbirinden netice alınamadı.

Bursaspor’un defasında yer alan İbrahim bambaşka bir kimliğe bürünmüş gibi oynadı. Mükemmele yakındı. Havadan yerden bütün toplara müdahale etti, iki kişilik bir mücadele sergiledi. Fenerbahçe ceza sahası içine maç boyunca 34 top gönderirken bu toplara ilk temaslarda hep İbrahim’in adını gördük.

Aynı şeyi İvankov için de söylemeliyiz çok kritik toplar çıkardı. Fenerbahçe’nin istediğini alamamasında İbrahim’le birlikte başroldeydi.

Bursaspor’un ileri uçlarında oynayan ancak daha çok savunmaya yardım görevi gören oyuncuları biraz daha dikkatli olabilseler bu maçtan üç puan çıkarabilirdi de.

Ancak bu maçın baştan sona tek hakimi vardı o da Fenerbahçe. Belki sonuca yönelik pozisyon üretmede çok zorlandılar; ancak mücadele anlamında ligin standartlarının üzerine çıktılar; üstelik karşılaşmanın genelinde.

Futbolcular kazanmak için ellerinden geleni sahaya yansıttılar ancak olmadı. Oynadıkları takım Bursaspor’du ve önemli bir rakipti. Sanki geçen sene Trabzonspor ile oynanan final maçındaki gibiydi. Olmayınca olmuyor. Trabzonspor ile Bursaspor yer değiştirmiş, Fenerbahçe'nin şampiyonluğunun önündeki en büyük engel durumuna gelivermişti.

Bu kaybın şampiyonluk için çok da önemli olmadığını düşünüyorum. Çünkü bir şekilde puan yitirilmesi olacaktı. Ligin bitimine 7 hafta kala yaşanmış olması Fenerbahçe için bir şans da olabilir. Hatta üst üste kazanma stresinin yarattığı basıncı böylesi bir maçla dengelenmiş olmasından Fenerbahçe kendisine bir yarar da çıkarabilir.

Taraftar da elinden geleni esirgemeden sahaya koyan futbolcusunu alkışlarla uğurladı. Çok doğru bir tarafarlık dersi verdi.

Kritik pozisyonlarla ilgili detayları hafta arasında yapacağımız analizlere bırakalım.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..