Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe'nin büyüklüğü (!) üzerine

Fenerbahçe'nin büyüklüğü (!) üzerine
 

''Çok büyük takım'' Fenerbahçe Bursaspor'a 2-0 kaybetti...


Turkcell Süper Ligi'ni ikinci sırada sürdüren Fenerbahçe o kadar büyük bir takım ki üç gün arayla oynadığı maçlarda mükemmel bir başarı sağlıyor...

Fenerbahçe o kadar büyük bir takım ki istediği maçlara iki farklı takımla çıkabiliyor ve onları kaybediliyor...

Öyle ham beyinler var ki Fenerbahçe'nin ''büyük takım'' olduğuna inanıyorlar...

Fenerbahçe'nin ''haksız bahaneleri''ne bakalım:

1- Yabancı sınırı olmasa bu maçı kazanırdık: Yabancı sınırı olmasa Fenerbahçe'nin bu maçı kazanması imkansızdı. Nitekim sahaya yasal olarak yerli çıkan Fenerbahçe'nin ilk 11'inde iki Brezilyalı, bir İngiliz asıllı futbolcu vardı. Maça sonradan iki Brezilyalı daha girdi. Bursaspor ise maça üç yabancıyla başladı, maç bittiğinde iki yabancıya sahipti.

2- Avrupa maçları yüzünden kaybetmek anlaşılır: Hayır efendim, hiç anlaşılmaz. Galatasaray 2000 yılında UEFA Kupası'nı ve Türkiye Ligi'ni kazanırken hiç öyle bir durum yoktu. Zamanın Borussia Dortmund'u veya Leeds United'ı da bugünkü Sevilla'dan kötü takımlar değillerdi. Böyle bir bahane yoktur, ''büyük takım'' olduğunu iddia eden takım Inter'in İtalya'yı, Real Madrid'in İspanya'yı, Lyon'un -yıllardır- Fransa'yı domine ettiği gibi çok daha kalitesiz olan Türkiye Ligi'ni domine edebilir.

3- Hakem kötüydü: Fenerbahçe'nin puan kaybettiği hangi maçta hakem iyidir ki zaten? Fenerbahçe'nin ilk yarı boyunca bulduğu tek net pozisyon var, ikinci yarıda ise sıfır. Deivid, Alex, Uğur, Semih gibi silahlara sahip olan Fenerbahçe kendisini iyi savunan bir takıma karşı berbat hücum etti, kaybetmesi kaçınılmazdı.

4- Galatasaray maçının stresi var: Kısacası banane. Büyük takım daha sonra oynayacağı maçlar için strese kapılmaz. Bir önceki hafta oynanan Çaykur Rizespor maçında stres yok muydu? ''Büyük takım'' dediğiniz baskı altında başarı sağlayan takımdır. Baskı altında başarı sağlayamayan takımdan ne köy olur, ne kasaba.

Gece yarısına doğru Sevilla ile Real Zaragoza'nın maçı vardı, bilmem izlediniz mi? Çarşamba gecesi İstanbul'da zorlu maça çıkan Sevilla ligin güçlü takımlarından Real Zaragoza'yı ağırladı ve bu maça normal olarak yıldızlarıyla çıktı. Sevilla, Zaragoza'yı resmen perişan etti ve maç 5-0 bitti. Bu maçın 10-0 gibi bir skorla bitmesi de hiç sürpriz olmazdı, Barcelona ve Real Madrid'e karşı aslan kesilen Zaragoza maç boyunca hiç varlık gösteremedi.

Fenerbahçe ile Sevilla'nın farkını bu hafta net bir şekilde görmüş olduk sanırım. Zorlu Şampiyonlar Ligi maçı sonrası psikolojik olarak rehavete kapılan Fenerbahçe kendinin en az yirmi katı kadar zayıf bir takıma üstelik de kendi sahasında kaybederken Sevilla kendisinden biraz zayıf olan Zaragoza'ya sahayı dar etti ve net bir skorla ayrıldı.

Son olarak Galatasaray'ı uyaralım. Umarız Fenerbahçe kaybetti diye rehavete kapılıp Kasımpaşaspor karşısında acı bir sürprize imza atmazlar. Galatasaray'ın galip bitirmesi halinde son 11 haftaya dört puan farkla lider girilecek ve bu üç puancık şampiyonluk yolunda çok pahalıya patlayabilecek...

Not: 2-0'lık maç sonrası Bursaspor taraftarı ve takımı sevinirken, stadın elektriklerini kesen ''Avrupa'nın en önemli stadlarından biri olan'' Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın sorumlularını da Allah'a havale ediyorum. Büyüklerimiz ne güzel demişler; ''Eşeğe altın semer vursan da, eşek eşektir.''

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..