Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '08

 
Kategori
Basketbol
 

Fenerbahçe'nin Efes Pilsener Keyfi...

Fenerbahçe'nin Efes Pilsener Keyfi...
 

Ligin en zevkli maçlarından biri olan Fenerbahçe Ülker - Efes Pilsen maçını salonda canlı izlediğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. Bu sene Fenerbahçe'nin ikinci maçını tribünlerde izlemiş oldum böylece.

Fenerbahçe'nin özellikle üçüncü ve dördüncü periyotlarda taraftarını da arkasına alarak yaptığı savunma bütün salon tarafından ayakta alkışlandı. Bu savunma maçı çevirdi; özellikle de Efes hücumlarını 24 saniye içinde eritti. Hep diyoruz ya Fenerbahçe'nin atak organizasyonunda sıkıntı var diye; bunun yanında savunma da gayret göstermeyince takım ayakta duramaz oluyordu.

Ve Fenerbahçe taraftarı. Rakibin üzerine resmen çöktü. Bir ara çıkan gürültünün salona zarar vereceğini bile düşündüm. Öyle ki Fenerbahçe taraftarının coşkusunu zaman zaman molalarda Fenerbahçeli oyuncuların izlediğini ve alkışladığını bile gördüm.

Efes her zamanki disiplinli görüntüsü içindeydi. Amerikalı oyuncularının vasatı aşamaması Efes'in en büyük dezavantajı oldu.

Fenerbahçe oyununu savunma kurgusunda düzenlemişti. Rakibe top yaptırmayacaktı. İlk periyotta bu biraz işlese de ikinci periyotta pota altını Efes tamaman kapattı. Özellikle Kerem ve Ermal ile etkili oldular. Öyle ki devre bittiğinde Fenerbahçe'nin beş pota altı basketine karşılık Efes'in 10 basketi vardı. Efes'in tüm maç boyunca etkili olduğu bölüm bu periyotta oldu ve bitti. Üçüncü periyotta tutunmaya çalışsa da olmadı.

Fenerbahçe'de Vidmar oynadığı sürece her rakip onu zorlamaya devam edecektir. Yazmayayım diyorum ama olmuyor. Özellikle ikinci devrenin önemli bölümünde sahada kalarak takımın en aksayan yanı oldu Vidmar. Savunmadaki gedik, hücum organizasyonlarındaki acemi eliydi. Kafası ergonomik olarak yere bakıyor bu oyuncunun. Sezgileri hiç güçlü değil. Zaman zaman dalıp gittiğini de düşünüyorum. Yani uyuyor. Tanyeviç Efes maçında bu oyuncunun pişmesini bekledi. ama bu oyuncunun kısık ateşte on yılda pişebileceğini düşünüyorum. Böylesi harareti yüksek bir maç içinde Vidmar'ın dibi tutar. Kömür olur.

Mirsad'ın olmadığı oyunda Ömer Aşık'ın pota altına kurduğu üstünlük de Fenerbahçe'nin en pozitif yanıydı. 13 ribaundun yanı sıra attığı 15 sayı ile duble duble yapmış oldu.

Solomon ise, Damir, Mirsad, İbrahim, Semih'in yokluğunda Fenerbahçe'yi oyuna bağlayan can damarı olmayı sürdürüyor. Yenilgiyi kabullenmeyen anlayışı zaman zaman disiplinden koparıyor bu oyuncuyu. Alıp tek başına götürmek istiyor.

Bu maçta konuşulması gereken en önemli şeyse hakemlerdi.

Sanırım başhakem Erşan Kartal. Onun üzerine yorum yapmalıyız. Hakem olmak için bütün kuralları bilmek yetmez. erşan Kartal'ın Fenerbahçe'ye hiçbir sempatisinin olmadığı daha maçın hemen başında çaldığı teknik faulden anlaşıldı. Rasim'in bir pozisyonda abartılı isyanına direk olarak o bildik el hareketi ile teknik faul gösterdi. Böylesi oyuncu isyanlarına maçlarımızda defalarca kere rastlıyoruz. Bu oyunun kendisinde olan bir şey. Oyuncu efor sarfetiyor; zaman zaman rakibiyle ciddi ciddi boğuşuyor. Çoğu zaman faul yaptığının bile farkına varmıyor. İdrak süreci yavaşlıyor. Böyle anlarda oyuncuya zaman vermek gerekiyor ya da birine veriyorsan diğerine de düdük çalabilme yüreğinin olması.

Erşan Kartal bu maça fazlasıyla etkisini göstermeye çalıştı. Ersan Ergüler, Alper Özgök'ün çalmamakta ısrar ettiği teknik faulleri o gözünün yaşına bakmaksızın çaldı. Solomon'a çaldığı faul büyük bir ihtimalle uygunsuz bir laf üzerineydi. O zaman kulağın her cümleyi duyacak ve her oyuncunun sarf ettiği lafa düdük çalacaksın. Çalamıyorsan Solomon'a da çalmayacaksın. Kim söylemişse ne güzel söylemiş; en iyi hakem hiç görünmeyen hakemdir diye; biz de bu özlü sözün arkasını dolduruyoruz. Fenerbaçe'nin oyunu koparmaya çalıştığı anlarda hakemlerin devreye girmesinin tesadüf olarak yorumlamak istiyoruz. Yoksa bu maç daha birinci periyotta bile kopup gidebilirdi.

Fenerbahçe kendi sahasında Galatasaray ve Beşiktaş'ı da ağırlayacak. Taraftarının yanında olduğu her maçı kazanabilecek olduğunu özellikle savunmasını etkili kullandığında neler yapabileceğini bu maçta gösterdiler. Çok zor ve önemli bir galibiyet aldılar. Durum şimdi 1-0 oldu. Fenerbahçe'nin Efes'e karşı üstünlüğü bu maçta da sürdü.
Fenerbahçe'yi kutluyorum...

Uzay Gökerman

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: Erşan Kartal, Ersan Ergüler, Alper Özgök

FENERBAHÇE ÜLKER (78): James White 4 (2 ribaund, 2 asist), Willie Solomon 18 (7 ribaund, 5 asist), Ömer Onan 12 (1 asist), Rasim Başak (1 ribaund), Gasper Vidmar 4 (4 ribaund, 1 asist), Oğuz Savaş 9 (2 ribaund), Tarence Anthony Kinsey 15 (7 ribaund), Ömer Aşık 15 (13 ribaund), Emir Preldzic 1 (2 ribaund)

EFES PİLSEN (70): Drew Nicholas 16 (2 ribaund, 2 asist), James Penn 5 (2 ribaund, 2 asist), Loren Woods 2 (5 ribaund, 1 asist), William Gregory 4 (3 ribaund), Mustafa Abi 2 (1 ribaund), Kerem Gönlüm 11 (6 ribaund, 2 asist), Ermal Kurtoğlu 6 (2 ribaund), Ender Arslan 13 (4 ribaund, 5 asist), Andre Hutson 11 (5 ribaund, 1 asist)
1.PERİYOT:19-17
2.PERİYOT:19-26
3.PERİYOT:19-16
4.PERİYOT:21-11

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..