Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '13

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'nin rakibin siniri bozan sonuca gitme alışkanlığı

Baroni’nin penaltı atışı için topun başında beklediği sırada ve tam da atarken Salzburglu oyuncuların tacizi ile karşı karşıya kalması futbol sahalarında ender görülen görüntülerden biriydi. Oyun kuralları gereği rakip oyuncular ceza sahasının önündeki yayın içine giremezken bir Salzburglu oyuncunun hakemin düdüğüne rağmen hala Baroni’ye çok yakın bir mesafeden sözlü saldırıda bulunması akıl alır gibi değildi.

Penaltı Salzburglu oyuncuları kelimenin tam anlamıyla yıktı. Gol sonrasında yüzlerindeki ifade umutsuzluğa dairdi.

Muhtemelen şöyle hissetmişlerdir; Fenerbahçe’nin bu kadar kötü oynadığı ve kendilerinin iyi olduğu bir maçı kazanamadıklarına göre Kadıköy’de hayat çok daha zor olacaktır.

Fenerbahçe gerçekten Salzburg golüne kadar geçen sürede çok kötü bir futbol ortaya koydu. Bu bölümde Baroni’nin de girmesiyle Fenerbahçe’nin geçen sezon Avrupa’daki kadro düzenine ve oyun şekline geçmesinin mutlak etkisi vardır.

Orta alanda kendilerinden çok şey beklenen Alper Potuk ve Emre Belözoğlu’nun genel anlamda etkisizliği dikkat çekecek derecedeydi. Buna aynı bölgede mücadele eden Meireles’in ayağındaki her topu rakibe teslim etmesiyle Fenerbahçe herhangi bir şekilde oyun kuramaz duruma geldi.

Sadece Mehmet Topal ile varlık göstermeye çalıştılar.

Kanatlarda beklenen canlılık olmayınca Fenerbahçe maçı tutmaya, dengelemeye çalışan bir takım görüntüsüne büründü. Ne Kadlec ne de Topuz takımı ileriye taşıyacak oyunu oynayamadılar.

Salzburg, muhtemelen Fenerbahçe’nin Portekiz’de oynadığı Benfica maçını iyi analiz etmişti. Özellikle ikinci yarı ilke birlikte attıkları gole kadar geçen süre boyunca Fenerbahçeli oyunculara yakın oynayıp, pres yaparak sürekli bozdular. Oyunun bu bölümünde gol bütün sinyalleri göndermiş olmasına karşın neredeyse umutsuzca beklendi.

Salzburg attığı golle birlikte görevini tamamladığını düşünmüş olabilir. Bununla birlikte ikinci yarıdaki 25 dakikalık yüksek tempo ve mücadele takımı genel anlamda da yordu. Yoksa golü de atmış olan Alan’ın 3 dakika sonra oyundan çıkması çok da beklenen bir şey olmasa gerekir.

Salzburg’un golü çalışılmış bir taktik organizasyona benziyordu. Alan çok güzel bir gol attı.

Sahanın en iyi ve konsantranyonu en yüksek oyuncusunun Volkan olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu da genel anlamda Fenerbahçe’nin sahada ne yapmış olduğunun mesajını çok güzel veriyor.

Hücumda hiçbir Fenerbahçeli oyuncunun rakip geçememesi, adam eksiltememesi çok önemli bir sorundu. Alper bu şekilde oynayabileceğinin sinyallerini vermesine karşın ilk resmi maçında normal olarak çekinik kaldı. Ancak Alper Fenerbahçe’nin orta alandaki en kritik oyuncusu olacağını da bize gösterdi.

Kuyt kanatlardan yaptığı bütün ortaları rakibe çarptırdı.

Maçı çeviren; Salzburglu oyuncuların yorgunlukları ile Baroni, Topal ve Sow’un inisiyatif almasıydı.

Fenerbahçe’nin Avrupa’da artık istediğini alabilen takım haline gelmiş olması da özellikle rakiplerini rahatsız edecek sinir bozucu bir gerçekliğe dönüştü. Bunun etkilerini ilerleyen turlarda daha yakından izleyeceğiz.

Bu skor tur için yeterli olsa da futbol adına fazlasıyla sorunlar barındırıyor.

Sorunların oyuncuların bireysel formsuzluklarından mı yoksa oyundan mı kaynaklandığını ilerleyen zamanlarda ve maçlarda görebileceğiz.

Portekizli hakem fazlasıyla iyiydi. 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..