Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '12

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'ye ikinci oyun planı şart...

Vaslui teknik direktörünün işi biraz daha kolaydı.

Muhtemelen ilk olarak 12 Mayıs’ta Şükrü Saraçoğlu’nda oynanan Süper Final karşılaşmasının görüntülerini izlemiş olmalıdır. Hatırlanacaktır o maçın sonucunun beraberlik olması Galatasaray’a yettiği için sezon başından bu yana ilk defa savunma ağırlıklı ve oyunu kendi alanında kabul eden kaplı bir oyun oynatmıştı Fatih Terim.

Başarılı da olmuştu.

Hücum oynamaya çalışan takımlar tempo ile oynamayı severler. Tempo baskı motivasyonunu arttırdığı gibi savunmadaki tarafa hata yaptırır.

Vaslui, oyunun her bölümünde bu anlayışı sahaya yansıttı. Özellikle kaleci Coman’ın hakem toleransı içinde kullandığı kale vuruşlarındaki ağır hareketler Fenerbahçe’yi de uyuttu.

Fenerbahçe’nin uzun yıllardır oyun anlayışı topa sahip olup, çok paslı bir kurguya dayanıyor. Bu nedenle de hızlı hücum yapamıyor. Çoğu zaman rakibi 3’e 1 bile yakalasalar o tek savunma oyuncusu Fenerbahçe’yi durdurabiliyor.

Aykut Kocaman topu hızlı çevirip rakibin alan boşaltmasını istiyor ama o top bir türlü rakibi eksiltecek şekilde dolaşamıyor.

Hızlı oyuncuları yok mu?

Stoch ve Kuyt rakip alana çabuk akabilecek oyun karakterine sahip olmasına karşın özellikle kapalı savunmalar karşısında etkili pozisyon üretmeleri de sınırlanıyor.

Böyle durumlarda dikine adam eksilten bir hücum yapmak gerekiyor.

İlk yarı Fenerbahçe’de hiçbir oyuncuyu rakibin üzerine giderken göremedik. İkinci devre Mehmet Topuz orta alanda etkinliği arttırdı ve geldiği günden bu zamana gerileyen futbolunu tekrar yukarıya doğruya çeviren bir görüntü çizdi. Yedek kalmak kendisine yaramış anlaşılan.

Vaslui’nin 16 numaralı oyuncusu Caue ve 78 numaralı oyuncusu N’Doye kelimenin tam anlamıyla ısıran futbolcu karakterine sahip; bıktırıcı bir oyun oynuyorlar. Fenerbahçe’nin bu tarzda oyuncusu yoktu sahada aksine bu iki futbolcunun ısıran futbolunu sevmeyen daha kırılgan oyunculara sahipler.

Yarı sahada kapalı oyun oynayan Vaslui’nin çok koşan ve her yerde rakibe baskı uygulayan bu iki oyuncusu Fenerbahçe’nin bütün atak organizasyonlarını engellemeye yetti de arttı bile.

Ve bu şekilde oynayan bir rakibe karşı Alex tüm etkinliğini yitiriyor.

Fenerbahçe’nin yediği gol tipik ve son yıllarda kronik hale gelmiş bir sendroma dayanıyordu. Fenerbahçe bu şekilde gol atabilse hiç sorun yok ama biz daha çok nasıl atamadığını izlediğimiz için bu hatalar göze batıyor; ayrıca Şampiyonlar Ligi klasmanına da yakışmıyor.

Geçen seneden 4 farklı oyuncu vardı sahada ancak genel olarak baktığımızda oyun karakteri olarak sadece Kuyt farkı bulunuyordu. Karşılaştırdığımızda Mehmet Topal’ın Emre ile aynı etkinlikte olmadığını izledik. Hasan Ali ile Ziegler arasında da fark yaratacak bir özellik izleyemedik.

Fenerbahçe son dört maçında iki gol atmayı beceremedi. Bu sadece forvet sıkıntısından kaynaklanmıyor. Topun gol bölgesine taşınmasında çok büyük sorun var. Yoksa ceza sahasına girebildiklerinde Bekir’in bile gol atabileceği bir ortam oluşabiliyor.

Ama bu Semih’le de olur anlamına gelecek bir yorum olarak okunmamalıdır.

Fenerbahçe’nin Romanya’daki işi buradakinden daha zor olmaz. Vaslui ister istemez daha açık oynayacaktır.

Maçın hakemi için fazlasıyla sıradandı dememiz gerekiyor. Fenerbahçe’ye çıkardığı kartların benzerlerini Vaslui’li oyunculara gösterememiş olması kararlarına gölge düşürdü.

Fenerbahçe'ye ikinci oyun planı şart...

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..