Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '08

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçeli olmanın gururu bize yeter

Fenerbahçeli olmanın gururu bize yeter
 

milliyet.com.tr


100 yılını deviren Bahçe’deki Fener, Avrupa’nın en prestijli kupasında, 101.yılında Türk futbol tarihine geçecek skoru yakalamak için çıktı çeyrek final mücadelesine.

Kuruluş yıllarını anımsatan tarihi sarı beyaz formaları altındaki lacivert çoraplarıyla yine tarihteki “black stockings” ‘i hatırlatmaktaydı.

Maça yine şanssız başladılar. Hayır bu sefer kendi kalemize gol falan atmadık ama Wederson’un zamanlama hatasıyla kötü bir yerde faul yapmasıyla kazanılan serbest vuruşta ve kalemize ilk gelen topta golü gördük. 90 dakika ne zorlukla kazandığımız avantaj 4 dakikada bitmişti. Nitekim kaç maçtır oyuna hep geriden başlamakta Fenerbahçe. Ama bu sefer maçı çevirebilecek golü Kayseri’ye veya Sevilla’ya atmayacak, evinde değil yenilgi doğru dürüst gol bile yemeyen Chelsea’ye atması gerekecekti.

87. dakikaya kadar da çok uğraştı Fenerbahçe. Üstelik başka pozisyon da vermedi açıkçası. Chelsea rüzgar gibi başladığı maçın sonunda karşısında gerçekten çok soğukkanlı ve dirençli bir takım bulmanın stresine girmişti. Bu stresi yaratanların başında da gecenin Fenerbahçe lehine maçın adamları olan Lugano ve Edu ile başarmaktaydı. Bu stres Chelsea’nin İstanbul’daki futbolunu da aratmaya başladı İngilizlere.

Golü yedikten sonra da morallerinin bozulmaması ve oyun disiplininden kopmaması rakibin siniri iyice bozdu.

İşte tam da burada Zico, -ki bana göre daha erken yapmalıydı.- Kezman’ı Maldonado’nun yerine sahaya sürdü. Gerçi ben daha riskli bir tercihle Vederson’un da yerine Uğur’u da aynı anda oyuna koymasını beklerdim.

İkinci yarı Kezman’ın da oyuna katılmasıyla ilerde daha fazla çoğalan ve rakip kalede ciddi tehlikeler yaratan takım Fenerbahçe oldu.

Son haftaların en golcü adamı Semih’in kötü performansını düşünmemiş olacaktı Zico. Halbuki o nöbetçi golcüydü. Keşke yine Kezman yorsaydı da Semih yakalasaydı olmaz mıydı ?

Demek Zico’nun bir bildiğin varmış işte, Kezman’la başlayıp Semih’i sonradan oyuna sokma konusunda. Gerçi burada Semih’in o kısa boyuna rağmen gelen hava toplarını almasını beklemenin de çok gerçekci olmadığını hatırlatmakta fayda var.

Fakat Fenerbahçe’yi oyundan düşürmeyen ve rakibe teslim etmeyen isimlerin başında ilk maçın da kahramanlarından olan Lugano’nun dışında, Edu ve Kazım da gelmekteydi. Lugano’nun Drogba’yı her iki maçta da sahada oldukça etkisiz bırakması kendisinin yakın zamanda Premier lig’den teklif almasını sağlayacaktır. Kazım’ın da premier lig görmüşlüğüyle nasılda fizik mücadele içine girdiğine şahit olduk.

İlerleyen dakikalarda Kezman’dan sonra sol tarafa Uğur’un da gelmesiyle birlikte Fenerbahçe’de iyice yüklenmeye başladı. Üstelik birkaç kez de sol taraftan Alex’le serbest vuruş kazandı ama nedense bugün Alex’in vuruşları bir türlü istenildiği gibi olmadı. Halbuki kendimizi gole en yakın hissettiğimiz, şimdi gol geliyor dediğimiz pozisyonlar bunlar değilmiydi ?

Geçen de belirttiğim gibi Maldonadonun üzerine çok yakın zamanda homurtular binmeye başlayacaktır. Maldonadonun oynamış olduğu “ne akar ne kokar” tarzı futboluyla takımın ofansif yönünü azalttığı gibi, yavaşlattığını da söylemek mümkün. Bu sene oynadığımız her Avrupa maçında gözümüz hep Appiah’ı aradı. Son 3 maçtır da Carlos’u…

Şüphesiz bu seneki şampiyonlar ligi performansı ile Avrupa’nın da dikkatini çeken Deivid’in bu gece ki tutuk performansı da gecenin bizim adımıza golsüz bitmesinin nedeni sayılabilir.

Her şey bir yana Avrupa şampiyonlar ligi’ne ön eleme dahil 12 maç oynayıp, kendi evinde değil yenilgi, beraberlik bile almadan çeyrek finalden elendi Fenerbahçe. Üstelik 87. dakikaya kadar Chelsea’ye yarı finale çıkamayacaksın korkusunu yaşatarak.

Bize bu sene bu da yeter…Dedik ya Fenerbahçeli olmanın gururu bize yeter…

Teşekkürler Fenerbahçe…

Darısı Seneye ve Nice Zaferlere

08.04.2008

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..