Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Aralık '07

 
Kategori
Siyaset
 

Feodal Düzene Karşı Gelmenin Bedeli

Feodal Düzene Karşı Gelmenin Bedeli
 

Dün ajanslara geçen bir haberle bir anda tüm dünya allak bullak oldu. “Benazir Butto bir suikastta kurban gitti. Hayata gözlerini kapadı.” Hala kulaklarımda çınlayan olacağını uzun zamandan beri bildiğim, bildiğimiz bu haberle sarsıntı içerisindeyim. Doğu’nun kızını kaybettik. Seksenli yılların cesur kadınını kaybettik. Bizden olanı kaybettik. Bu olayın nedenlerini beynimin ve yüreğimin algılamasını sağlıyorum kendimle, dünden bugüne. Ama algılayamıyorum, algılayama cağımda. Bütün dünyanın bildiği ve önleyemediği, durdurmadığı bu olay neden önceden engellenememişti? Buna rağmen bilinen bir gerçek karşında bütün dünya sarsılmıştı. Ölümün soğuk yüzünden mi yoksa feodal düzen karşısında paylarına düşenden dolayı duydukları hoşnutluluk muydu dünyayı sarsan? Öyle ya bütün dünya olacağını önceden bildiği böylesi bir olayı önleyemediğine göre olsa olsa hoşnut olduğu için allak bullak olmuştur ya da öğle algılanmasını istemiştir öyle değil mi? Ya da kaybedilen bir insandan çok dünyanın önemli güçlerinin önemli menfaatleri. İşte o ya daların cevabı için bu olayın bir otopsisini yapmak gerek. Yapalım o halde sevgili okurlar. Kendi beynimde irdelediklerimle bu olayın otopsi raporu nasıl çıkacak acaba!


Benazir Butto kimdi sorusuyla başlayalım otopsimize? Benazir Butto, İslam Dünyası’nda bir ilkti. Reformcu bir kadındı. İslam dünyasında Müslüman bir ülkenin seçimle gelen ilk kadın başbakanıydı. Eski Feodal yapıya karşı mücadele ediyordu, bu yüzden zengin toprak sahiplerini karşısına almıştı. Ve yine bu yüzden yıllar önce bir darbeyle ülkeden ayrılmak zorunda bırakılmıştı. Yıllar sonra ülkesine yeniden gelmiş, kaldığı yerden Pakistan’daki reformlara devam etmek için seçim çalışmalarına başlamıştı, işte bu noktada tehditler alması da beraberinde gelmiş ve gelinen nokta. “Ölüm.” Kısaca Benazir Butto ya da feodal düzene ve onu destekleyenlere karşı gelmenin bedeli biçilmişti. “Ölüm”


El Kaide, Pakistan’ın eski başbakanlarından Benazir Butto’nun öldüğü saldırının sorumluluğunu üstlendi. Zaten bildiğimiz bu gerçek örgüt tarafından da onaylanmış oldu. Bu üstlenme gerçeğinden otopsimize devam edelim.


El Kadide aşırı İslamcı oluşumları kullanan çok uluslu bir örgüttür. Ama örgütün başı ve idari kademesi Araplardan oluşmuştur. Oysa Pakistan’da Arap unsurlar neredeyse hiç yok gibidir. Amerika’nın bölgedeki varlığı zaten hangi iktidar olursa olsun aşırı İslamcı oluşumlara izin vermeyecektir. Gelen her iktidar Amerika güdümünde olacaktır. Butto düzenlediği mitinglerde Pakistan’a Amerikan desteğini ancak kendisinin sağlayabileceğini ileri sürerek halktan bunun için kendisini desteklemesini istiyordu. Bu durumda suikast El Kaide örgütünün olmazsa olmazı mıydı gerçekten? Yoksa bu gücün destekleyicisi yine karşısında ki gizli güç müydü? O halde devam edelim otopsimize cevaplarımıza varmak adına.

Arap petrollerinin 30 yıl kadar bir ekonomik ömrü olduğu söylenmekte. Bu da şu demekti Araplar 30 yıl sonra petrol gelirinden yoksun kalacaklar. Arabistan’ın asıl en önemli gelir kaynağı din turizmidir. Bu rezerv İslam dini hüküm sürdüğü müddetçe var olacaktır. Yılda on milyonlarca kişi gerek umre, gerekse hac için Arabistan’ı ziyaret etmekte. Bu ziyaretler normal turistik gezilerden daha fazla maliyetlidir ve Arabistan devleti gelen her hacıdan veya umre ziyaretçisinden ziyaret kategorisine göre bayağı yüklü para almaktadır. Buna ilave olarak ta giden hacı adaylarının ve ziyaretçilerin yeme-içme, barınma v.s gibi ihtiyaçları da Arap ticari kuruluşlarınca bedel karşılığında giderilmektedir. Son zamanlarda Mekke içerisinde ve özellikle Kâbe civarında lüks ticari yapılanmalara aşırı yatırım yapılmaktadır. Buradan bakınca din turizminin petrole alternatif olarak planlandığının bir kanıtı olduğunu söyleyebilir miyiz? Bencelerle “Evet”. Sizcelerle ???

Otopsimiz devam etsin bakalım başka neler var ölüm kanıtlarında. Bunlara ilave olarak Arapların gelirlerini çok uluslu şirketlerin idare ettiği gerçeğini de katarsak kanıtımız desteklenmiş olmuyor mu?

Ve raporun sonucunu çıkarırsak bütün bunlardan bencelerime ulaşmış oluyorum. Sizceler size bırakıyorum. Suikastın sadece şeriat amaçlı olmadığını düşünüyorum. Uzun vadede maddi kazanç bekleyen devlet ve şirketlerin bu suikastın perde arkasında olduklarını, suikastı uygulayan örgütün sadece bir taşeronluk görevini yaptığını düşünüyorum. Böyle büyük bir rantı kullanan sermayenin dini İslam olan devletlerde laik oluşumlara göründüğü kadar da sıcak baktığına inanmıyorum her nedense. Kim, hangi kurum kendisine kazanç sağlayacak alanların daralmasına izin verir? Kapitalist kurallar bunu reddeder. Arabistan devletini yönetenlerin yaşayış tarzlarına bakarak, Makedonya, Bosna, Çeçenistan ve bir çok yerde başkaldırıları finanse etmelerini ve dünya egemeni Amerika’nın bu durum karşısında sessiz kalmasını da eklersek otopsi raporuma düşüncelerim de bencelerim yeni bir “Evet” cevabını daha bulmuş oluyor..Geçmişe dönüp Mısır devlet başkanı Enver Sedat suikastını da eklersek bunlara sizcelerin cevapları da hala yorumsuz kalır mı?

Ya uzun zamandır ortada olan gelişmelere ne demeli peki?. Bakalım neymiş bu gelişme ve gerçekler.

Müşerref 3 Kasım’da olağanüstü hal ilan etti. 2 Kasım’da ABD’li bir istihbarat şirketi, ”nükleer silahların İslamcıların ya da ordu içindeki şahin grubun eline geçmeyeceğini” yani olağanüstü hal ilanından bir gün önce The Washington Post gazetesinde müdahalenin gerçek sebebini açıklamış oldu. 12 Kasım’da aynı gazetede ABD’nin, Pakistan nükleer silahlarını korumak için gizli bir planı olduğuna ilişkin rapordan söz ediliyor. Bu ne anlam taşıyordu bencelerim de.

Pakistan ABD’nin küresel savaşının tam merkezindedir. Üstlendiği rol onu parçalıyor. İç savaşa sürüklüyor. Keskin iktidar çatışmalarına, etnik ve mezhep kavgalarına itiyor. Büyük bir kaos bekliyor Pakistan’ı. Butto’nun öldürülmesiyle Amerika’nın Afganistan ve Irak’tan sonra yeni kurbanı Pakistan için istediği zemin oluştu. Bugün ki gelişmelerde düşüncemi desteklemiyor mu sizceler de? Ülke daha ilk günden bir kaosun içine girdi bile. Artık sizcelerin de sorgulama zamanı değil mi?

İşte tüm bunlar sonuncunda otopsi raporumun sonucu; Feodal sistem , onu destekleyen güçler ve desteklemelerinde ki amaçlar, kazançlar. Doğu’nun kızı cesur yürek bir kadının kurban edildiği sonucunu çıkarıyor bencelerimi doğruluyor. Geriye tek söz kalıyor sizceleri geç kalmadan sorgulamak ve bu düzene yeni cesur yüreklerin eklenmemesi için uyanmak..Tüm cesur yüreklerin başı sağ olsun.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..