Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mayıs '20

 
Kategori
Dünya
 

Fikir Adamını Bekleyen Zorluk

“Uzun yolculuklar yedekli araçlarla temin edilebilir.” Hiçbir süvari yoktur ki tüm hayatını bir atın kaderine bağlasın. Hayat da böyledir aslında. Yani hayat da bir yolculuksa ki bence öyledir birden fazla yedek planın olması gerekir. Tüm kapıların özenle açılıp kapatılması, dikkatli olunması gerekir. Buna rağmen zaman ilerledikçe aslında çoğu zaman hayatın boşa geçirildiği, zamanın boşa harcandığını yaş belli bir olgunluğa gelince, belki de yaşlanınca üzülerek anlıyoruz, ya da ben öyle anlıyorum.

Yedekli araçlardan kastedilen nedir? Bu iş olmazsa bir satranç oyunundaki gibi aslında bir nevi hayatta kalma oyunudur bu oyun. Çoğu insan bulunduğu mevkiinin kendisine yeteceğini düşünerek attıkları adımlarda dikkatli olmazsa büyük hayal kırıklığına kapılabilirler. Bu işler genellikle modern hayatın bize dayatmış olduğu işlerdir.

Türetilmiş işleri daha iyi kavramak için şöyle bir örnek uygun olabilir; buğday buğdaya bağlı devasa bir sanayi vardır. Dünyada buğdayın yok olması, buğdaydan beslenen tüm sanayileri olumsuz etkiler. Yok eder. Buğday eken insan ise arpa eker, patates eker, başka bir imalat yapabilir. Ancak buğday ile ilgili sanayisini kuran kişiler altyapılarını hızlıca patates sanayilerine çeviremeyebilirler. Neticede tarlayı işleyip tohumunu atması sulaması gübre dökmesi gerekeli faaliyetleri yapması demektir.

Aynı şekilde dağda kırda bayırda şu anda dahi koyun otlatan, sığırlarını güden sığırtmaçlar, çobanlar var, bunları devreden çıkarın bakalım ortada ne süt kalıyor ne de et, peynir, çökelek.

Günümüz dünyası işleri birbirine pamuk ipliğiyle bağlamıştır ki hızlı sanayileşmenin getirdiği bu asır insanları çok kısa zamanda kuru ekmeğe muhtaç hale getirebilmektedir. En nihayetinde hepimiz bir bağla diğer insanlara, hatta ülkelere bağlıyız. Yaşamsal enerjilerimizi başkaları sağlarken, sapasağlam ayakta durabileceğimize olan inancımızın kökeni son derece zayıftır. Ancak kişi kazandığı sürece bu durum pek önemli olmayabilir. Ne de olsa kazanan sevilir, kazanan önemsenir, saygı görür. Ama gerçekte arabanızın değeri ne olursa olsun lastiğiniz yoksa arabanız çöptür. Yakıtı yoksa yine aynı şekildedir. Motoru bozulmuşsa ve yenisini de bulamıyorsanız, tamiri de mümkün değilse yine bir çöpünüz var demektir. Günümüz hemen her şeyi bir anda çöp yapabilmesi ile ünlü bir çağdır. Buna insan da dâhildir.

Bu durumdan en fazla payını alacak olan kişiler şüphesiz, soyut işler yapan kişilerdir. Misal lisansa bağlı bir iş yapıyorsanız, lisansınız iptal olunca ününüz ne olursa olsun, sıradan bir kişi olursunuz. O zaman sıradan bir insan gibi sıfırdan başlamak, koyun otlatmak, tarlada mevsimlik işçi olarak çalışmak ve hayatta kalmak için ekstra şeyler yapmanız her şeyden önce de bunu yapabilecek becerilerinizin, gücünüzün, sağlığınızın olması gerekir. Sanayi siteleri, tarlalar, bağlar, bahçeler bu konuda gerçek insan hikâyeleri ile doludur. Geçmişte yanında yüz kişi çalıştıran çaycılar, müteahhitken kuru ekmeğe muhtaç olan ameleler, tarlada yevmiye ile çalışmak zorunda kalan işçiler…

Aydın, fikir adamı fikri hoşuna gittiği takdirde el üstünde tutulan adamlardır. Mevcut durumlara hangi yüzyılda olursa olsun ölümcül eleştiriler yapanlar, sivri dilliler sevilmemiş, cezalandırılmış, hatta giyotine gönderilmiş yakılmışlardır. Tarih bu konuda eşsiz örneklerle doludur. Bilimsel bir gerçeği açıkladı dünya dönüyor diye aforoz edilip, idama mahkûm edilen daha sonra dünya dönmüyor diyerek canını kurtaran bilim insanlarını insanlık henüz unutmuş değil. Elbette biz yine bilebildiğimiz kadarını ve en popüler olanları biliyoruz. Kim bilir insanlık bizim bilmediğimiz ne tür haksızlığa sebep oldu, olmaya devam etmektedir. Bu yönüyle saf elit bir aydının sesini duyurması pek tabi zordur. Fikir doğru olduğu için değil birilerine zarar vermediği hatta etkin güç merkezlerine kazandırdığı sürece fikirdir. Ağalık düzenine savaş açan bir garip adam, ağalık düzeni hâkim düzen ise en başta marabalar tarafından kurban edilmeye mahkûmdur. Aynı şekilde Fransa’da yaygın olarak kullanılan giyotini kullanan kişiler, cellatlar da kontlar, prensler değil, diğer köylüler gibi bir işçidir.

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..