Futbolcular sahada, yöneticiler yargıda şampiyonluk peşinde!..

Fenerbahçe’yi farklı bir futbol sezonu bekliyor.

Bu sezonun ötekilerden farkı yok diyen/ler olursa, yanılabilirler. Yanılmaları da, yöneticilerin durumları/ tutumlarıyla ilgilidir. O eski günlerde  “aklanmak” peşinde olanlar, bugün yargıda şampiyonluk mücadelesi için hazır mı hazır!.

(Biz öyle diyoruz ya, kimilerinin, "Yargıtay daha son sözü söylemedi, acele etme." dediklerini duyar gibiyiz.)

Fenerbahçe, iki farklı alanda şampiyonluk mücadelesi verecek.

Futbolcular, zaten her sezon, öteki “Büyükler” gibi, Süper Lig'de şampiyonluk parolasıyla yola çıkıyor. “Yeşil sahalar”daki şampiyonluk mücadelesi, umutlar resmen tükenene kadar sürüyor.

Gelelim yöneticilerin, “yargı sahası”nda sürdürecekleri şampiyonluk mücadelesine:

Söylemler, yapılan hazırlıklar;  yöneticilerin, yargıda amansız bir şampiyonluk mücadelesi vereceklerini gösteriyor. 15 Temmuz’un ortaya çıkardığı gerçeklerden sonra, Yargıtay’ın “son sözü”, yerelden gelene uyarak söyleyeceği algısını güçlendiriyor.

Yargıda şampiyonluk mücadelesi, kuşkusuz, tazminat davaları ve suç duyurularıyla başlayacak ve sürecektir.

Kimdir, nedir bunlar?

İçeride TFF, “kumpas”ın içinde olduğu ileri sürülen futbol dünyasından kişiler; dışarıda UEFA...

Aziz Yıldırım, NTV’deki konuşmasında ipucu vermiyor, “ip”in kendisini veriyor:

Yeni bir çalışma başlatıyoruz.

2011’de şampiyon olan Fenerbahçe’nin Avrupa’ya gönderilmemesinin sebebi TFF’dir.

UEFA, işiniz varsa onlarla halledin, diyor.

Maddi kayıplarımızı TFF’den isteyeceğiz; alamazsak bunlarla mahkemeler başlayacak.

İkinci sene UEFA göndermedi, onunla ilgili olan mahkemeleri de yurtdışında da avukatlık bürolarıyla çalışarak başlatacağız.

SPK değer kayıpları gibi hesaplamalar için davaları açacağız.

Belki ben burada olmayacağım o zaman, ömrümüz yetmeyecek belki, ama biz, bu davaları açacağız.

(Bütün bunların tek koşulu var; o da Yargıtay’ın “aklama” kararını onaması...)

*****

Sahalarda hakemler, yargıda hakimler...

İlkinde, hakemler ve onlarla ilintili olanlar açısından, pek değişiklik yok. Ama ikincisinde köklü değişiklikler var. İkincisinde öyle, “ben öyle gördüm, öyle yorumladım” diye bir şey yok. Ekranlardan gelen destek de...

Hakimler, o bildik mahkemelerin/ yargının hakimleri değil. 3 Temmuz’un da, o “sözde şike”nin, öteki büyük davalardaki gibi “kumpas” olduğu hükmüne varıldığına göre, farklılık kendiliğinden anlaşılıyor.

Anlaşılan daha çok şey var; var da...

Lafın kısası nerede?

Son söz:

Bu sezon, Fenerbahçeli futbolcuların “yeşil sahalar”da, yöneticilerin yargıda şampiyonluk peşinde koştukları sezon olacaktır!.

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com