Futbolda Cinnet; Başrollerde Emre Belözoğlu, Bülent Uygun

Turkcell Süper Ligde bu haftaki maçlarda ilginç enstantaneler izledik. En belirgin olarak gözümüze çarpan Sivasspor teknik direktörü Bülent Uygun’un kameralara yansıyan görüntüleriydi.

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Ankaraspor'un beraberlik golünden sonra adeta çıldırdı. Ankarasporlu futbolcular ve teknik heyet gol sevinci yaşarken, Sivassporlu taraftarlar ise gol sonrası, maçtaki yönetiminden dolayı hakeme yaptıkları tezahüratlarla tepki gösterdi. Gol sonrası sinirlenen Sivasspor teknik direktörü Bülent Uygun’un da yedek kulübesinin camını ayağıyla kırdığı gözlendi. Uygun, maçın son düdüğünün ardından da karşılaşmanın hakemi Deniz Çoban'ın üzerine yürüdü ve çok sert bir şekilde tepkisini dile getirdi.

Anlaşılan o ki Bülent Uygun iki kulvarda birden mücadele ederken sinirlerini iyice yıpratmış. Hem ligde hem de Fortis kupasında iddialı durumdaki Sivasspor’da gergin günler yaşanmaya başlamış. Kolay değil tabi, hem ligde hem de kupada iddialı olacaksın ve bu iddiayı da sürdüreceksin. Hakemin yanlış karar verdiğini söyleyebiliriz belki, ancak bu Bülent Uygun’a kulübe camı kırma yetkisi vermez.

Böyle giderse Sivas stresli günler yaşamaya devam eder ve bulunduğu yükseklikten hızlı bir irtifa kaybıyla rakiplerine geçiliverir. Fenerbahçe maçı ile başlayan düşüş 3 maçtır devam ediyor, bana kalırsa devam edeceğe de benziyor.

***

Emre'den, Cangele'ye, "sen bittin" mesajı!
Rakibi ile girdiği bir pozisyon sonrası yerde kalan Emre Belözoğlu, sağlık görevlilerinin yardımı ile saha kenarına alındıktan sonra, kendisine faul yapan Cangele'yi tehdit etti. İşaret parmağı ile boğazını kesme işareti yapan Emre, "Sen bittin" dercesine rakibini tehdit etti.

İster inanın ister inanmayın ben Emre’nin bu hareketini hiç yadırgamadım, hiç de şaşırmadım. Ondan beklenecek bir hareketti. Geçmişte basın tribünündeki gazetecilere kol böreği ikram etmişti hatırlarsanız.

Her ne hikmetse hem Fatih Terim tarafından hem de şu anki Fenerbahçeli yöneticiler tarafından korunuyor hala. Ben de Atatürk gibi “sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”. Kimseye ahlaksızlıkla suçladığım yok. Ama bu gördüklerimiz spora yakışmayan görüntüler değil mi? Bunlara 3-5 kuruş da olsa para cezası verilmesi gerekmiyor mu? Bu gidişle daha çok kol böreği ikramı yapılır, çok kelleler alınır, çok karakter atılır.

***

Aynı maçta Kayserispor teknik direktörü Tolunay Kafkas’ın bir pozisyon sonrasında Roberto Carlos ile yaşadığı gerginlik de vardı. Roberto Carlos 5.hakem olarak mı tayin edilmiş, haberimiz olmamış, bilemiyorum. Tolunay Kafkas hakemle tartışırken o da onlarla birlikte olay yerinde toluna Kafkas’ı sakinleştirme çalışmalarına katılıyor. Az kalsın Tolunay’dan dayak yiyecekti :)

***

Kaleci Volkana yapılan faulden sonra can havliyle rakip futbolcuyu tekmelemesi etik olarak yanlış bir hareket, ancak hakemin orada Kayserili oyuncuya hiçbir kart göstermemesi de yadırgatıcı. Tamam pozisyon gereği bir faul olmuş olabilir ancak, Kayserisporlu o oyuncunun en azından sarı kart görmesi gerekirdi. Çünkü ayağını yerden kaldırmış bir şekilde topa giriyor ve Volkana çarpıyor. Kontrolsüz hareketten sarı kartı hak etti, kim bilir belki de kırmızı kartı hak etti.

***

Başlıktaki ibareye bakıp bunlar mı cinnet, sen cinnet görmemişsin diyenler çıkabilir. Evet, normal hayatımızdaki cinnetin karşılığını iyi biliyorum ve sonuçlarını da. Ancak bir spor müsabakasında yukarıda saydığım hareketler “Spor Cinneti” sayılmaz mı?

***

“Ulen sen ne biçim Galatasaraylısın, hiç o maçtan bahsetmedin bu hafta” diyebilirsiniz. Bu hafta Galatasaray’ın maçını izleyemedim, nöbetçiydim çünkü. Artık önümüzdeki maçlara bakacaz :)))