Futbolda şike iddianamesinden gizli tanık çıktı!

Nihayet beklenen şike iddianamesi, kısmen sızdırılan bilgilerle açıklandı. Ve 16. Ağır ceza mahkemesine gönderildi.

Herkeste bir hayal kırıklığıdır gidiyor…

Resmen ‘Dağ fare doğurdu!’

Daha önce yandaş yazarlar tarafından açıklananların çoğu boş çıktı. Gizli tanıklarla desteklenen bir iddianamede, insanların nasıl suçlandığı, kısmen de olsa kamuoyuna yansıdı.

 Açıklanan şike iddianamesinin detaylarına gelince:

İnsanı tavuk gibi boğazlayanlara 24 yıl hapis cezası verilirken, sokak ortasında, bilerek, tasarlayarak adam öldürenlere 20 yıl hapis cezası verilirken, gönüllülük esasına dayanan kulüp başkanlığı nedeniyle Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'a 49 yıldan 132 yıla kadar hapsi isteniyor.

İyi ki 2001 yılında idam kaldırılmış! Yoksa savcı Aziz Yıldırım’ın birkaç kez idamını isteyecekmiş! Birkaç kez idam olur mu demeyin? ‘İleri Demokrasi’lerde olur! Şöyle olur: Bir darağacı kurulur! Aziz Yıldırım birkaç kez ipin ucunda sallandırılır(!) böylece yaptığı katliamın(!) cezasını çekmiş olur. Veya zehirli iğne yapılarak, kaç kez idam cezası(!) aldıysa, o kadar zehir zerk edilerek(!) infaz gerçekleştirilir.

Savcılık, iddianamede şike ve teşvikle suçlanan futbolcu ile kulüp yöneticilerinin statlara girememesi yönünde karar almış. Karara ilişkin yazı kolluk kuvvetlerine gönderilecemiş. Bu nedenle birçok spor adamı maçları evlerinde seyretmek zorunda kalacak!

Bu güne kadar pürü-pak olanlar(!) her ne kadar cezaevinde olmasalar da; bundan böyle başkanı veya yöneticisi olduğu kulüplerin maçlarını ancak televizyondan seyredebilecekler…

İddianamede 7 takım ve 14 futbolcu yer alıyor...

Kulüpler; Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Manisaspor, Mersin İdmanyurdu, Sivasspor, Giresunspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor.

Daha önce bu takımların isimlerinden kaçı duyuldu?

Fenerbahçe üzerinden yürütülen bu operasyon, Fenerbahçe olmasa bu kadar reyting(!) alabilir miydi?

Şike soruşturmasında Galatasaray'ın dosyası ayrılmış.

Ne dosyası diyenleriniz olabilir. Hani 2006 yılında Denizli’ye gönderilen para dolu çantalar ile ilgili dosyalar. Bildiğiniz gibi Galatasaray o döneme ait kayıp 1 milyon doların hesabını verememişti! Halen de veremiyor!

İddianamenin bence en önemli tarafı, günümüzde uygulanan ‘İleri Demokrasi’ye uygun olarak ifadeleri alınan ve tüm suçlamanın dayanak noktası 2 gizli tanık.

Bu ‘Gizli Demokrasi’ pardon ‘İleri Demokrasi’ kahramanlarından birisi, Olgun Peker ile ilgili ifade vermiş. Diğeri de Ergenekon davasında da yer alan gizli tanıkmış. Bu gizli tanıklar ifadelerinde Aziz Yıldırım ile Sedat Peker'in bağlantılarını anlatıyormuş.

İddianamede Aziz Yıldırım 6 kez nitelikli dolandırıcılık, 4 kez şike, 3 kez de teşvik ile de suçlanıyor.

Serdar Adalı ve Tayfur Havutçu şikeden, Sadri Şener ile Nevzat Şakar teşvikle suçlanıyor.

İddianamede Aziz Yıldırım'a bağlı faaliyet gösteren 19 kişi anlatılıyor, Olgun Peker'e bağlı ise 13 şüpheliden bahsediliyor.

Toplam 10 müşteki varmış. Bunlardan birisi de Fenerbahçe’nin kavgalı olduğu Türkiye Futbol Federasyonu! Diğer müştekilerin kim olduğu gerçekten merak konusu!

Eski Giresunspor Başkanı Peker ve Fenerbahçe Başkanı Yıldırım’ın iki ayrı örgüt kurarak şike suçunu işledikleri iddia ediliyor. İddianamede örgütün 1 numaralı şüphelisi Peker, 2 numaralı şüphelisi ise Yıldırım olarak yer alıyor.

Başsavcılığın onaylamasının ardından mahkemenin iddianameyi kabulü için 15 günlük süresi bulunuyor...

İddianame bu haliyle kabul edilirse, ucu açık, gidişatı belli olmayan bir davamız daha olacak. Gizli tanık ifadeleri ile insanların suçlandığı, Ergenekon ve Balyoz Davasından sonra birde Şike davası, uzun süre ülke gündemini meşgul edeceğe benziyor.

Neyse ülkemizde uygulanan ‘İleri Gizli(!) Demokrasi’lerde böyle uygulamalar olur!