G.Saray-Kayserispor: 0-0 Galatasaray gol atmayı öğrenmeli.

Son haftalardakinin aksine ilk 10 dakikada Galatasaray'ın değil, rakibinin daha iyi başladığı bir maç izledik. 10. dakikadan sonra Galatasaray oyunu Kayserispor alanına yıktı. İlk yarım saatte tempo oldukça yüksekti ve her iki kalede de gol pozisyonları vardı. Maçın 0-0 bitmesi bir nevi mucize oldu. Böylece Kayseri'deki son dört yıllık gelenek bozulmadı.

Maçın gol olabilecek önemli pozisyonları:

15. dakikada Kewell'ın pasında kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda mutlak golü kaçırmasına rağmen ilk yarıda Elano oldukça hırslı ve iyiydi. Manisa maçındaki istekli oyununu bu hafta da devam ettirdi. Pozisyonun devamında kullandığı köşe vuruşu direkten döndü.

23. dakikada Pino'nun yerden tehlikeli şutu sağ direk dibinden avuta çıktı.

34. dakikada soldan ceza alanına giren M.Eren altı pas köşesinde topa iyi vuramayınca top avuta gitti.

37. dakikada Selim'in sol kanattan kullandığı serbest vuruşta altı pas önünde Ömer Şişmanoğlu kafayı vurdu ama iyi yer tutan ve futbolcuları değil topu takip eden Ufuk çok iyi kurtardı.

Aynı dakika içinde yine Ömer'in çaprazdan yerden vuruşu yandan avuta gitti.

38. dakikada Kewell sol kanattan ceza sahası içerisine ortasını yaptı önce Elano kafayla vuramadı seken top Pino'nun önünde kaldı, mutlak gol pozisyonunda zayıf ve kötü vurunca top Hamidou'da kaldı.

42.dakikada Pino ceza sahasına kaçan Kewell'a havadan mükemmel bir pas verdi, Kewell top yere inmeden nefis vurdu ancak top az farkla auta çıktı.

44. dakikada Abdullah sağ kanattan altı pas yakınında çizgiye indi ama ceza sahası içine çok kötü çıkarınca Neill son anda topu uzaklaştırdı.

İkinci yarı takımlar kaldığı yerden futbollarına devam ettiler. Ancak geneline bakıldığında Kayseri bu yarıda biraz daha iyiydi.

51.dakikada Ömer Şişmanoğlu sağdan ceza alnına girdi ve yerden sert ortasına Zaleyeta altı pas içinde dokunamadı.

Aynı dakikada ceza sahası içinde yaşanan karambolde Elano topukla kaleye vurdu ama top şans eseri Hamidou'nun ayaklarına çarptı, seken top Barış'ın önüne geldi onun yerden vuruşunda top yan direkten döndü.

71. dakikada Mehmet Eren'in güzel pasında Santana Ufuk ile karşı karşıya kaldı ancak Ufuk iyi kapatarak mutlak golü önledi.

74. dakikada Elano'nun pasında Mehmet Batdal topu göğsüyle kontrol ederek rakibinden sıyrıldı ancak vuruşu zayıf oldu.

78. dakikada Ömer Şişmanoğlu'nun kafayla indirdiği topa Santana hafif çaprazdan gelişine kötü vurdu, Ufuk kurtardı.

80. dakikada ceza alanına gelen ortada herkesi aşan topa arka direkte Ömer Şişmanoğlu yerden kötü vurdu, karambol yaratabilecek tehlikeli gelen topu defans uzaklaştırdı.

Galatasaray'ın değerlendirmesi:

Galatasaray bu maçta son haftaların aksine özellikle ilk yarıda dikine oynadı. Orta sahada yan paslardan ziyade dikine paslarla Kayserispor orta alanı oyundan düşürüldü. Her maçta topla buluştuklarında karşısında 8-9 rakip bulan orta alan ve forvetler bu kez 4-5 oyuncu ile karşılaştılar.

Kayseri seyircisinin her pozisyonda bıkıp usanmadan ıslıkladığı Ali Turan en olumlu maçlarından birini oynadı. Demek ki bu oyuncuyu Ali Sami Yen'de de sürekli ıslıklamak lazım, yarıyor.

61. dakikada Sabri'nin yerine oyuna giren Emre Çolak bende bir takıntı oldu sanırım. Hıncal Uluç'un tabiriyle bu oyuncunun hangi olumlu hareketi yaptığını, neye yaradığını biri bana anlatsın! Sol ayaklı olmasına rağmen neden sağda oynatılır? Ters ayakla içeriye doğru hareketlensin diye tabii ki. O ne yapıyor? Çizgiye doğru kaçıyor. 65. dakikada sağ çizgiye kadar indi ama sağ ayak olmadığından ortaya çıkaramadı. İçeri hareketlenemediysen, sağ ayağınla da vuramıyorsan sol ayağına al! Sahaya girdiğinde hareketleri bile "abileriyle oynamaya çıkmış çocuk" gibi, şaşkın. Bu adamdan umutları varsa kiralık versinler.

Barış bu akşam Galatasaray'ı rakip kaleye taşıyan oyunculardandı. Topu aldığında hızla rakip kaleye hareketlendi ancak ileride çoğalamadılar. Orta sahada iyi de çalıştı. Barış varken Mustafa Sarp oynayamaz.

Galatasaray rakip korner ve serbest vuruşlarda bölge savunması yapmaya başladığını daha önce yazmıştık. Bunu oldukça iyi yapmaya başlamışlar. Her adamı tutmak yerine 4-5 kişi ile altı pas önünü kontrol ediyorlar. Böylece hemen her maçta rakibine bomboş kafa vurduran o saçmalık sona ermiş. Bu akşam hiç bir kafa topunu vermediler. Bu basit gibi görünüyor ancak çok önemli bir gelişme.

Son 20 dakika Galatasaray'da yorgunluk belirtileri vardı. Yukarıda da okuduğunuz gibi son 25 dakikada Galatasaray'ın önemli gol pozisyonunun olmaması da bunun bir sonucu. Güçsüzlükten dolayı rakip kaleye gitmede sorun yaşadılar. Galatasaray fizik gücünü arttırmanın yanısıra fizik gücü yüksek futbolcu transferleri yapmalıdır. Bu konuyla ilgili yorumumuzu önümüzdeki günlerde yazacağız.

Maçın hakemi:

Bünyamin Gezer'den beri bu köşeyi açmıştım, hatırlarsınız. Maksat; maçı hakem yüzünden kaybettik demek değil. Ayrıca tarihe not düşmüş de oluyorum çünkü sonra unutuyorum. Yine yazalım.

19. dakikada kaleyi tam karşıdan gören bölgede ceza alanının hemen içinde (yanılmıyorsam Hasan Ali tarafından) Elano'ya yapılan hareket kesinlikle penaltıydı. Bir yandan sağ ayağıyla Elano'nun ayağına bileğine yakın yerden basarken, diğer yandan da koşu yolunu kapatması tartışmasız penaltıydı. Pozisyona çok yakın olan hakem Barış Şimşek'in bunu penaltı olarak değerlendirmemesi korkunç bir hataydı.

36. dakikada Ayhan'a çıkarttığı sarı kart çok ucuzdu. Ayhan arkadan kayarak gelmesine rağmen topa hareket yaptı. Ben inanıyorum ki, eğer Ayhan bir kartlık hareket daha yapsaydı o ikinci kartı çıkaramazdı..

76. dakikada Elano'nun sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta kaleye giden top barajdaki futbolcunun dirseğine çarptı. Bu pozisyon da kesinlikle penaltıydı. Çünkü top kola çarpmamış, futbolcu dirseğini yana doğru açarak topun kaleye doğru yönelmesini engellemişti. Ondan seken topun diğer futbolcunun koluna teması ise çarpma olup, penaltı değildi ancak zaten bunun da bir önemi yoktu.