Galatasaray 3'e taktı bir kere...

Maç öncesinde eğer İddaa oynayacak olsaydım bu maça kesinlikle "üstü" oynardım. Çünkü Galatasaray maçlarının artık böyle bir özelliği var.

Bundan yedi sene önce Kadıköy'de izlediğimiz Panathinaikos olağanüstü pres yapan, top çeviren ve Fenerbahçe'yi bloke eden bir takımdı. Oysa Galatasaray karşısındaki takımsa Şampiyonlar Ligi'nden elenmiş görüntünün epey uzağındaydı.

Daha 4. dakikada bir defans oyuncusuna yakışmayacak bir müdahalesi ile ile Elano'ya asist yapıldı. Gol sonrasında da bir süre Yunan takımının şaşkınlığını izledik.

Açıkçası bir ara bu takım Üsküdar Anadolu olabilir mi diye aklımdan da geçirmedim değil.

Galatasaray çok önemli bir galibiyet elde etti ve grubunu lider bitireceğinin izlerini gösterdi.

Galatasaray'ın dikine oynayan o kadar çok oyuncusu var ki rakip defansın dengesini bozuyor. Keita ve Kewell yüzleri kaleye dönük oynuyorlar ve bire birde savunma oyuncularına karşı üstünlük de sağlıyorlar. Baros aralara giriyor, çıkıyor. Elano ise yıllardır Galatasaray'ın aradığı duran top ayağı oldu. Attığı golde bilardo vuruşu ustalığını gördük.

Arda'nın yerine Elano tercihi çok doğruydu. Arda'nın milli takım kampı sonrasında bir düşüş içine girdiğini düşünmeye başladım. Oyunda kaldığı sürece takımını yavaşlatan usta ayak rolüne soyundu.

Haftasonu Beşiktaş Galatasaray karşısında çok fazla ofsaytta yakalanmıştı. Bugün Panathinaikos'un da bu tuzağa düştüğünü fark ettik. Demek ki Rijkaart'ın böylesi bir oyun şablonu var. Geçen sene de Aragones, Arsenal karşısında böyle bir taktik denemiş ve sonu felaket olmuştu. Bence Rijkaart kumar oynuyor. Özellikle uzun zamandır oynamayan Uğur girdikten sonra bütün ofsaytları bozdu. Bugün izlediğimiz Yunan takımının bir usta ayağı olmuş olsaydı maç 3-1 Galatasaray lehine sonuçlanmayabilirdi de. Özellikle ikinci yarı Panathinaikos çok fırsat harcadı.

Galatasaray'ın verdiği pozisyon sayısının iki sebebi olabilir.

1. Rakip o kadar dağınık top oynuyor ki Galatasaray'ın oyun düzenini bozuyor o da dağılıyor.

2. Galatasaray'ın defans kurgusunda sorun var.

Beşiktaşlı Serdar Özkan ilk yarı kaleci Leo Franco ile karşı karşıya kaldığı pozisyonlardan birini gol yapmış olsaydı belki Cumartesi gecesi de maçın skoru farklı olacaktı.

Demek ki, ikinci neden biraz daha ön plana çıkıyor. Bu da Galatasaray için uyarı zilleri demek. Farklı kazandığı ya da attığından daha az gol yediği sürece bir sorun olmayacak ancak o gol ayaklarında bir sorun yaşanmaya başlarsa işte o zaman sorun su yüzüne çıkacak.

Bu sorunun kaynağı da sanırım zayıf ve kırılgan orta sahadan kaynaklanıyor. Galatasaray'ı ileriye taşıyan ayaklar aynı zamanda takımın orta sahadaki en büyük handikapları durumuna dönüşüyor. Bu nedenle orta sahada oyunun sonuna kadar güçlü kalabilmek için Barış'ı almak zorunda kalıyor Rijkaart.

Avrupa'dan 3 gollü 3 puan güzel bir şey. Galatasaray bu sıkıntıları çözmek için kendisine epey zaman satın aldı. Önümüzdeki günlerde bu zamanı kullanabilir...

Uzay Gökerman