Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '14

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray can havliyle...

Galatasaray için neresinden bakarsanız bakın bir çeşit rehabilitasyon, şifa arayışı karşılaşmasıydı Sivasspor eşleşmesi. 

Takım bir bütün halinde hırslı, dikkatli, arzulu ve kazanma azmiyle doluyken tribünlerdeki az sayıdaki taraftar oyuncuların bu duruşuna destek vererek arka çıkıyordu. 

İnsan "Seninle ağlarım, seninle gülerim, söyle senden başka kimim var benim?" dediği takımına nasıl küzebilir, kızabilir ve hatta yuhalayabilir ki? 

Artık neredeyse işin işten geçeceği günler yaşanıyor sarı kırmızılı camiada ve böylesi dönemlerde taraftarların rolü büyüktür. Kuşkusuz bilmiyoruz Sivasspor son dakikalarda kaçırdığı mutlak pozisyonu gole çevirmiş olsa taraftar ne şekilde tepki gösterirdi? Ancak doğru tavır maçın bitiş düdüğüyle birlikte bir maç önce kalplerini kırdığı oyuncuların gönüllerini almaktır! 

Galatasaray - Sivasspor

Galatasaray iyi mi? 

Bu sorunun cevabını geçtiğimiz sezon başından beri arıyor herkes ve bulamıyor. Daha doğrusu öyle bir zaman yaşanıyor ki "kral çıplak" demek de cesaret istiyor. 

Sivasspor çok daha yerleşik ve ne istediğini bilen ve yapan bir takım görünümündeydi. 

Galatasaray biraz da can havliyle oynuyordu. 

Hızlı oynamak ile telaşlı futbol arasındaki farktır bunun genel özelliği... 

Son günlerin kurtarıcısı olan Chedjou'nun Olcan'ın gerçekten güzel ortasına kafa vuruşuyla gelen rahatlama, penaltıdan sonra güvene dönüştü. 

Sivasspor'un, Galatasaray'ın ilk golünde, köşe vuruşu yapılırken kendi kalesinde pozisyon alışı soru işaretleriyle doluydu. Savunma köşe atışlarında takımların bildiğimiz klasik dizilişiyle yer alsa Chedjou'nun kafa vuruşunun gittiği yerde mutlak surette bir defans oyuncusu olurdu. 

"Carlos'un bir bildiği var herhalde" diye düşünmekten başka bir şey yapamıyoruz. 

Prandelli Tarık'tan bir çeşit Beşiktaş'taki Atiba gibi yararlanmak istiyor görünüyor. Ne kadar doğru zaman gösterecektir. 

İkinci yarıdaki Sivasspor her şekilde maçı dengelemeyi ve beraberliği hak etmişti; ancak gol vuruş özelliği olan oyuncularının dikkatsizliği veya yetersizliği etkili oldu. 

Hakemlerin maç iöindeki standartsızlığı yine dikkat çekti. 

Geçen hafta Gökhan Gönül'ün, bu hafta Olcan'ın pozisyonları tartışıldı, tartışılacaktır. Ben bunu doğru bulmuyorum. Artık sert futbola taviz veren hakem modelinden hücum eden takımı ve oyuncuyu koruyan, kollayan, pozitif ayrım gösteren yönetime doğru evrilmek gerekiyor. İster ceza sahası içinde ister dışında olsun, ayrım gözetmeksizin. 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..