Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '10

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray Denizli'de Zorlandı

Galatasaray Denizli'de Zorlandı
 

Resim:www.sabah.com.tr


Kolay değil, tam 11 yıl içinde yaşadığım şehirden ayrılışımın yattığı hüznü saklamak. Ekrandan da olsa birazcık hasret giderirken bir yandan da gözümüzün pasını silecek futbol beklentisi içindeydik. Öyle ya flaş transferlerle gündemin baş maddesi haline gelen Galatasarayın, neredeyse düşmesi kesinleşen Denizlispor deplasmanında puan kaybetme lüksü yoktu. O zaman kazanmalı, kazanırken iyi futbol da izlettirmeliydi. Böylece hem kendinin hem de ligin marka değerine artı katkıda bulunabilirdi.

Maça baktığımızda ilk çeyrekte organize atak izleyemedik. Birkaç kanat akını haricinde Galatasarayı temsil edecek orijinallikte bir oyun göremedik. Ancak hemen çeyreğin bitişinde belirginleşen kanat akınlarından bir tanesinde Emre Çolak’ın şık pasına yine aynı şıklıkta asist özelliği kazandıran Barış, kaptanı Arda Turan’ın eksantrik kafa golünde pay sahibi oluveriyordu. Arda’nın tepeyle attığı bu golle oyna hareketlilik geldi.

Ancak ne hikmetse bir süre sonra yine durağanlaştı maç. Bu kadar üst düzey, teknik kapasitesi yüksek, kreatif özellikler bakımından ortalamanın üzerinde sayılan futbolculardan kurulu bir takımın dan-dun oynamasına akıl-sır erdiremiyorum. Bir ara bu o kadar barizleşti ki Rijkaard kenardan uyarmak zorunda kaldı. Bu elinde çikolatan ve var iken kakaoyu toz halinde yemekten öte bir tat vermiyor.

Denizlisporun içinde bulunduğu durum futbolcularda stres oluşturuyor olabilir. Ancak bu durum hiçbir futbolcunun yalandan kendini yere atmasına, taraftarı tahrik etmesine müsaade etmez. Angelov. Bulgar oyuncu. Bulgar olmasını özellikle vurguluyor değilim. Art niyetli olduğunu düşündüm. Bir pozisyonda sanki yüzüne darbe almışçasına yalandan yüzünü tuttu, bir de 39.dakikada kendini yere atarak penaltı istedi. Üstelik hakeme itiraz ederek. Yani hem suçlu hem güçlü. Hakem kendinden pek emin değildi sanırım, yoksa sarı kartlık bu hareketi es geçmemesi gerekirdi.

İlk yarının son dakikasında bulduğu %100lük gol pozisyonu değerlendiremeyen Jo şimdiki haliyle biraz sırıttı diyebiliriz. Elbette bunu heyecana da bağlayabiliriz. Ancak görünen şu ki Jo ilerde tek forvet oynayacak özelliklere haiz değil. Yanına bir adam mutlaka gerekecek. Bakalım Rijkaard bunu nasıl çözecek.

Yeni transferlerden Neill ise daha güven verici bir duruşa sahip. Adapte oldukça daha da iyi olacak gibi görünüyor. Onun dışında Arda, Barış, Mustafa bildiğimiz gibi işte. Genç Emre ise gereksiz yere kart görmese daha iyi olacaktı.

======= 1. devrenin sonu =======


İkinci yarı biraz daha hızlı başladı. Denizlispor’un beraberlik golünden sonra oyun daha da hareketlendi. 62’de yeni transfer Jo’nun golü ile durum yeniden Galatasaray’ın lehine döndü. İlk yarıda Jo’nun tek forvet oynamasının zor olacağını belirtmiştim, nitekim bu golde forvette Mustafa Sarp başta olmak üzere kendisine eşlik eden bir çok oyuncu vardı.

Sonrasında Denizlispor daha önde basmaya başladı. Üst üste değişiklikler yapıldı. Elano’nun önlibero gibi oynaması bana saçma gelmişti, nitekim ikinci yarı daha fazla sırıtınca doğru bir değişiklikle yerini Ayhan’a bıraktı. Keza sarı kartı olan Emre de yerini yenilerden Dos Santos’a bırakıyordu. Ben herhalde iki forvetli düzene geçilecek diye beklerken Jo’nun yerine Emre oyuna alındı. Bu defa Dos Santos tek forvet kalmıştı. Zaten santrafor tipi olmayan bir oyuncu tek forvet olunca daha da zorlanacaktı ki öyle oldu.

Ayhan’ın ortaya gelmesi ile Galatasaray’ın daha az açık vereceğini düşünürken ilk yarıdaki gibi amaçsız top şişirmeler ve isabetsiz paslarla bir türlü istenilen baskı oluşturulamadı.

Uğur’un sola geçmesi sağ kanat etkiniliğini kaybettirdi, Caner’in de sevdiği yere geçmesi ile bu kez de soldan daha etkili ataklar geliştirildi.

Denizlispor’da Youla oyuna girince Angelov ile birlikte daha tehlikeli olur diye düşünüyordum, ancak Angelov oyundan alındı. Bu arada YOula ile ilgili ilginç bir şey geldi aklıma. Son dönemlerdeki oynadığı bütün takımların formasında “siyah” renk var siyahi futbolcunun. K.S.C. Lokeren (sarı-siyah); Gençlerbirliği (kırmızı-siyah); Beşiktaş (siyah-beyaz); Metz (siyah-beyaz); Eskişehir (kırmızı-siyah); Denizlispor (yeşil-siyah). İlginç bir tesadüf :))) Denizlisporda çalışkan isimlerin başında Braga geliyordu. Keza solda Çağlar da iyi oyunculardandı.

Galatasaray son dakikalardaki panik haline bir çare bulmalı.
İlk yarıda da bahsettiğim gibi bu kadar kreatif oyuncu bir aradayken topu takımda tutamamak ayıp kaçıyor. Transferlerin takıma adaptasyonu ile daha iyi takım olacağı kanaatindeyim. Ancak santrforsuzluk başımızı biraz ağrıtacak gibi duruyor.

Hakeme gelince; maçın genelinde dengeli ve tutarlı maç yöneten hakemimiz 80’de Engin’in Lucas Neill’e yaptığı sert faulun topla ilgisi yoktu. Doğrudan rakibin diz bölgesine tabanla giren Engin’in sarı kartla cezalandırılması hakem hatasıydı. Kasıtlı ve bilereke yaralama teşebbüsü olan bu hareketin karşılığı kırmızı kart olmalıydı.

Maçın bitmesine daha 10 dakikadan fazla bir zaman varken vakit geçirdiği gerekçesiyle Leo Franco’ya da sarı kart gösteren hakem gereksiz yere gövde gösterisine girişti. Ancak hemen akabinde Leo’nun kendisini alkışlayarak protesto etmesini ikinci sarı kartla ve ardından kırmızı kartla cezalandırma cesaretini gösteremedi. Kaldı ki bu pozisyonda ben kalecinin vakit çaldığını da düşünmüyorum. Haydi ard arda aut atışları olur, 2-3 defa vakit geçirme teşebbüsünde bulunur ve bir öncekinde sözlü olarak uyarırsın da ardından yine teşebbüste bulununca sarıyı verirsin anlarım. Oysa burada belki 10-15 dakika öncesine değin aut kullanmışlığı ve dolayısıyla vakit geçirmişliği yoktu. Gereksiz ve tatsız bir artistik patinaj hareketi olduğu kanaatindeyim.

==NOT== Çok ilginç bir tesadüf olmuş. Yeni farkettim (saat 22.50)de fardekeder farketmez not düşeyim istedim. Geçen yıl Denizli-GS maçı yine aynı gün yani 31 Ocak'ta oynanmış. Maçı GS 2-0 kazanmış ve benim blog başlığım Galatasaray Denizli'de Zorlanmadı imiş. İlginç bir tesadüf. Bugünkü başlığım bundan habersiz olarak atıldı :)

http://i.milliyet.com.tr/SonDakikaHaberGaleriler/2010/01/31/denizlispor-1-galatasaray-2-502616.Jpeghttp://i.milliyet.com.tr/SonDakikaHaberGaleriler/2010/01/31/denizlispor-1-galatasaray-2-502604.Jpeghttp://i.milliyet.com.tr/SonDakikaHaberGaleriler/2010/01/31/denizlispor-1-galatasaray-2-502602.Jpeghttp://i.milliyet.com.tr/SonDakikaHaberGaleriler/2010/01/31/denizlispor-1-galatasaray-2-502608.Jpeg

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..