Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray'ın "Merkezinde" giderek büyüyen sorun

Galatasaray'ın "Merkezinde" giderek büyüyen sorun
 

90+1 oynanıyor, Galatasaray rakip ceza sahası içinde gol ararken iki Sturm Graz'lı oyuncu çarpışıyor ve yerde kalıyor. Televizyonumuza gelen ıslık seslerinde bu oyuncuların zaman çaldıkları yönünde seyircinin protesto seslerini işitiyoruz. Avusturya takımının görünüşte zaman geçirmek gibi görünen ancak yerden kalkamadıkları tek an maçın uzatma dakikaları içindeydi belki de.

Sturm Graz sanki bu maçı kazanmak için oynadı gibi göründü bana.

Galatasaray için özellikle ikinci yarı çok ama çok kolay bir maç olacak şekilde oynadı Sturm Graz. Eskişehirspor gibi kendi sahalarna çekilip oyunu bir anlamda kilitleyerek dar alanda oynamak yerine bütün sahaya yaydılar. Bazen hızlı, kimi zaman da uzun toplarla Galatasaray yarı alanına geçtiler ki; ikinci yarı Galatasaray'ın gol yememiş olması büyük bir mucizeydi.

Şu bir gerçek ki Galatasaray, bir dönem Fenerbahçe'nin başına geçip, "döne döne oynayacağız" diyen rahmetli Yılmaz Yücetürk'ün söylediği şeyin karşılığını sahaya yansıtan "dinamik futbol" oynuyor. Arda'nın tam olarak nerede oynuyor olduğunu kestirmek bu nedenle çok zor. Maça sol kanatta başlamış olsa bile Keita, Elano ile kanat ve saha değişimleri yaparak rakip ceza sahasının dışında sürekli değişik pozisyon aldılar. Ancak bu hareketli oyun bir türlü ceza sahası içinde ciddi bir üretkenliğe dönüşemedi. İlk yarının son beş dakikası içinde Keita ve Arda ile ceza sahasına tehlikeli ortalar da yaptılar. Galatasaray'ın gol atacağını düşündüğümüz sırada Sturm Graz ilk atağını yapıp, ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.

Sturm Graz'ın ikinci yarı kapanması, oyunu yavaşlatması beklenirken tam öyle olmadı. Galatasaray çok baskılı oynarken, Avusturya takımı da bu baskıyı karşılamaya çalıştı. Yedikleri gol amatörce mücadelenin ürünüydü. Bu kadar ileri çıkmasalar, ikinci golü aramasalar Baros sevdiği o boş alanları bulamazdı. Galatasaray'ın golü, Sturm Graz'ın atak üstünlüğü sırasında geldi.

Eşitlik sayısından sonra Galatasaray buna benzer bir kaç atak yapma fırsatı yakalamış olsa da şanssızdı diyelim.

Yalnız Galatasaray bu maçta da taktiksel olarak çok ciddi boşluklar verecek bir dizilişle oynadı. Galatasaray'ın orta sahasının merkezinde büyük bir boşluk var. Ayhan ve Mehmet Topal'lı ön libero hattının üst seviyedeki bir Avrupa ligi maçında böylesine yüklenmesi ne kadar doğruydu? Ayhan tercihi ayrı bir soru işareti; Mustafa Sarp gibi bir oyuncu varken onu rotasyon adına kenarda oturtmak ciddi bir riskti. Chelsea'nin Lampard'ı rotasyona tabi tuttuğunu ben hiç görmedim. Belki Mustafa Sarp - Lampard benzetmesi abartılı olabilir ancak benim izlediğim M.Sarp'da böylesi bir enerji var.

Bir diğer konu Arda - Elano fenomeni.

Sezon başında Galatasaray Başkanı çıktı dedi ki; "biz Arda'nın merkezinde bir takım kuracağız."

İyi güzel de Arda o ağırlık merkezini taşıyabilecek mi? Arda özellikle, üstelik Brezilya milli takımının bir oyuncusuna böylesi bir merkeziyet nasıl kabul ettirilecek?

Bu sorun sezonunun ilerleyen haftalarında azar azar kendisini gösterecektir. Eskişehirspor maçında bütün duran topları Arda kullanmıştı. Özellikle kornerler çok etkiliydi. Bazı spor yazarları bunu çok eleştirdi.

Bu maçta da bütün duran topları Elano kullandı, bana kalırsa kötü de yaptı. İşin tuhafı, Galatasaray'ın en etkili olacağı duran top organizasyonları ikinci yarının başında hızlı hücum bahanesiyle Arda tarafından çabucak kullanıldı. Oyunu hızlandırma düşüncesi güzeldi ancak pozisyon üretemedi.

Galatasaray'ın merkezinde her anlamda bir sorun var. Düşünün rakip takım bu bölgeyi ne kadar kolay geçti.

Galatasaray'ın bir diğer alarm zilleri çalan yeri kalesi. Franco hiçbir topu tek hamlede tutmuyor.

Sarı kırmızılılar puan kaybına üzülüyor olabilirler ancak bu maçın neticesi çok farklı da olabilirdi.

Büyük takımlar böylesi maçları satrançtaki büyük ustalar gibi oynamalılar.

"Ama futbol bu, satranca benzemiyor ki?"

Biz benzetemiyoruz. Benzeten çok da iyi netice alabiliyor.

Galatasaray bu puanı rahat telafi eder. Ancak bu taktiksel dizilişte bir sigortaya daha ihtiyaç var gibi geliyor bana. Çünkü Galatasaray sezonun başındaki o rahat golleri bulamıyor. Gol atamadığında, yediğin çok göze batar.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..