Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '12

 
Kategori
Spor
 

Galatasaray lokum kıvamındaki Akhisar'ı çabuk yedi.

Akhisar önünde Galatasaray Sercan ve Burak ile birbirinin aynısı iki gol buldu. Golleri benzeştiren şey; rakibin bütün takım ileriye çıkmış ve top kendisindeyken kaptırması ve Galatasaray'ın hızlı hücumla kontra atakla Akhisar kalesine gidişiydi.

 

Şimdi soru şu; aynı karşılaşmada aynı hatayı tekrarlayarak gol yiyen bir takım nasıl bir futbol anlayışına sahiptir; ne şekilde oynamıştır?

 

Hemen Galatasaray'ın da hakkını teslim edelim; ligimizde daha hızlı hücumla kontra atağa çıkıp gol atmayı başaramamış takımlar var, rakip her kim olursa olsun.

 

Galatasaray, karşısında lokum gibi bir Akhisar buldu. Manchester United karşılaşması öncesinde Antalyaspor'un futbolu, takım kurgusu da lokum gibiydi; İngiltere'den döndü bu sefer rotasyon yapmayı tercih edecek kadar zayıf bir Akhisar'la karşılaştı Galatasaray. Buna fikstür, futbol şansı diyoruz.

 

Önünüze lokum koyarlarsa ne yaparsınız? Cevabı çok basit, yersiniz; Galatasaray da Akhisar'ı afiyetle yedi.

 

Çok değil; iki sene önce Galatasaray'ın savunmasını oluşturan futbolcuları hatırlayalım; kalede Ufuk, sağ tarafta Sabri, stoperlerde Servet-Gökhan Zan, solda Hakan Balta. İki sene önce Galatasaray neredeyse küme düşüyordu.

 

Fatih Terim'in dünkü defansı; Muslera, Eboue, Cris-Dany ve Riera'dan oluşuyordu. Nereden nereye dedirtecek türden bir farklı kadro bu ve Galatasaray'ı zirvede tutuyor. Demek ki savunmaların futbolda önemi büyük. Hele Akhisar gibi takım olarak Galatasaray'a rakip olamayacak bir eşleşmede fark iyice gün yüzüne çıkıveriyor.

 

Galatasaray'ı farklı gösteren bir diğer özelliği; sahada Umut Bulut, Elmander yokken Burak ve Sercan ile forvet hattını oluşturabiliyor. Ligde Umut 5, Burak da dün 4 gole ulaştı. Üstelik bu oyuncuların hız, takipçilik ve fırsatçılık gibi özellikleri de var.

 

Hız derken; gollerden öncesinde, sırasında ve sonrasında bir çok pozisyonda Galatasaray'ın savunmada topu karşılarken kaptığı toplarla çabucak ileriye topu taşıdığı ve bazen 6 bazen 7 oyuncu ile rakip kaleye gittiğini gördük. Bu gidişlerin önemli bölümü de gollük pozisyonlardı.

 

Yine Galatasaray bunu yaparken hep dikine oynamaya gayret ediyor. Genelde sırtı kaleye dönük oyuncusu olmuyor veya öyle bir oyuncu olsa bile hemen önünde şut çekebilme mesafesinde olan bir futbolcu mutlaka rakip ceza alanı çevresinde oluyor.

 

Bütün bunlar Galatasaray'ın hücumdaki etkinliğini daha da arttırıyor.

 

Kuşkusuz bütün bunları yaparken karşısındaki takımın lokum kıvamında olduğunu da unutmamak gerekiyor. Fakat zaten önemli olan böyle takımlarla oynarken kaliteni ortaya koyman, maçları çabucak koparman gerekiyor.

 

Dünkü Gaziantepspor-Beşiktaş maçıyla ilgili yaptığımız yorumdan farklı olarak; Süper Lig seviyesinde bu derece zayıf takımlar olması ligin seyir zevkini ve kalitesini düşürecektir.

 

Dün Emre Çolak çok çalıştı. Takım oyununun içindeydi; Hamit'in de çalıştığını söyleyebiliriz ancak Emre'yle kıyaslandığında takım oyununun hala uzağında arkadaşlarına Alman kalıyor.  

 

http://twitter.com/uzaygokerman 

uzaygokerman@gmail.com 

 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..