Galatasaray şampiyon gibi..

Galatasaray-Orduspor maçının 2. yarısından sonra artık Galatasaray'ın şampiyonluğu bırakmasının çok da mümkün olmadığını söyleyebiliriz (aslında FB-Sivas maçının ardından da söyleyebilirdik bunu)

Galatasaray, Schalke maçının mental-fiziksel yorgunluğunu üzerinden atamamış, sahalarda ender görülen tarzda bir golle yenik duruma düşmüş ve tam soyunma odasına gidecekken 2. golü de görmüştü kalesinde. İkinci 45 dakikada Fatih Terim de kulübede olmayacaktı üstelik. İkinci yarı başladığında futbolcuların gösterdiği reaksiyon maçı değil şampiyonluğu kazandıracak Galatasaray'a..

Sneijder-Drogba-Burak

Dün Sneijder tam da ihtiyaç duyulduğu anda sahneye çıktı. Gol gecikseydi 4-2 yi yakalamak mümkün olmayabilirdi. Gün geçtikçe daha fazla ayak uyduruyor takım arkadaşlarına, ilk golünü de attı. Daha da iyi olacaktır. Özellikle Drogba-Burak ikilisinin arkasında, kaleye yakınken çok etkili..

Drogba...Geldiği gibi uyum sağladı. Hakan Şükür'den sonra ilk kez rakip stoperleri bu kadar rahatsız eden, hava toplarını ceza sahasına indirerek pozisyonlar üreten bir oyuncu buldu Galatasaray. Eğer orta sahayı hızlı bir şekilde geçemiyorsanız, geriden şişirilen toplar (Drogba) ve bu toplar indirildiğinde ceza sahasına yapacağı koşularla işi bitiren oyuncular (Burak-Umut) kolay yoldan sonuca ulaştırır sizi.Drogba-Burak çok iyi tamamlıyor birbirini.

Drogba, (ya da Kuyt) gibi futbolcuları izlemek büyük zevk. İnşaallah daha erken yaşta Türkiye'ye getiririz bu tarzda oyuncuları. Kötü de oynayabilirler ama her zaman mücadele ediyorlar. Galatasaray sözleşmesi bittiğinde de faydalanmalı Drogba'dan, Afrika'da Galatasaray için futbolcu arayan bir ekipte yer alabilir mesela.

Bu futbolculara Selçuk'u da ekleyince gerçekten güzel bir futbol ortaya çıkıyor.

Dün maçı 2-0 dan çeviren bu isimlerdi. Topa yüksek oranda sahip oldular ve hiç yana-geriye oynamadan direkt golü düşündüler. Sabri ve Umut oyuna girdikten sonra Orduspor'lu oyuncular topla birlikte geçemediler orta sahayı..En önemlisi çok iyi mücadele ettiler. Büyük takımlar özellikle kendi evlerinde en az rakip kadar mücadele ettiğinde kalite farkı anında ortaya çıkıyor.

.......

Rijkaard ilk senesinde 4-3-3 oynatmayı denemişti, ilerki 3 lüde Arda-Kewell-Keita (ve Nonda) ile bol gollü maçlar izletiyorlardı. Ancak 6 maçta 18 puan toplayan takım devamını getirememişti. Hücum hattı o günün şartlarında yeterliydi ancak Barış Özbek, Mustafa Sarp gibi oyuncularla orta sahada hakimiyet kurmak mümkün olmamıştı.

Önümüzdeki sezon defansa ve orta sahaya yapılacak (toplam) 2-3 takviyeyle Galatasaray bu sistemi başarıyla uygulayabilir.

.......

Hamit Sabri

Hamit bazı maçlarda (özellikle 2 manchester ve deplasmandaki Cluj maçı) etkili olsa da bir türlü kendisinden beklenenleri yerine getiremiyor. İlk golü atamamanın verdiği stres de var. Bir an önce kendini kanıtlamaya çalışıp ekstra işlere girişiyor ve genelde başarısız oluyor. En azından 1-2 maç dinlendirilmeli ve basit oynamalı. Hamit'in yapmak istediği şeyleri Sneijder yapacak (en azından bunun için alındı)

Sabri'ye gelirsek; şu anda Galatasaray orta sahasının Sabri'nin enerjisine ihtiyacı var. Yine Eboue de geçen seneki formundan uzak. Sabri bu şansı iyi kullanmalı.

Kadronun genel durumu bu..

Ama hemen hemen herkesin Galatasaray'ı şampiyon ilan etmesinin tek dayanağı kadro kalitesi değil. Futbolcularda müthiş bir özgüven/kazanma alışkanlığı var, Fatih Terim-Yönetim-Taraftararasında da (Fenerbahçe yada Beşiktaş örneğindeki gibi) güvensizlikler yok.

Fikstüre baktığımızda son 11 maçın 6 sını TT Arena'da oynayacak Galatasaray. Ve bu maçlar içinde puan kaybedilmesi ihtimalinin en yüksek olduğu Trabzon ve Fenerbahçe maçları ligin son 2 haftasında. Ve şampiyonluk yarışı son 2 haftaya kalmayabilir. Galatasaray tüm bu uygun koşullardan sonra Şampiyonluğu vermeyecektir. Futbolda büyük konuşmak çok tehlikeli, Sevilla Fenerbahçe'yi eler dersiniz rezil olursunuz, Galatasaray Sneijder'i alamaz dersiniz, alır 'öyle demedim' demek zorunda kalırsınız..Kısaca son maçın bitiş düdüğüne kadar hiç bir şey net değildir, ama büyük avantaj yakaladı Galatasaray..

Hakemler

Hakemler de tabii ki hata yapacaktır, bu da futbolun bir parçası. Hakemlerin medya yada yöneticiler tarafından 'günah keçisi' ilan edilmesine karşıyım. Yine bütün bir maçın sadece hakemin kararlarına indirgenerek yorumlanmasına da karşıyım. Ancak bir gerçek var ki hakemlerimiz çok kötüler son haftalarda.

Fenerbahçe ve Beşiktaş arasında 1 puanlık fark var yalnızca. Ligin altında müthiş bir mücadele var, ligde kalmak için. Futbolcular tekmeye kafalarını uzatıyor, kafa kafaya çarpışıp (geçmiş olsun Barral) hastanelik oluyorlar...Hakemlerin bu ortamda daha dikkatli olması gerekir. En ilginci aynı hakemlerin Avrupa maçlarında çok iyi yönetim sergilemeleri..

......