Gece XXVIII

Cumartesi

 

Bir şehri geride bıraktım. Afyonkarahisar defterini kapattım artık. Birkaç gündür Aydın’dayım.

Ayrılıklar, yalnızlıklar, hastalıklar, operasyonlar ve tabii ki nekahet dönemi…

Yeni yeni kendimi toparlıyorum ve yazmaya, okumaya başlıyorum. Eylül ayında zorlu bir sınavım olmasına rağmen, temmuz ayında mesleğe başlayacak olmama rağmen aklımda daha çok edebiyat var. Okumak, yazmak ve yeni projeler üretmek istiyorum. Eski projelere de yeniden vakit ayırmak…

Birkaç gündür elimde Enis Batur’un Yazboz’u vardı. Çevirip durdum, fakat bir türlü kafamı toparlayıp okuyamadım. Aslında uzun zamandır bu kitabı okumak istiyordum. Belki kısa bir süre sonra tekrar dönerim Yazboz’a.

Bugün şehre vakit ayırabildim. İlk işim bir kitapevi bulmak ve kendimi kitapların içine bırakmak oldu. Ve beni kendine en çok çeken kitabı da hemen aldım: Şimdi Seni Konuşuyorduk. Selim İleri için hazırlanmış bir kitap. Hem Selim İleri’nin hayatına daha fazla odaklanmam, hem de projelerimden biri olan Çizilemeyen Portreler için bana yol göstermesi açısından ilgimi çekti sanırım.

Artık kitaplara ve yazmaya vakit ayırma zamanı…

 

Tuna BAŞAR

 

8mayıs’10gecesi aydın