Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ocak '18

 
Kategori
Deneme
 

Geçen Yıl Bu Zamanlar

Geçen Yıl Bu Zamanlar
 

Yorgun Kalemim


Bir dosya dolusu yazılarım arşivimde...  Geçmiş yılları anlatan derin düşüncelerim, özlediklerim var. Bende yolcuyum herkes gibi bu hayatta. Geride bırakacaklarım yorgun Kalemim ve yazılarım olacak…

Yazmak, anlatmak çok öğrenmek istediklerim var.  Yıllar ne çabuk bitti. Geçen yıllarda neler yaşadık, kazandıklarımız, kaybettiklerimiz diye düşünmek anlamsız. Yaşadığını yaşamıştır insan. Doğrusu da yanlışı da senindir. Asıl yaşayamadıkların için hayıflan. Asıl, hala daha ’Keşkelerle’ vaktini geçiriyorsan hayıflan. Keşke diye diye kaç zamanı harcadın; kaç aşkın arkasından yas tuttun düşünsene... İşte buna artık bir son verme zamanı geldi. Bu yıl senin için yeni bir başlangıç olsun. Zaman hiçbir zaman geç değildir. Zaten aşk da zaman dinlemez. Bazen karanlıkta gelir, bazen yılların yıpratıldığı anda. Sen her zaman kapını açık tutacaksın ona ki, girebilsin yüreğinden içeri.

Bir düşün... Ne güzel şeydir gökyüzünün maviliğine gülümseyerek bakabilmek! Aşk her zaman kolaylaştırır bu güzelliğin gerçekleşmesini. Dudaklarındaki gülümsemeyi, gözlerindeki parıltıyla birleştirir. Mavi olursun baştanbaşa! Sonra mavi mavi bakışırsınız gökyüzüyle, sonsuz bir bakışma... O sonsuz bir özgürlükte sen sonsuz bir huzurda...

Geriye dönüp bakmayacaksın. Yediğin çelmelerle düştüğün yerden hemen kalkacaksın. Üzülmeyeceksin düştüğüne. Ne kadar kötü düşersen o kadar iyi, ne kadar çok yanarsa canın o kadar iyi. Bisiklete binmek gibi bir şey bu... Düştükçe daha iyi binmeyi öğrenirsin. İlk düşüşünden sonra da evde pansuman için her şey hazırdır zaten... Yani aşk seni yaralayacak diye üzülmeyeceksin. Yaralanmadan aşkı yaşamayı öğrenemezsin. Her aşk bir şey katar sana, her acı olgunlaştırır. Yeter ki; sen yaşadıklarını hazmet, onlardan ders almayı öğren...

Gecenin karanlığında bile duvara rengârenk resimler çizebileceksin. “Karanlıkta nasıl çizerim?” demeyeceksin. Hiç kimsenin görmediği renklerle boyayacaksın duvarı. Sadece senin gördüğün o renklerin geceyi nasıl aydınlattığına şaşıracaksın. Belki önce bir kır çiçeğinin üzerindeki çiğ damlasını çizmekle başlarsın işe. Sonra denizi boyarsın duvara. Deniz varsa benim için resim bitmiş demektir. Deniz varsa şöyle bir soluklanacaksın demektir. “Neden?” deme, sen seyret. Deniz sana anlatır... En çok da aşkı anlatır deniz, masmavi bir aşkı... Denizin sonsuzluğuna bırak kendini, aşkı da huzuru da bulursun orada. Korkma, dalgalar ne kadar yüksek olsa da suyun yüzünde kalırsın. Yüreğine güven, en çok ona güven...

Umut senden ne kadar yüksekteyse, o kadar sıçramayı öğreneceksin. Günlerce sürecek olsa da bıkmayacaksın. Daha yükseğe, daha yükseğe sıçrayacaksın. Sonra umudu yakalayacaksın. Ve bir umut yakalamanın hiç de kolay olmadığını anlayacaksın. Bu kez o umudu kaybetmemek için sıkıca sarılacaksın. Bunları yaparken hiç merak etme kaçırırım diye bir şeyleri. Hayat sen istediğin sürece seni takip eder çünkü. Zaman hiçbir zaman geç değildir. Geçen yıl bu zamanlar...

Yorgun Kalemim

 
Toplam blog
: 464
: 208
Kayıt tarihi
: 02.11.16
 
 

Merhaba Sevgili Okurlarım; Kendimden bahsetmek istiyorum. 1954 yılında Karamanın Esentepe köyünde..