- Kategori
- Deneme
Geçmem bir daha Kadıköy'den
alıntıdır
Yağmur yağıyor. Kadıköy'e geçiyorum.
En son yazın gitmiştim.
Onca sıcağa rağmen vapurun dış mekanında bir esinti vardı o gün.
Ya da ben huzurun esintisini hissediyordum.
Şimdi yağmur sağanak, hava ise oldukça serin.
Kim bilir belki de o huzur gideli yerini sağanak yağmurlar almıştır.
Oturuyorum cam kenarındaki koltuğa ve denize bakıyorum.
Kulağımda sürekli aynı müzik. Geçmem bir daha Kadıköy'den diyor ama ben yine de geçiyorum.
Sonra yine o yaz gününe gidiyor aklım işte.
Bazen bir fincan kahvenin köpüğünde özlersin sevdiğini,
Bazen bir vapur bacasının tüten dumanından anımsarsın beraber ettiğiniz sohbetleri.
Hani vapur uzaklaşmaya başlar ya iskeleden, gittikçe kaybolacaktır kalanlar gözlerinden.
Kendinle kalırsın işte. Dağılmıştır etrafındaki kalabalık.
Aklında bir şarkı vardır, dilinde ise söylenmemiş kelimeler saklıdır.
Ama ne yazık ki vakit tamamdır. Söylenmemiş her söz yok sayılmaya kalmıştır.
Ve semtlerin de dili vardır aslında. Konuşurlar seninle sessiz sessiz.
Az sonra iskeleye yanaşmak üzere yaklaşıyoruz Kadıköy'e.
Sanki "Hani gelmeyecektin" diyor en alaycı ifadesiyle.
Ama ne var ki insanız, evrene küslük olmuyor işte.
Bilmiyor ki yanımda ki huzurdu onu böylesine anlamlı kılan.
Konuşuyor kendince.
Vapur yaklaşıyor, iniyorum Kadıköy'e.
Onu duymamak istercesine müziğin sesini biraz daha açıyorum.
Ve bulunduğum yere inat hala "GEÇMEM BİR DAHA KADIKÖY'DEN" diyorum
07/01/2012