Geçmiş ‘zaman’ olur ki: Erdoğan-Haberal kol kola

Bir gün Başbakan Tayyip Erdoğan’la, ona karşı “darbe yapmakla” suçlanan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın yanyana çekilmiş fotoğraflarını görebileceğiniz aklınıza gelir miydi?

Benim de gelmezdi...

Kader karşıma çıkardı...

Hem de hangi gazetede?

Zaman gazetesinde...

Tarih?

Tam 9 sene önce... 26 Haziran 2003...

Böyle bir resim çektiğini, gazeteye bastığını yayımlayanlar bile belki unutmuşlardır.

x   x   x

Resme bakar mısınız: Sıcak bir yakınlık var... Haberal, samimi bir şekilde Erdoğan’ın koluna girmiş!

Kim derdi ki birkaç sene sonra, koluna giren Profesör, Erdoğan’a karşı darbecilikle suçlanacak ve tutuklanacak... Tutukluluğu yıllarca sürecek...

Koluna samimiyetle yapıştığı siyasetçi ise “ben o davanın savcısıyım” diyecek.

Hayat, hakikaten çok “garip”!

x   x   x

TESPİT VE TEYİT

22 Haziran’da Suriye yakınlarında düşen uçağımıza ne olduğu hâlâ sır!

Bir televizyonda konuşan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay; “Uçağın füzeyle düştüğü tespit edildi. Teyit bekleniyor” demiş.

Bu açıklamanın da Kılıçdaroğlu’nun “Afyonkarahisar’daki patlama yüzde 99;5 sabotaj” açıklamasından farkı yok.

“Tespit edildi” ifadesi, olayın tamamıyla çözüldüğü yargısını gösterir.

Ama sen buna “teyit bekleniyor”u ilave edersen, o “yargı”da şüpheler var demektir.

Tıpkı, “yüzde 99,5 sabotaj” ifadesinde olduğu gibi.

“Yüzde 99,5” ne demek?

Demek ki kesin bir “tespit” yok...

Küçük de olsa şüpheler var.

Bu ifadeler kafaları karıştırmaktan başka neye hizmet ediyorlar?

Böyle “hafiflik” mi olur?

Böyle devlet adamlığı mı olur?