Geleceğin sanal savaşları

Geçtiğimiz Nisan ayının 26 sında Estonya’nın başkenti Tallinn’de bir heykelin yeri değiştirilmek istendi.

Heykel 1945 senesinde, İkinci Dünya Savaşı’nda, orada ölen Rus askerlerinin anısına, Ruslar tarafından şehrin merkezinde bir meydana dikilmişti. Sovyetlerin parçalanmasından sonra, bir bir egemenliklerini kazanan devletlerden olan Estonya’da, „Bronz Asker“ isimli bu heykel, Sovyet hegemonyasını hatırlattığı için halk tarafından sevilmiyordu. Estonlar heykele karşı protesto yaparken, halen Estonya’da yaşamakta olan ve halkın üçte birini teşkil eden Ruslar da, kendilerini hücuma uğramış hissederek protestolara başlamışlardı. Yetkililer heykeli önce polis korumasına aldılar ve sonra, işte bu 26 Nisan’da yerini değiştirmek üzere kazı çalışmalarına başladılar.

Bununla ülkede kıyamet koptu, çıkan çatışmalarda bir genç öldü, 100 kişi yaralandı. Sokağa çıkma yasağı kondu. Çatışmalara katılanların çoğu sarhoş Rus gençleri olduğundan alkol yasaklandı. Rusya ile Estonya arasında ipler gerildi, Duma Estonya hükümetinin istifasını istedi.

İş bununla kalmadı. Mayıs ayı içinde Estonya büyük bir sanal saldırıya uğradı. Ülkede tüm Internet sistemi çöktü. Estonya Avrupa Birliği içinde en büyük çapta Internet kullanan ve hükümet işlerini de „e-hükümet“ siteleri ile halledenlerden olduğu için, hükümet işleri de dumura uğradı. Ülke başbakanı Andrus Ansip Berliner Tagesspiegel gazetesine Rusya’yı şikayet ederek, „ Rusya, Estonya üzerinde yeni bir sanal savaş modelinin denemesini yapmıştır.“ dedi. Neticede Estonya hükümeti, başka çaresi kalmadığından, haftalarca süren bu saldırıların durdurulmasını temin etmesi için yine Rusya’ya ricada bulundu.

2001 senesi baharında, Güney Çin denizinde casusluk uçuşu yapmakta olan bir EP3-C Turboprop, bir Boeing 737 büyüklüğündeki Amerikan askeri uçağı, ayni yerde gözetleme uçuşu yapmakta olan iki F-8 Çin avcı uçaklarından biriyle çarpıştı. Çarpışmanın suçunun kimde olduğu anlaşılamadı, iki taraf da suçu birbirlerine attılar.

F-8 Çin uçağı pilotuyla beraber derhal denize gömüldü, zarar gören Amerikan uçağı ise Hainan’a mecburi iniş yaptı, mürettebattan yaralanan veya ölen olmadı, Çinliler uçağa ve mürettebata el koydular.

Bush yönetimi olay sonrası saldırgan ve küstah bir tavırla uçağını istedi. Ölen Çinli pilot için taziyette bulunmadı.

Bu olayın akabinde Amerikan İnternet siteleri büyük çaplı bir bloke olayı ile karşılaştılar. Bu konuyu haber yapan Alman televizyonu ZDF’e göre, kendilerini milliyetçi sanal savaşçılar olarak tanıtan ve gruplar halinde birleşmiş olan Çinli gençler , verdikleri röportajda, Amerikan sitelerini saf dışı bırakanların kendileri olduğunu söylediler. Bu gençler, üniversite tahsillerinde edindikleri elektronik bilgilerini birleştirerek, Çin’in menfaatlerini korumak üzere savaştıklarını hiç saklamadan, hatta yaptıklarıyla gurur duyarak TV ekibine anlattılar.

Başka şeyler de anlattılar. Mesela, 13 Aralık 1937 de Japonlar tarafından Nanking’de katledilen 300.000 Çinli sivil halkın intikamını almak için, Japon İnternet sistemlerini nasıl çökerttiklerini. Elektronik konusunda kapsamlı bilgiye sahip olan bu Çinli gençler, ellerindeki güç ile gerçekten de Japon ve Amerikan İnternet sitelerinin korkulu rüyası olmuşlar.

Geçelerde seyrettiğim, ZDF televizyonunun bu konudaki özel programı „Auslandsjournal“ konuyu, Amerika’dan yeni bir haberle bitirdi: 19 Yaşında Malezyalı bir genç olduğunu söyleyen bir şahıs, Amerikan hükümetini, elindeki elektronik bilgileri El-Kaida’ya vererek, ABD’de bütün trafiği, hava alanlarını, banka işlemlerini, borsayı, elektrik ve su sistemlerini , hükümetin işlemlerini felce uğratmakla tehdit etmiş.

Birçoğumuzun vazgeçilmez meşgalesi ve eğlencesi haline gelmiş olan, yerinde ve zamanında kullanıldığı takdirde birçoğumuzun hatta çocuklarımızın da bir bilgi deposu olarak faydalandığımız sanal olanaklar, faydalı ve iyi olarak başladığı çıkış noktasından uzaklaştırılıp, tam tersi bir yöne sevkedilerek, korkumuz ve felaketimiz mi olacak yoksa?

İnsanoğlunun, iyiden kötüye çevirmeyi becerdiği birçok başka şeyde olduğu gibi?

İyi amaçlarla başlatılıp, korkunç silahlara dönüştürülen atom enerjisi gibi?

Geleceğin savaşları yoksa, sanal savaşlar mı olacak?