Gelecek yerine anı düşündürenlerin anısına

Yazmaya aşık olan biri olarak doğum gününde gelecekle ilgili beklentilerimden, sevdiklerimle mutlu mesut yaşama dileklerime kadar bir sürü şey içeren bir yazı servis etmek isterdim ama malumunuz bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hep anı düşünmek zorunda kalıyoruz.

Kimi zaman günü kurtarmak pahasına en adi şeyleri yapıyoruz
Kimi zaman kendimizi aşağılanmış hissettirenlere karşı boynumuzu eğip saygı duyuyoruz.
Kimi zaman da içimizden geleni söylemek isteyip susturuluyoruz.
İşte bunlar bana doğum günü yazısında böylesine konulara girmeme neden olan olaylar.

Bilmiyorum şikayet mi ediyorum yoksa bunlarla yaşamaya alıştık hepimize hayırlı uğurlu olsun mu diyorum; fakat şunu biliyorum ki ben bunlara hayatım boyunca karşı çıkıcağıma bir kez daha bu yazı vasıtasıyla söz veriyorum.
Geçenlerde yazdığım 29 Ekim’i Hak Etmek yazımda da bahsettiğim gibi Atatürk’ün izinde olmanın ne demek olduğunu bir kişiye bile tam anlamıyla anlatamadan ölmemek dileğiyle

Kısa ve öz olsun doğum günü yazısı değil mi ?
Her zaman uzun uzadıya konuşuyoruz zaten bu satırlarda