Gelinlik ve trajedi

Bugün gazeteler Türk ulusu için utanç verici bir haberle çalkalandılar. Gelinlikle Protesto eylemi yapan İtalyan sanatçı Gebze’de otostopla arabasına bindiği Türk tarafından önce tecavüz edilip öldürülmüş ardından eşyaları çalınarak ormanlık bir alanda toprağa gömülerek bırakılmıştı. Olayı aydınlatan Türk polisi suçluyu çaldığı cep telefonuna kendi sim kartını takarak kolayca ulaşabilmişti. Ulusumuzu utanca boğan bu olayı nefretle kınamakla birlikte aynı zamanda yaşanan bu trajedinin 21.yüzyılda insanoğlunun düşmüş olduğu acizliğin güzel bir örneği olduğunu düşünüyorum.

Trajedi sömürgeci politika izleyen ABD ve İsrail’in tavırlarıyla başlıyor. Petrol için Irak’ı işgal eden ABD, suçladığı Saddam’ın işkence ve cinayetlerini katlayarak tüm Irak halkının ve dünyanın nefretini kazandı. İsrail ise ülkelerini elinden aldığı Filistinlileri dünyanın en büyük açık cezaevine koyarak en büyük insanlık suçlarından birini işliyor. Oysa çok değil daha 65 yıl önce büyük acılar yaşayan Yahudi ulusu Naziler tarafından gaz odalarına atılıyordu.

Medeni dünyanın insan haklarından sorumlu üyeleri terör örgütlerini kollarken nedense sömürgecilere karşı sesleri pek çıkmıyor. Ancak dünya üzerinde her ülkede olduğu gibi sağduyulu insanlar da var. Medeniyetten nasibini almış, başkalarını da düşünerek fedakârlık yağmaktan kaçınmayan. Daha önceden tanımasam da Pippa Bacca’nın da böyle birisi olduğundan kuşkum yok.

Bu sanatçının sömürgecileri protestosu alkışlanacak bir davranış. Keşke hepimiz bu kadar cesur olabilsek, keşke hepimiz bu kadar duyarlı olabilsek. Ses getirebilecek eylemlerde bulunabilsek.

Ama sanatçı olmak veya cesaret, cahilliği veya sağduyu eksikliğini örtmüyor. Biraz bilgili veya sağduyulu bir insan hele otostopla tek başına bir kadının başına gelebilecekleri tahmin edebilir. Bunun üzerine, giydiği gelinlik de cabası… Bu protestoyu yalnız yaptığını duyunca kulaklarıma inanamadım. Neden arkadaşları veya devletimizden isteyebileceği korumalar kendisine eşlik etmemiş. Dünyanın her yerinde tehlikeli olabilecek bu seyahat şekli Türkiye gibi az gelişmiş bir ülkede böyle trajik bir şekilde sonuçlandı. Bir tarafta insanlık adına protesto yapmaya çalışan değerli bir sanatçı, üç kuruşluk bir adi suçlunun elinde can verdi. Bu faciadan sanatçının kendisi ve ailesi de sorumlu...
Katilin çaldığı cep telefonuna kendi sim kartını koyarak kullanması ve bu yolla yakalanması da ayrı bir trajedi bizler için. İnsanoğlu dünyanın her yerine bilgi ulaştırabilecek kadar teknolojiyi geliştirdi ancak hala sömürgeci devletlerin işgaline sesimizi çıkarmıyoruz, düzenlediğimiz protestonun tehlikelerini doğru analiz edemiyoruz ve suç işlendikten sonra yakalanacağımıza izin verecek teknolojinin farkında bile değiliz. Sömürü, iyi niyet, protesto, cahillik, barbarlık hepsi bir arada . İşte 21. yy portresi...

İki yüz bin yıl önce ortaya çıkan Homo Sapiens türünün iki alt grubu vardı. Birisi Neandarthel insanı, diğeri ise Homo Sapien Sapiens yani bizim atalarımız. Neandarthel insanı daha kısa boylu, tıknaz, tüylü ve kuvvetliydi. Neandarthel mezarlarında da sanat eserlerine ve süs eşyalarına rastlandı. Atalarımız gibi alet kullanıp avlanıyorlardı. İki alt tür aynı anda Buzul çağında dünya üzerinde yaşadı ve benzer aşamalardan geçti. Ancak Neandartheller MÖ 30.000 yıllarında yaşadıkları son bölge olan Kuzey Avrupa’da ortadan kayboldular.

Kuzey Avrupa’da birkaç yıl önce açılan atalarımızın mezarlarında Neandarthel insanlarının kemikleri çıktı. Kemiklerdeki izlerden ok veya mızrakla vuruldukları anlaşılıyordu. Atalarımız onları öldürmüş ve kemiklerini savaş ganimeti olarak süsleyip kendi mezarlarında kullanmıştı. Neandarthellerin ortadan kalkmasında bizim de payımız vardı.

Bugün geldiğimiz noktaya baktığım zaman geçmişteki ilkelliğimizden bir şey kaybetmediğimizi düşünüyorum. İlerlemiş teknoloji bize sadece ilkelliği farklı sekilerde uygulamamızı sağlıyor. Ve düşünmeden edemiyorum acaba Neandarthel insanı yaşamış olsaydı daha medeni ve adaletli bir dünya kurar mıydı?