Gençler-yaşlılar

Kütüphanemdeki dergi ve kitapları gözden geçirirken rastladığım güzel bir yazıyı benimde yorumlarımla yoğurarak sizlerle paylaşmak istedim. Bazı sanatçılar çok genç yaşta ölmüşlerdir… Bunlardan en genç yaşta öleni, belki sanatçı değildir ama günlüğü bir çok dilde yayımlanan, tiyatroya da aktarılan Anne Frank' tır. Frank, öldüğünde15 yaşındaydı. Akıl yaşta değil baştadır diye bir söz var. Muhakkak doğruluk payı çok yüksek. Sanatçı veya bilim adanı olmak genç yaşta da mümkündür. İşte akla ilk gelen genç ötekiler den bazıları şunlar: İngiliz şairi Thomas CHATTERTON (17), Amerikalı oyuncu James DEAN(24), Romalı şair LUCANUS (26), İngiliz şair ve oyun yazarı CHRİSTOPHER MARLOWE (29), Amerikalı oyuncu RUDOLPH VALENTİNO (31), Avusturyalı besteci Franz SCHUBERT (31), gibi. Genç ölmüşler ama kalıcı olabilmişler. Yarınlara güzel değerler bırakmışlar.

Gençleri küçümsememek onlara değer verip desteklememiz lazım. Bir de yaşlılık dönemlerinde büyük yapıtlar vermiş sanatçılar var: 100 Yaşında, GRANDMA MOSES hala resim yapıyordu. 94 Yaşında, BERTRAND RUSSELL yazıyor ve uluslar arası barış çalışmalarında yer alıyordu. 93 Yaşında, GEORGE BERNARD SHAW oyun yazıyordu. 91 Yaşında ADOLPH ZUKOR, PARAMOUNT şirketinin yöneticisiydi. 90 Yaşında PABLO PİCASSO resim yapıyordu. 89 Yaşında ARTHUR RUBİNSTEİN, NEWYORK ta ki Carnegie HALL de en büyük konserlerinden birini vermişti. 88 Yaşındaki MİCHELANGELO, SANTA MARİA DEGLİ ANGELİ kilisesinin planlarını yapmıştı. 88 yaşında Pablo CASALS çello konserleri veriyordu. Yaşlanmış sanatçı, yıllanmış şarap gibi olmalı. Doğal olarak insanlığa şarap tadında eserler bırakmalı. Yıllarca kendi sanatında biriken olgunluğu, zenginliği insanlarla paylaşmalı. Sanatçının bilim adamının emekliliği olmaz. Genç yaşta ölmek hüzün verici, ama yaşayanlar da üretken olmalı. Topluma olan görevini yapmalı.