Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Genelkurmay Başkanı ve medya

Genelkurmay Başkanı ve medya
 

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ


Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un dünkü basın toplantısı haklı olarak ''Genelkurmay Başkanı: 1- Medya: 0'' şeklinde haber edildi.

İlker Başbuğ daha önce yaptığı basın toplantısında sözde aydınlara ciddi bir Aydınlanma dersi verdikten sonra medyaya döndü ve bu sefer de Medya Okur-Yazarlığı dersi verdi.

Tartışmalar tabii ki Ergenekon üzerine yoğunlaştı ve Genelkurmay Başkanı'nın ne diyeceği merakla bekleniyordu. Emekli Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın 'nereye çekersen çek' şeklinde olan ve anlaşılması zor olan ''Darbe günlükleri var da diyemem, yok da diyemem.'' sözlerinden sonra bu konuşmaya son derece ihtiyaç duyuyorduk.

Genelkurmay Başkanı'nın yoğunlaştığı birinci konu ''silahlar'' konusuydu. Malum, ülkemizde sokakta silah bulunsa Ergenekon soruşturması ile ilişkilendiriliyor. İlker Başbuğ ''böyle bir şeyin olamayacağını, bazı silahların bir defadan sonra kullanılamayacağını ve TSK'dan hiçbir silahın çalınmadığını'' vurguladı.

Bir diğer sorun ise 'Ergenekon' ismi. Bir gazeteciden gelen ''Ergenekon'' isimlendirmesine karşılık olarak ''İsimlendirmelere dikkat edelim. Ergenekon Terör Örgütü ismi mahkeme tarafından yasaklanmıştır.'' dedi. Yaklaşık iki ay önce böyle bir karar alınmasına rağmen STV, ATV gibi hükümet yanlısı çizgide olan kanallar ısrarlar 'ETÖ' ismini kullanmakta ve bu da rahatsız edici olmaktadır.

En önemlisi ise ''masumiyet karinesi'' konusu. ''Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli davası'' olarak lanse edilen dava son derece abuk-sabuk, hiçbir ciddiyeti olmayan olaylara indirgenmiş durumda. Konuyla alakası olması bile düşünülemeyecek insanlar, Amerikan karşıtı oldukları için gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, hatta hasta edilip öldürülüyor. Bu kadar hukuksuzluğa dayanmak mümkün mü? Eskiden delilden şüpheliye gidilirdi; şimdi şüpheli tutuklanıp delil sağlanmaya çalışılıyor. Hukuk sistemimizin temeli ''Suçu ispatlanana kadar herkes masumdur.''a dayanıyordu. Şimdi ise ''Masumiyeti ispat edilene kadar herkes suçludur.''a dönüştü. Kabul edilecek tarafı var mı? İşin en acı tarafı ise bu kadar adaletsizliğe, bu kadar hukuksuzluğa ses çıkarılmaması ve bu ses çıkarmayanların 'aydın' ismiyle anılması. İnsan kahrolmasın da ne yapsın?
 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..