Gezi Parkı için referandum bir tuzaktır (Varoşlardan Kızılay’a taşınan çoluk çocuk bile oy kullandı)

“Doğuştan gelen haklar, referanduma götürülemez.”

Doğru söze ne denir?

Her “çağdaş kafa”, bunu her ortam/ durumda dile getirir; bu konuda ses verenlere/ direnenlere destek çıkar. Çünkü söz konusu olan “doğuştan gelen haklar”dır.

Bu “haklar” kişiden kişiye değiyor olsa da, bunun böyle olduğunu söyleyen, başkasının neyi düşündüğünü/ savunduğunu düşünmeden, başkalarına “hak vermek” zorundadır.

Yazının girişi olan, özdeyiş tadındaki cümleyi söyleyen, “itiraz”ını şöyle açıklıyor:

“Bir insanın, insan hak ve hürriyetlerini, bir toplumun, bir halkın yaşam özgürlüğünü, inanç özgürlüğünü kalkıp da referanduma sunamazsınız.”

Bunları kim söylüyor?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan...

Neye karşı mı?

İsviçre’de camilere minare yapma, tartışmalara yol açar. Çözüm,  İsviçre Halk Partisi ve Federal Demokratik Birlik Partisi'nin öncülüğünde referandumda bulunur. 29 Kasım 2009’da yapılan referandumda halk, yeni minare yapımın karşı çıkar ( % 57,5).

*****

Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapma, ayrıca AKM’yi yıkma girişimine bütün ülkede başlayan tepki, nereye gidiyor?

Direnenler, söz konusu projelerden vazgeçilmesini isterken, kendisi için “Bu Tayyip Erdoğan değişmez.” diyen Tayyip Bey ise, bu konuda inat ediyor.

Gösteriler, polis şiddeti, yakıp yıkmalar, ölümler, geceleri tencere tava çalmayla süren protestolar...

Tayyip Bey’in, ilgili ilgisiz kişilerle konuyu yüz yüze görüşmesi...

Çıkış yolu aranırken, "Tamam, vazgeçtik" deneceğine, çözüm için referandum dile dolandı.

Kent için referandum dendi mi, Melih Gökçek’in “referandum oyunu” akla gelir:

(Kızılay’ı yaya trafiğine kapatmak isteyen Melih Gökçek, yaptığı işe demokratik bir kılıf uydurmak için, Kızılay’a oy sandıkları koydurmuştu.

Varoşlarından onbinlerce insan, Kızılay’a otobüslerle taşındı; hayatlarında ilk ve son kez göreceklerdi Kızılay’ı. Kimler yoktu Kızılay’da kimler? Anadolu’nun kırsal kesimi Kızılay’a akmıştı sanki. Oy vermenin yaş sınırı yoktu. Belediye otobüslerinden inenenler, çoluk çocuk şaşkındı. Kızılay’a niye geldiklerini biliyorlardı, “Evet” diyeceklerdi. Bilmedikleri, bu “Evet”i ne için diyecekleriydi. Ama hepsi de Melih Gökçek istedi diye “Evet” diyeceklerdi.

Yaşlı bir adam anlatıyordu:
“Kızılay’a gezmeye geldik, gelmişken bir de oy kullanalım dedik.”

Yaşlı bir kadının söyledikleri daha anlamlıydı:
“Gelinim gelemedi, onun yerine de oy kullandım.”)

****

Referandum tuzak mı?

Onursal Yargıtay Başkanı Sabih Kanadoğlu’nun deyişiyle, “Bilim, kültür, çevre sorunları, insan hak ve özgürlükleri referandum konusu olamaz.”

Kanadoğlu, "niyet"i açıklıyor:

“Gezi Parkı düzenlemelerinin referanduma götürülmesi girişimi, kamuoyunu oyalayıcı, yanıltıcı ve hatta giderek aldatıcı niteliktedir.”

Referandum tuzağına, yeni referandum önerileriyle karşı çıkmaya ne dersiniz?

Sözgelimi, memur sendikaları, maaşlara yapılacak zam oranlarında iktidarla anlaşamıyor mu, sendikaların istekleri için referanduma gidilsin...

Madem bir “milli irade” türküsü tutturulmuş gidiyor...

Gelin, "milli irade"ye sığının!

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com