Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Göğsümdeki ağrı

Göğsümdeki ağrı
 

Bazen göğsümde bir ağrı hissediyorum. Bu ara sıra beni yoklayan ağrıların kötüye yorulma vaktine daha var diyorum...

Yıllar önce okuduğum bir kitabı hatırlıyorum. Göğsünde mavi nilüfer çiçeği büyüyen kızla sevgilisinin imkansız aşk hikayesini anlatan o garip kitabı.

Fazla aşk öldürücü olabilir mi sahiden?

Geçenlerde bunu en yakın arkadaşım Seda'ya söyledim, her zaman ki gibi alaycı, "Merak etme seni öldürecek olan aşk filan değil, şu hala vazgeçmediğin sevgili sigaran..."deyiverdi.

Ne yapalım gerçekler pek şiirsel değil.

Bir hafta önce hem arkadaşlarımı görmek hem göğüsümde ki ağrı nedeniyle hastaneye gittim. Büyük makinaların içine soktular, her yerime kablolar bağladılar, flimler çektiler. Ultrasonla kalbime bakarken düşündümde kalbin bütün damarları görülebiliyor.

Ama benim kalbime ne olduğunu göremiyorlar.

O çarpıntının ne zaman gelip kalbime yerleştiğini, ve o günden beri benimle kaldığını bilmiyorlar.

Ben biliyorum.

Gerçekte, bizim hiç göremediğimiz, yalnızca anlamaya çalıştığımız belleğin o karmaşık düzenini, içimizde bir yerde gizemli bir biçimde saklanan bütün geçmişimizi hangi makina resimleyebilir ki?

Böyle bir ağrının geldiği bir anda mutfak masasına oturup derin derin nefes aldım. Gözüm masadaki dergiye takıldı. Güzel bir kadın çizilmişti kapağa, güzel, alımlı bir kadın ve hemen akasında, yüzünü elleri arasına almış, düşünceli bir adam oturuyordu. "Eşiniz sizi aldatıyor mu?"yazıyordu resmin üstünde...

İster istemez sayfaları karıştırıp o yazıyı buldum.

"Fena bir kadını nasıl anlarsınız? başlığı altında yazılmıştı:

"Fena bir kadını anlamak esasesn zor değildir. Eğer bir kadın sık sık yeni arkadaşlar icat ediyor, bugün üniversiteden Nermin aradı, ne zamandır görüşmüyorduk, bugün onlarla görüşeceğim gibi bahaneler öne sürerek daima dışarı çıkıyorsa... Son zamanlarda birden bire kendisine bir güzellik, bir hava gelmişse.. Daha çok boyanıyor, daha şık giyiniyorsa... Uzun müddet banyoda kalmaları sıklaşmışsa... Kocasının en küçük bir sorusu karşısında hemen parlayıp, sinirleniyorsa... Verilen kredi kartları, nakit paralar kendisine yetmiyorsa... Kimi zaman pahalı kıyafetler aldığında, bir ahbaplarının büyük indirim mağazası buluduğundan dem vuruyorsa... Muhakkak şu veye bu tanıdığının taksitle satış yapan mücevherat mağazası varsa... İşte bu veya benzeri durumlar bir araya gelirse bir kocanın eşinden şüphe etmek için kuvvetli delilleri var demektir..."

Şaşkın şaşkın okudum hepsini... İşte ben buydum.!. Burada çizilmiş olan kadın... Zavallı kocası mutsuz bir yüzle çalışıyor, takılar, şık giysiler içinde ki hanımda ayna karşısında makyaj yapıyor, sevgilisinin kollarına koşacağı an'ı düşünürek hayaller kuruyordu.

Göğsümdeki ağrı beni yoklamaya tekrar gelmişti. Ama bu defa ağrıya takılmadım. Çünkü o ağrının nedenini biliyordum, bilmediğim benim böyle bir kadına dönüşüyor olmamdı...

 
Toplam blog
: 6
: 550
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Asker bir babanın ve edebiyat muallimesi bir annenintek kızıyım. Ekim ayının 4. gününde teşrifler et..