Gök ağıtları

çatlamış topraklar bize hasret

tüm ahali biz duasında

bulutsuz havada bereket ister  

gel, biz olalım...

dansımıza eşlik etsin rüzgârın sesi

salınıp gezelim âlemi

 …ve veda vakti

 kararır yüzün

yalpalayışım bundan

en ateşli ayrılık bizimkisi

gök inler,  yer dinler sesimizi

düşerken bir sibel tanesi...

bırak

salına salına ahmak ıslatayım önce

sonra içsin kana kana çorak toprak

yeşerecek bağ bahçe var

değirmen un öğütmez olmuş

dere kurumuş / ölü balıklar

bırak

yokluk yoksunluk boşansın

daha ne kadar taşırsın bu yükü

değip toprağa bereket olayım

korkma ayrılıktan, savrulayım

-hiç bulutsuz yağmur gördün mü?

toprak her ısındığında bağrındayım... 

deSibel