- Kategori
- Psikoloji
Gölgelerin Gücü Adına
Gölge deyince ilk aklıma gelen Hacivat’ la Karagöz ve baştan sona bitmek bilmeyen atışmaları...
Gölgesinden korkuyor diye bir tabirimiz var...
Gölgesinden korkuyor denildiğinde fareden bile korkuyor dercesine küçümseyen bakışlarla karşı karşıya kalabilirsiniz...
İnsanın gölgesinden korkması niye bu kadar kötü bunu anlamıyorum...
İnsanın korkusu bilinmeyene endeksli, bütün korkularımız bilinmeyenden kaynaklanmıyor mu?
Karanlıktan korkmak sadece bunlardan bir tanesi...
Neden karanlıktan korkarız?
Nedenini anlayamasak da karanlıkların uğursuz olduğu tehlikeli olduğu öğretilmiş ve bu korkular zamanla alışkanlık olarak bünyeye yerleşmiş...
Bu korkuyu yenemeyenler evlerinde çocuk olsun olmasın mutlaka gece lambası kullanıyor.
Ya netlik gibi bir takıntımız var, ya da bilinmeyenden korkuyoruz...
C Şıkkı olarak da, ‘ Hepsi ‘ diyebilirim...
Ne çok korkularımız var, her şeyden herkesten korkar olmuşuz...
Hep mi böyleydik yoksa bunlar sonradan kazanılmış korkularımız mı?
Bütün bunların üstesinden nasıl gelebiliriz buna bakmalıyız.
Ağızlara sakız ettiğimiz başka bir cümle de, ‘ Ben Allah’ tan başka kimseden korkmam ‘
Ne kadar yalancısın öleceksin bir gün bu yalanlarından, korkmazmış!
Böyle komik ve garip zaaflarımız var, geçerliliği olmayan şeyler iddia edebiliyoruz...
Bu söylenenlerde ne derece gerçeklik payı var tartışılır...
Aslında çok fazla kafa yormaya da değmez...
İnsanız işte, eşref saatimiz zaman mekân farklılıklarına göre bünye de farklılıklar gösterebiliyor...
Herşeye rağmen korkularımdan utanmıyorum...
:) Teşekkürler Edison...
Dip not: Çocukluğumda Ediz Hun’ u, ' Edison ' zannediyordum.