Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '12

 
Kategori
Deneme
 

Gönderilmeyen Mektuplar-II

Bu gece bitti Mehmet,

Bugün de bitecek… Yarın da olacak, sonrası da… Ama ölmeyen umutlar hep dizleri üzerinde…

Sen istedin bu mektubu Mehmet, susma dedin bir kere…  Arala dedin açık kapıları… Kapatma, açma sadece arala! Kalbimin kapılarını bir de böyle aralamalı… İşte içimden geçenleri, geçemeyenleri böyle yazmalı… Araladığım gözlerimden dökülenleri tutmadan, dokunmadan…

Sen gerçek misin Mehmet?

Bu içindekileri akıttığın dizeler senden mi? İçinin hangi sokağından çıkıyor hecelerin… Çıkmaz bir sokağı var yüreğinin ve sen dindiremediğin bütün fırtınaları o sokağa hapsettin. Ben de oradaydım Mehmet!

Vakit kaybetmeden yazdığın duyguların bir okyanusa dökülüyor… Onlar dökülürken sen fırtınanın neresindesin?

İçinde dinmeyen hasret fırtınasını nereye savuruyorsun? Beklediğin bahar bu yıl geç kaldı… Ve sen baharı yaşayamamışken, yaz istiyorsun yüreğine… Güne güzel bir günaydınla uyanmak istiyorsun.

Güneş kalbin için, aşkın için henüz doğmadı Mehmet!

Bir aşk bu, böyle işte tam da senin hissettiğin, benim hissettiğim kadar zor… Cümlelerinin kenetlendiği yerdeyim ben Mehmet! Beni hapsettiğin zirvedeyim. İnmek öyle zor ki…

Bu zirveye çıkarırken ettiğin yardımdan, şimdi eser yok. Varlığını hissetmeden yaşamamı istiyorsun. Elimi tutmadan, seni görmeden, orada olduğunu bilmezden gelerek… Hem yaşamamı, hem atlamamı bekliyorsun. Atlayınca düşmemi istemiyorsun… Sırtımda onca yükü görmezden geliyorsun…

Biliyorsun Mehmet, beni en zorla yalnız bıraktığını biliyorsun…

Adımlarımın farkında değilsin çünkü bana bakmıyorsun. Tutunduğum dalların ellimde kaldığını görmüyorsun işte… Sesimi duyuyorsun sadece Mehmet, benim sesim olarak değil… O gülümseyen ben değilim Mehmet!  

İçimin dağlarını nasıl aştım biliyorsun ama bildiklerin öyle yarım, öyle az… Bu yazdıklarım ne ki senin için, bir başkası için, onun için… Ben ne kurgularda oynuyorum Mehmet!

Hangi rollerde ölüyor, hangi rollerde gidiyor, hangi rollerde terk ediliyorum… Hangi sustuğum cümlelerde kimleri, seviyorum…  

Hiçbir şey duymadan oynuyorum ben Mehmet... Duyduğum fısıltılar öyle kısık, öyle masal ki… O masallarda kavruluyorum ben ve en kötüsü de sen bunu biliyorsun, sen buna izin veriyorsun Mehmet!

Gerçek duygularımın, gerçek yazdıklarımın yanında bunlar ne ki… Senin için ya da bir başkası için bu yazdığım kurgular, şiirler ne ki Mehmet! Ona yazdıklarımın yanında, ona sustuklarımın yanında ne ki…

  http://www.izlesene.com/video/sebnem-ferah-ask/260560 

 
Toplam blog
: 16
: 411
Kayıt tarihi
: 19.07.11
 
 

1981 Aydın doğumluyum. Sağlık sektöründe reprezant olarak çalışmaktayım. Yürüyüş yapmayı ve müzik..