Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '14

 
Kategori
Kitap
 

Gönen Köy Enstitüsü ve Sonrası 3

Gönen Köy Enstitüsü ve Sonrası adlı kitabın 3. Bölümünde Gönen Köy Enstitüsünün yeri ve yerleşimiyle ilgili belgelere dayalı bilgiler veriliyor.

Isparta, Burdur ve Denizli ile Afyon’un Güneydeki ilçelerinin köy çocuklarını okutup öğretmen yetiştirmek amacıyla uygun bir yer aranırken, yer seçiminde Gönen’in tercih nedenleri, arazi temini ve araziye yerleşim ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.

Burada çekilen sıkıntıları ve olanaksızlıklar içinde yaratılan mucizevi başarıyı anlamamıza yardımcı olması bakımından, Enstitünün kurucu Müdürü Sayın Uzgil’in raporundan bir bölümü görüşlerinize sunuyorum.

“Eğitmen kursundan enstitüye aktarılan binalar. a) İç ve dış sıvaları yapılmamış bir köy okulu binası. b) Seyyar kullanılmak maksadıyla yapılmış üç baraka. c) Enstitüye terk edilen üç odalı bir köy odası.”

“1940 Yılı Haziranından, yıl sonuna kadar bulunabilen 80 öğrenci, başlarında usta öğretmen ve öğreticileri tarafından 2 öğretmenevi, 280 öğrencinin yararlanabileceği atölye binası yapılmış, 1150 metrekare yol döşenmiş, eğitmen kursundan kalan okul binası sıvanmış ve barakalarda değişiklikler yapılmıştır.”

Altı ay içinde o günün koşullarında sağlanan bu başarıyı, enstitülülerin okullarına duydukları inanç ve ihtiyacın da bir göstergesi olmalı diye düşünüyorum. 

Yine bu bölümde Enstitünün ilk Müdürü olan Ömer Uzgil’in, enstitüye gelen öğrencilerden topladığı bilgilere dayanarak, enstitü bölgesine dair hazırladığı bir rapor da bana çok ilginç geldi.

Öyle ki, enstitü bölgesi olan Burdur, Isparta, Denizli köylerinin nüfus durumundan, beslenmelerine, gelir dağılımından köy evlerinin yapısına, giyinme ve temizlik alışkanlıklarından, erkek ve kadın işlerine, pazar alışkanlıklarından toplantı, eğlence ve düğün geleneklerine dek her yönüyle ele alınıp incelendiği, çok önemli bir rapor bu. Hatta rapordan öte, adeta 1940’lı yılların Türkiye’sine ait tarihsel bir saptama.

Örneğin nüfus bilgileriyle ilgili bir bölümden bir alıntı: “Enstitümüz bölgesine giren Isparta, Burdur, Denizli köylerinden gelen 2. ve 3. Sınıf öğrencilerinin verdikleri bilgilere göre, öğrenci gönderen 73 köyden 23 tanesinin nüfusu 1000-2000 arasındadır. 22 tanesinin nüfusu 2000’den yukarı, 16 tanesi 500-1000 arasındadır”

Yine bu raporun beslenme bölümünde, okula öğrenci gönderen köylerin beslenme alışkanlıkları hakkında şunlar yazılmış.

“…. Bir evde bir hafta için iki, bazılarında üç öğün yemek yenir. Sabahları ve akşamları sıcak yemek, öğleyin peynir, pekmez, kuru soğan gibi şeyler yenilmektedir. Ekseriyetle sabahları tarhana çorbası, öğleyin bulgur pilavı ile turşu, akşamları da yazdan kurutulmuş sebze yemekleri veya çorba, ya da pilav yenir. …….. Köylü et ihtiyacını kurban etinden kavurma yaparak karşılar. ……..”

Evlenme işleri bölümünde ise şöyle deniliyor. “…. Köylünün nazarında kadın bir istihsal (üretim) vasıtasıdır. Evlendirirken de oğluna alacağı gelinin sağlam yapılı, iş bilen becerikli birisi olmasını ister. Bunların birden fazla da karısı vardır.”

“Gönen’de bir köylü 24 yaşında iş başarısı yüksek bir kızı 14 yaşındaki oğluna almaktadır. Oğlundan on yaş büyük olan bu kadının oğlundan önce yaşlanacağı söylendiğinde adam: koca köyde yok değil ya, sonra bir daha evlensin der.”

Görüldüğü gibi bu kitabı okurken ilginç ve ibret dolu bilgilerin yanında, 1940’lı yılların Türkiye’sinde nostaljik bir geziye de katılmış olacaksınız.

 
Toplam blog
: 81
: 702
Kayıt tarihi
: 21.11.08
 
 

Nazmi Öner 1946 yılında Burdur’un Bucak İlçesine bağlı Seydiköy’de doğdu. Seydiköy İlkokulu v..