Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ağustos '12

 
Kategori
Siyaset
 

Gözaltına almışlar!

CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Ovacık İlçesinden dönüşünde PKK militanlarınca kaçırılması hem şok etkisi yarattı, hem de çeşitli kesimlerden farklı tepkiler aldı.

Hüseyin Aygün, Kürdistan halkına ve gerillaya yönelik devletin özel savaş politikalarının bir yürütücüsü olduğu yönlü halkımızdan gelen yoğun şikayetler göz önünde bulundurularak; sömürgeci Türk devletinin Dersim’e ve Dersim halkımıza yönelik yürüttüğü özel savaşa, asimilasyona ve parçalayıcı politikalara, geliştirilmek istenen barajlara dikkat çekmek ve Aygün’ün bu kirli politikaların hizmetine girmemesi gerekliliğini hatırlatmak amacıyla gözaltına alınmıştır. Gerekli idari ve hukuki işlemlerin tamamlanması ardından kısa bir süre içerisinde bırakılacaktır.”

Bu açıklama PKK tarafından yapıldı ve her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Dikkat ederseniz PKK artık kendisini devlet yerine koyuyor, istediği kişiyi alıp sorguluyor, gözaltında tutuyor, yargılıyor, gerektiğinde cezasını veriyor. Oysa biz PKKyı Kürt halkının meşru hakları için devletle mücadele ediyor sanıyorduk!..

“Gerekli idari ve hukuki işlemlerin tamamlanmasının ardından serbest bırakacaklarmış”

Sözünü ettikleri gerekli idari ve hukuki işlemler nedir bilemeyiz de “halkımızdan gelen yoğun şikayetler” iddiasına kim inanır. Dersim halkı demokrasi, insan hakları ve özgürlükler konusunda yaptığı çalışmalardan dolayı Hüseyin Aygün’ e duydukları özel sempati nedeniyle tercihlerini CHP den yana kullanmış, 2 milletvekili çıkarmasını sağlamışken; kim, kimi, kime şikayet ediyor?

Eğer gerçekçi yaklaşacak olursak, PKK nın bu ülkede kendisine en yakın müttefik olarak görmesi gereken, Kürtlerin meşru hakları için en çok mücadele eden kişi Hüseyin Aygün olması gerekirdi.

Anlaşılan o ki, yine birileri bu kez de Hüseyin Aygün üzerinden etnik, mezhepsel bir çatışma çıkarma hesapları yapıyor.

Ya da bölgede en zayıf olduğu Dersim’ de PKK, kendine uygun alan yaratmaya çalışıyor.

Bu eylemi ister Kandil planlamış olsun, isterse PKK içinde bir grup inisiyatif alarak gerçekleştirmiş olsun, bu somut olgunun taraflarca nasıl algılandığı, asıl önemli olan.

BDP nin olayı kabul edilmez olarak açıklaması, biraz mahcup, biraz çaresiz tavırlarla kınaması belki anlaşılabilir de HDK’ nın “Hüseyin Aygün serbest bırakılmalıdır” başlığıyla yayınladığı bildiride PKK nın adının bile geçmemesi sizce de ilginç değil mi?

Aynı şekilde BDP milletvekillerinin, şu an tutuklu bulunan kendi Milletvekillerine sahip çıktıkları gibi, cesurca ve açık açık, aynı samimiyetle Hüseyin Aygün’e sahip çıktıklarını söylemek mümkün mü? Üstelik kendi milletvekillerinin en azından can güvenliği var.

Kaldı ki Hüseyin Aygün, Kürt sorununa en duyarlı yaklaşan, bu konuda çaba gösteren, geçmişte de insan hakları savunuculuğu yapmış bir aktivist.

Yalnızca 2012 yılı içerisinde 145 kişiyi kaçıran bir örgütün, yarın daha kaç kişiyi kaçıracağı, yargılayacağı ya da yargısız infaz edeceği bilinmezken, aynı örgütün” operasyonlar durdurulsun” talebi ne kadar ciddiye alınabilir?

Operasyonların durmasını, silahların susmasını isteyen bir örgüt; bu konularda mecliste en çok mücadele veren bir milletvekilini niye kaçırır? İlla kaçırılacak birileri varsa, bu Hüseyin Aygün mü olmalıydı?

“Aygün’ ün bu kirli politikaların hizmetine girmemesi gerektiğini hatırlatmak için gözaltına aldık” diyorlar!

Aygün’ü Dersim konusundaki ezber bozan tavırları, Alevilere yönelik söylemleri yüzünden derin devletin, Ergenekon’un hedef alabileceğini düşünebilirdim de PKK nın bu konudaki açıklamalarını kabul etmek, samimi bulmak mümkün değil.

AK Parti gibi PKK da sistemle mücadele etmek yerine kendisini devletin yerine koyup, devlet gibi davranıp, vatandaşına zulüm etme yolunu mu seçiyor acaba?

Bu olayda iktidarın yine o her zaman ki üstenci tavrı, barış dilinden uzak, nefret söylemini öne çıkaran, buram buram milliyetçilik kokan politikaları tercih ettiği görünüyor.

Bu olayın en önemli muhatabı CHP’ nin duyarlılığını saygıyla karşılıyorum ama gökyüzüne dönüp dua edenler gibi” Milletvekilimiz hemen serbest bırakılmalıdır” türünden muhatabı belli olmayan açıklamalar yapmasını da doğru bulmuyorum. Böyle bir olayı gerekçe göstererek AKP ye yönelik saldırıların yanlış hedefe yönelmiş oklar olduğunu da söylemeden yapamayacağım.

AK Parti hükümetinin henüz hesabını veremediği, Uludere olayları, Suriye’de düşen uçak, işkenceci Selim Ay’ın terfi ettirilmesi, Şanlıurfa cezaevinde çıkan yangında ölen mahkumlar, Pozantı cezaevinde tecavüze uğrayan çocuklar, bir gece yarısı meclis operasyonuyla hapisten çıkartılan katliam sanıkları, Hrant Dink cinayetinin karartılması gibi konular dururken böylesine hassas bir olayı siyasi ranta dönüştürüyor durumuna düşmek niye?

Dileriz en kısa zamanda Hüseyin Aygün özgürlüğüne kavuşur. Ancak toplum ve siyasiler olarak buradan çıkarılması gereken önemli derslerden herkes payına düşeni de almalıdır.

Bence asıl gözaltına alınması gereken, her dönemde akıl ve bilincimizi esir almış ittihatçı zihniyet olmalıdır.!

AYHAN ONGUN  14.08.2012  BODRUM

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..