Gözünü Seveyim Türk Dizilerinin

İki-üç haftadır sıcaklardan uyuyup kalmamak ve anne-babamla vakit geçirebilmek adına, bari bilgisayardan yani internetten birkaç Türkçe dublajlı yabancı dizi bulayım da hoş vakit geçirelim dedim, demez olaydım.

Bizim evde yazın neredeyse hiç TV açılmaz. Gündüzleri annemin izlediği televizyon programları ve akşamları benim önderliğimde izlediğimiz kış dizileri ve survivor tatil olduğu için yaz günleri ihtiyaç duymuyoruz TV’ye. Abim bizle pek izlemez, Türk dizilerini sevmediği için odasında ya tek başına ya da oğluyla, internetten yabancı dizi izler, hem de Türkçe altyazılı.

Babamın ve tabi ki bizim de gözlerimiz iyi görmediği için TV’de altyazılı izleyemiyoruz. Neyse o sorunu hallettik dublajlı dizilerle, üçümüzün beğeneceği türde de bulduk, o sorun da kalmadı, ya data traveller (USB Bellek)a yükledim ya da dizüstümü kabloyla bağladık TV’ye, o da tamam. Açtık bir şekilde ya, anlat konuyu bizimkilere, hatırlayabiliyorsan. Kafan onlarca diziye baktıktan sonra abandone olmuş vaziyette zaten.

Gelelim diziyi izlemeye, o da ne. Konu hemen akıp gidiyor, fazla dikkat gerektiriyor. Başlarda üç-dört bölüm arka arkaya izleyince dizi obezi haline geleceğiz diye korkmuştum. Gözünü ayırıp da bir şey düşünemiyorsun bile. Gözünü seveyim bizim Türk dizilerimizin, izlerken birisi sana su getirebiliyor, küçük tuvalet ihtiyacını giderebiliyor, annem yemekle iliklenebiliyor, hem de oynatmayı durdurmadan. Ah o reklam araları yok mu, neler yapılmaz? Dizinin en son oynanan 3 bölümünü izlemesen dahi, konuyu anlayabilirsin hala. Hem öyle açık seçik sahneler hiç bulunmaz ki, ikinin biri sahne atlatmaya gerek duyayım. Eşcinsellik ve uyuşturucu bu kadar gözler önüne serilmez.

Başlasın artık bizim dizi sezonu da bu eziyetten kurtulalım ailecek.