Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '20

 
Kategori
Tarih
 

GREBENALI BEKİR FİKRİ BEY

Dedem Selanik mübadili olduğundan balkan topraklarına hep ilgi duyarım. Onunla yine bir Balkan romanı okurken tanıştım. Grebena Kahramanı Bekir Fikri Bey Osmanlının sıkıntılı döneminde bu toprakların çocuğu olarak duruma el koyan bir yiğit olduğunu gördüm.O batının bize pompaladığı ne bir masal kahramanı nede bir dizi oyuncusu. Avrupa topraklarının Türkleşmesi için yüz yıllar önce Anadolu’dan gönderilmiş Horasan erenlerinin torunu olarak doğmuş, topraklar elimizden çıkarken kadirşinaslık göstererek herkesi çıkardıktan sonra kendisi çıkan bir subaydır. Kısacık hayatına birçok başarıyı sıkıştıran Bekir Fikri Beyi sizlere tanıtmak isterim. Grebena Selanik’le Makedonya arasına sıkışmış dağlık bir alandır. Fatih Sultan Mehmet buraların ahalisine Patriyot (Kahraman) dermiş.

 

1882 yılında Grebena’da doğan Bekir Fikri Bey 1903 tarihinde Harp Okulundan mezun olunca hemen Yemene gönderilir. Burada gösterdiği yararlılıklar yüzünden yüzbaşı oldu.1907 yılında Grebena Nizamiye Taburunda görevlendirildi. Balkan savaşları sırasında oluşan kargaşalıklardan yararlanan Bulgar ve Rum çeteciler köyleri rahatsız etmeye başlayınca Grebena Jandarma Komutanı oldu.

 

Balkanlarda ortalık karışmaya başlayınca 5 Temmuz1908 günü büyük bir miting düzenledi. Ailesi bu bölgenin nüfuzlu ve geniş bir ailesi olduğundan bölgedeki dillerin yanı sıra üç önemli Avrupa dilini de biliyordu. Duruma el koyarak hemen halkla birlikte yapılacak işleri planladı,400 kişilik gönüllü bir birlik kurarak eğitti. Zor zamanlarda kullanılmak üzere gizli yerlere fazla silahları gömdürdü, halk mektepleri açarak gençleri eğitti. Önemli köyler arasına telefon hattı kurdurarak hızlı haberleşmeyi sağladı. Kuvveti Seyyare adını verdiği birliğiyle Atina’ya sekiz saat mesafedeki Miçova’ya kadar alanda her yere baskın yapıyorlardı. Balkan savaşı sırasında sıkışmış kalmış sivil ahalinin emin alanlara ulaştırılmasında büyük fedakârlıklar gösterdi.

 

Daha sonra Arnavutluk üzerinden Romanya’ya geçerek buradaki Türk dostu Ulahları örgütlemeye başladı. Faaliyetlerini izleyen hükümet bir süre sonra kibarca ülkeyi terk etmesini bildirince Edirne’ye gitti. BuradaEdirne’nin savunmasına katıldı. Balkanlarda sıkışıp kalmış Osmanlı ordularının kurtarılması amacıyla çok iyi bildiği bölgede Bulgar-Yunan ordularının arkasına sızdı. Ancak Arnavut milletvekillerinin ihaneti üzerine yakalanıp, idam edilmek üzereyken Osmanlı Devleti devreye girerek kurtardı. İstanbul’da evinde anılarını yazmaya başladı. Bu sırada 1.Dünya Savaşı başlayınca boş duramadı ve Genel Kurmaydan görev istedi. Kafkas 34.Tümen komutanı olarak görevlendirildi. Sarıkamış Harekatı sırasında Ruslarla savaşırken Yeniköy’de yaralandı. Arkadaşı Dr Fevzi Eget’in kollarında şehit olduğunda 32 yaşındaydı. Erzurum Şehitliğinde 6 numarada yatmaktadır.

 

Dağlarda savaşırken anne-babası, erkek kardeşi ve iki kız kardeşi Yunanlılarca öldürüldü. Kral Konstantin başına ödül koydu. Padişah Mehmet Reşat tarafından ‘’Grebena Kahramanı’’ unvanı verildi. Aile soyadı kanununda Grebena soyadını almış, Kemal ve Em. Amiral Muzaffer Grebena isimli iki oğlu ve Mefkure-i Vatan ve Kuvveti Seyyare isimli iki kitabı bulunmaktadır.

 

 

 

 
Toplam blog
: 85
: 54
Kayıt tarihi
: 25.07.20
 
 

herkese iyi günler dilerim,Isparta doğumluyum,  emekli öğretmenim.TDF Dağcılık eğitimi aldım.Doğayı..