Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '18

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Gülhane Parkı

Her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünen Gülhane Parkı, İstanbul'un en ünlü parkı olarak bilinmesi dışında, birkaç tarihi olaya tanıklık etmesiyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Bizans döneminde kışla ve askeri depoların bulunduğu Gülhane Parkı, Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı'nın 163 dönümlük Hasbahçesi olarak kullanılmıştır.
Sultan Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Sadrazam Mustafa Reşit Paşa tarafından okunan Tanzimat Fermanı, Gülhane Parkı'nda halka okunmuştur. Gülhan Parkı'nda okunması nedeniyle Gülhane Hatt-ı Hümayunu diye de bilinir. Osmanlı tarihinin ilk demokratik anayasal süreci niteliğindedir.
 
İstanbul Belediye Başkanı Cemil Topuzlu, 1912 yılında Gülhane Parkı'nı Topkapı Sarayı'ndan bağımsız bir hale getirerek, halka açık bir bahçe yapmıştır. O günlerde adı ise Millet Bahçesi, Halk Bahçesi'dir.
 
Parkın Sarayburnu tarafında bulunan Mustafa Kemal Atatürk'ün heykeli Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel tarafından yapılan, Cumhuriyet'in ilanından sonra ilk heykel olma özelliğine sahiptir.
Mustafa Kemal Atatürk Latin harflerini halka ilk defa 01 Eylül 1928 tarihinde, Gülhane Parkı'nda tanıtmıştır.
19 Kasım 1938 tarihinde Ulu Önder Atatürk'ün naaşı İstanbul'dan Ankara'ya uğurlanırken son töreni Gülhane'de yapılmıştır.
 
Gülhane Parkı bir kavuşamama hikayesine şahitlik yapmıştır.   
Nazım Hikmet hakkında yakalanma kararı çıkmıştır. Bu nedenle kaçak olarak yaşamaktadır. Nazım Hikmet sevgilisi ile Gülhane Parkı'nda buluşmak için sözleşirler. Parka giden Nazım Hikmet sevgilisini beklerken ona yaklaşmakta olan polis aracını görür ve yakınındaki ceviz ağacına tırmanır. Sevgilisi de buluşma yerine gelmiştir. Ancak polisler olduğundan ağaçtan inemiyordur ve sesini duyuramıyordur sevgilisine. Ceviz ağacının tepesindeyken çaresizce cebinden kağıdı kalemi çıkarır ve o meşhur şiirini yazar;
 
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. 
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, 
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil. 
Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var. 
Yüz bin elle dokunurum sana,İstanbul'a. 
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım. 
Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u. 
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda. 
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. 
                                                        Nazım Hikmet Ran
 
 
Gülhane Parkı'nda bulunan İstanbul'un ilk zafer anıtı Gotlar Sütunu.
4. yüzyıldan kaldığı düşünülen "Gotlar Sütunu" kaidedeki yazıttan Gotlara karşı kazanılan bir zaferden sonra dikildiği anlaşılmaktadır.
 
İstanbul'da düzenlenen Lale Festivali her sene nisan aylarında yapılmaktadır. Şehrin birçok parkına dikilen laler açtıkları zaman ortaya çıkan görüntü ile gözlerinizi şenlendiriyor adeta.
 
 
Şehrin kaosundan, gürültüsünden kısa bir süreliğine de olsa kaçıp kurtulmak için ideal bir yer olan Gülhane Parkı'nda, kuş cıvıltıları eşliğinde, asırlık ağaçların arasında bir banka oturup veya çimlere uzanıp huzur dolu parkın tadını çıkarabilirsiniz.
 
Sevgiler,
Betül
 
Toplam blog
: 13
: 290
Kayıt tarihi
: 28.01.18
 
 

Gezmek olsunda neresi olursa olsun diyen, gezdiği gördüğü yerleri ballandıra ballandıra anlatan, ..