Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Gülümseyin

Gülümseyin
 

Sabahın ilk ışıklarında saatin alarmı çalarken, "uykuya dönmek için neler vermezdim" diye düşündü. Tek isteği biraz daha uyumaktı fakat alarmı tekrar çalmaktaydı, iş yerine gitmesi gerektiğini anladı "yine yorucu bir gün başlıyor diye homurdandı".

Aniden cep telefonuna bir mesaj geldi. Cep telefonunu, gönderen kişiye bakmak üzere eline aldı: "Gülümse sadece bugün için gülümse" daha çok yeni gittiği ve fazla da önemsemediği yaşam danışmanından gelmişti, bu durum karşısında şaşırmıştı, birden uykusu açıldı. Bu mesajın kendisine çok hoş geldiğini düşündü, gülümsedi.

Hızla kalktı gerindi, tai chi hareketlerini yapmaya başladı. Bir anda, uyku mahmurluğu eşsiz bir enerjiye dönüşmüş, içine sevinç dolmuştu. Kendini iyice enerjik hissetmeye başlamıştı, yavaş yavaş kışa hazırlık telaşında olan sonbaharın, serinliğini almak için penceresini açtı, derin derin nefes aldı. İçinden gülmek geliyordu, bu duyguya da gülümsedi. Banyoya yöneldi, duşunu alırken birden aklına geldi uzun süredir, tai chi yapmıyordu. Bundan sonra her sabah yapmalıyım diye düşündü.

Ayna karşısında makyajını yaparken, canlı ve hoş yüzüne baktı, "aslında" dedi "kırkına gelmiş olmama rağmen ne kadar genç gösteriyorum". Gülümsedi ve yüzündeki ışığı fark edip, ruhundaki coşkunun kıpırtısı hissetmeye çalışırken, birden aklına az önce uyandığında aldığı mesaj geldi. "Gülümse sadece bugün için gülümse" bu iki cümle mi? ona bunları yaşatmıştı. Bir dostu ona, son günlerde çok sinirli davranışlar sergilediğini, bunalmış insan görünümlü halinden, endişe duyduğunu söylemiş ve "bak ben biliyorum bunun çözümünü" demişti.

Biricik dostu öyle israr etmişti ki kıramamış, "Peki bak, sadece sen istedin gideceğiz çare yok yoksa ben seni bilirim dilinden asla kurtulmam mümkün değil, üstelik ben inanmam böyle şeylere" demişti...

Ay sonu gelmiş ve bütçesi zorlayacağından, üstelikte inanmadığı bir şeye isteksiz olduğundan, belki arkadaşımı kırmadan vazgeçirebilirim diye, bahaneleri sıralamıştı. Seans ücreti hiç ödemeye niyeti yoktu. Arkadaşı "herhangi bir ücret ödemene gerek yok ön görüşme ücretsiz" demişti. Bir kaç gün önce gittiği danışman, son derece güler yüzlü gelmiş, hatta beklediğinin ötesinde "çok sıradan" diye düşünmüştü.

O günden sonra unutmuştu o kişiyi. Sabah mesajı gelene kadar, o gün sabırla sohbet etmiş kendi hakkında bazı şeyleri anlatmış "ben mutsuzluklarımla da yaşıyorum" kelimeleri ağızıdan dökülmüş ve sonra da, hiç tanımadığı birine neden böyle konuştum, diye içinden de kızmıştı.
İşe doğru yola koyulduğunda, düşünmeye devam ederken birden irkildi. Danışman ona "bana gelmeniz önemli değil ama şunu asla unutmayın an'ı yaşayın, mümkün olduğu kadar an'da kalın.

Eğer an'da kalmayı başarırsanız, yaşamın anlamı size kendini çözdürecektir." demişti.
Oysa o an'da kalmamıştı. Gülümsedi, danışman kendine ne çok şey anlatmıştı. Gökyüzündeki gri bulutlara doğru baktı ve ''ne gizemli'' dedi ilk kez bu kadar gizemli gelmişti bulutlar ve yüzüne bir damla yağmur tanesi düştü. İçi yeniden çoşkuyla doldu.

İyi ki bu güzellikleri görebiliyor, hissedebiliyorum dedi. Çalıştığı iş yerinin kapısına geldiğinde, derin bir nefes aldı ve gülümsedi. Gülümseyerek girdiği, iş yerindeki sekreter şaşkındı. "Günaydıın!" Masasına oturdu ve danışmana bir mesaj yazdı ve yollarken hala gülümsüyordu.
"Sizden en kısa zamanda randevu alacağım, yaşamıma gülümsemi istemekle çok şey kattınız, sadece bugün için gülümseyeceğim diye söz verdim kendime, ama bunu size ilk geldiğimde söylediğiniz gibi, her gün uyandığımda tekrarlayacağım. Bu bana iyi geldi kendimi harika hissediyorum. Ama şu an'da kalma meselesini,bana iyice öğretmeniz lazım geldiğine inanıyorum sevgiler"

BİLİNCİNİZE NE VERİRSENİZ O DA SİZE GERİ VERİR

Bilinç ne olursa olsun sabah ilk uyandığında gevşek haldedir ve ona ne verirseniz tüm gün size onu geri verir ya da gece uykuya geçerken düşündüğünüz herşey, bilinçaltına işler. Ertesi gün de bir gece önceden düşündüklerinizin bir kaydı olarak, tüm gün boyu verilerini alırsınız.

Hatırlamamız gereken tek şey, düşüncelere dikkat etmektir Eğer gece uykuya geçişte, ertesi günün hesabını yapmaya başlarsanız ve bu hesaplaşma da problemlerle ilgili ise, uyandığınızda yorgun kalkar, isteksiz işe gider, unutkanlık ve bıkkınlık yaşar, sorunları daha da büyütebilir, çözümsüz hale getirebilirsiniz veya günlük yaşamınızda çocuklara bağırıp, komşuya sinirlenerek, sonunda alışveriş merkezinde yapılan, bir minik hataya tahammülsüz davranır yorgun düşersiniz.
Bu, denenmeye çok müsait bir yöntemdir ve bir gece olsun ertesi gün hesaplaşmasını yapmadan, hafif nefes egzersizleri ile uykuya geçerseniz uyandığınızda daha enerjik ve verimli olduğunuzu göreceksiniz.

Bir diğer yöntemde an'da kalabilmektir. Biliyorum bu hiç kolay değil ama eğer an'da kalmayarak siz o günü kaçırdığınızı farkettiğinizde mutlaka bu konuda değişim ve gelişim göstereceksiniz.


Nlp yönteminde" Olmuyorsa değiştir" vardır. Eğer başarısız olduğunuz bir konu varsa ki Nlp'ye göre "başarısızlık yoktur sonuçlar vardır " sorun ne ise çözüme odaklı düşünün, soruna odaklı değil. İnanın yaşamınızda herşey çok daha fazla kolaylaşacaktır. Olmayan bir işinizde,mutlaka olur bir yön vardır. Eğer şu an'a kadar yaptıklarınız işe yaramıyorsa, yeni bir yöntem deneyin ve kişisel gelişim uzmanları, mentör veya danışmanlara açık olun. Sizin onlara vereceğiniz bir ücret sizin şahsi yatırımınızdır karşılığında, mutlaka fazlasını alacağınızı bilin.
Sizden daha değerli ne olabilir ki ..
2007 yılına doğru ilerlerken, tüm dünyanın bildiği ,uyguladığı yöntemlere adım atmak ,sizin yaşamızda yeni vizyonlar doğuracaktır.İçsel kaynaklar sizde olduğuna göre..

Yazımı sevdiğim bir söz ile bitiriyorum: "İnsanın eninde sonunda alışamayacağı bir düşünce yoktur" (Albert Camus)

 
Toplam blog
: 113
: 5180
Kayıt tarihi
: 11.09.06
 
 

Kişisel gelişimde, düşüncelerin kullanımını sanat gibi gördüğümden, 1986yılından itibaren çok sevdiğ..