Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mayıs '13

 
Kategori
İnançlar
 

Gün gelir hesap döner...

Din kardeşini, bir suçundan dolayı ayıplayan kimse, o suçu kendisi de işlemedikçe ölmez" (Tirmizî, Kıyamet, 53) 

Gıybet, riya, iftira, … Bu kelimelerin hepsi içinde acımasızlığı, bencilliği ve empatiden yoksun olmayı barındırıyor aslında. Çoğu zaman iyi niyet taşlarıyla örülü bir yoldan ibaret görülen, çok tehlikeli ve fitneye sebep olan, en büyük zararı da bu eylemi gerçekleştirene dokunan eylemler bütünüdür bunlar…

Tek tek ele alalım bu üç tehlikeli kelimeyi ne dersiniz?

Gıybet denilen zehirle başlayalım. Evet gıybet, konuşanlara hiçbir faydası olmayan ama ettikçe tadına doyulmayan çünkü gıybet ortamına dahil olan şeytanın, göbeğini kaşıya kaşıya gülerek iyice gaza getirmesiyle perçinlenen büyük günahlardan biri. Amaç tehlikeyi görüp ikaz etmekse gıybet kapsamına girmez ama ayıplama ve büyük konuşmayla iç içeyse eyvah ki ne eyvah… Gıybet konusu olan kişi yerden yere vurulurken aslında gıybet edenler kendi acı sonlarına keyifle imzalarını atmaktadırlar. Eee ne demiş Hz. Mevlana,

Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç.

Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl.

Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra, beni yargılayabilirsin…

 O halde şu sonuç çıkar bu cümlelerden; şimdiye kadar yaşadıklarımı yaşamamış olmanız bundan sonra yaşamayacağınız anlamına gelmez! Allah her günahı affeder yeter ki insan aklını başına toplayıp tövbe kapısını çalmasını bilsin. Peki kul hakkı… ‘Helalleş öyle gel’ diyor dinimiz bu konuda. Gıybet edip ‘ne var canım sohbet ediyoruz’ diyen gaflet uykusundaki insanları kader silkelemeden biz ikaz etsek işe yarar mı ki? Hadi hodri meydan, helalleş bakalım, git yüzüne söyle konuştuklarını. Yapabilecek misin? İşte gıybette püf noktası da bu zaten. Yüzüne söylediğinde karşındakinin hoşuna gitmeyecekse, söylediklerin gizli olduğu müddetçe gıybet sıfatına bürünür. Peki gıybet edene ne denir? RİYAKÂR… Geldik diğer kelimemize işte. Gıybetten riyaya geçiş. Yüzüne gül, arkasından konuş. Ne kadar çirkin bir şey değil mi?

Son olarak en zehirli olan kelimeye geliyoruz İFTİRA… Peygamberimiz (S.A.V) buyuruyor ki,

(Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allahü Teâlâ onu Cehenneme sokar.)  [Ebu Davud]

Gıybetin yalanla süslenmiş haline iftira denir. Amaç, fitne çıkararak başkasına çamur atma yöntemiyle bencil duygularını tatmin etmektir. Sonuç genellikle iftira atanın ilerleyen zamanlarda kaderin tokatına maruz kalması ve ahirette de çetin bir azaptır. Ne oldu iftira atınca? iftira atılan kişiye bir müddet psikolojik savaş verdirildi, önüne engeller konuldu, sonra geldi geçti izi kaldı ya da kalmadı ama gerçek anlaşılınca iftiracı ağzının payını aldı. Değer miydi?


“Birbirinizin kusurunu araştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin http://www.forumlord.net/images/smilies/nokta.gif Hanginiz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır, ondan tiksinirsinizhttp://www.forumlord.net/images/smilies/nokta.gif  Allah’tan sakının” (Hucurat 12) 

“Kim bir hata ve günah işler de sonra onu bir suçsuza atarsa muhakkak ki o iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiştir” (Nisa 112) 

Allah’ın vaadi gerçektir…

Bu üç zehirden uzak durunuz zira zehir olur ve zehir saçarsınız… Huzur dolu yarınlara sevgiyle ve saygıyla…

 

 
Toplam blog
: 22
: 8398
Kayıt tarihi
: 17.03.13
 
 

Öğretmen, Yazmaya çalışan,yazarak konuşanlardan...'Kelimelerin gücü adına!'    ..