Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Gündemi, gündemsiz kılmak!

Gündemi, gündemsiz kılmak!
 

5.Dünya Su Forumu İstanbul


Baharın iyiden, iyiye kendini gösterdiği bu günlerde, çiçekten,
böcekten bahsettik. Arada bir şiirler yazmaya çalıştık. Sevgi dedik, aşk dedik, kısacası mutluluk tablosu çizmeye çalıştık. Dünyada ve ülkemizde yoğun gündemi oluşturan konuların yanında, fena da olmadı, kafamızı dağıttık.

Dünya ülkeleri malum, küresel kriz ile haşır neşir oluyorlar. Tedbirler
almakla meşguller, krizi en az zararla atlatmak için uğraş vermeye çalışsalar da dev firmaları batmaktan kurtarmak mümkün olmuyor. Dünya ülkeleri sınırsız büyümenin ceremesini çekmek zorunda kalıyorlar.

Ülkemiz'de bu krizden nasibini fazlasiyle almakta, zamanında alınmıyan tedbirler, yüzbinlerle telaffuz edilen işten çıkarmalara ve sanayi kuruluşların kapanmasına neden olmaktadır. İşsizlik ve yoksulluk halkın belini bükerken, mutlu azınlık koltuk peşinde, halkı meydanlara topluyor oy avcılığına devam ediyorlar. Geçmişten ders alma özürlü halkı, kandırmak siyasiler için çok kolay
olmakta, yalan ve din ağırlıklı silahlarını kullanmakta bir sakınca görmüyorlar. Neyse, 29 Mart'ta takke düşecek, kel görünecektir. Bekliyelim görelim.

Bu denli yoğun gündemin içinde, 5. Dünya Su Forumu, İstanbul Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Dünya Su Konseyi Başkanı, Loic Fauchon, foruma 180'i aşkın ülkeden temsilcilerin katıldığını ve 23 bin kişinin foruma kayıt yaptırdığını belirtti.

Hayat kaynağımız olan suyun, ticarileştirilmesine hayır plartfomu üyelerinin, ''Su hayattır satılamaz'' sloganıyla protesto ettikleri bu foruma, medya ve TV'ler pek ilgi göstermediler. Yanlız iki yaşlı insan vardı ki, uykuda olamaları gereken saatte, gece TV'lerde su kaynaklarımızın ve topraklarımızın ne denli önemli olduğunu vurguluyarak halkı duyarlı olmaya çağırıyorlardı. Bunlardan 87 yaşında ki Tema Vakfı'nın kurucusu, Hayrettin Karaca ve 95 yaşında ki(Sümerolog, Tarihçi) Muazzez İlmiye Çığ'dı.

Dünyamızı bu hızla kirletmeye ve önü alınamaz tüketim toplumu yapmaya devam ettiğimiz müddetce, önümüzdeki 10-15 yıl içinde içecek su ve yiyecek ekmek bulmamız mümkün olmıyacak. İşin vehametini daha iyi anlamaları bakımından, Hayrettin Karaca insanlara şu iki kitabı okumalarını tavsiye ediyor.

Bunlardan ilki '' Her Şey Satılık'' Jomes Ridgeway= Çeviri, Bülent O.Doğan. Kitabın konusu kısaca şöyle; '' Her gün binlerce ton mal ve hammadde, dünyanın üzerinde görülmeyen çizgiler boyunca taşınıyor. Bu büyük akışa insanların daha önce bedava sahip olabildikleri yeni yeni şeyler ekleniyor. Dünya sistemi bir yandan neredeyse her şeyi satılık mal haline getirirken, bir yandan da bunları tüketecek yeni insan ve onun yeni ihtiyaçlarını yaratıyor. Dünyanın kaynakları kimlerin elinde? Kimler nasıl kar ediyorlar? Yakıt, metal, gübre, uyuşturucu, gıda, ama daha yakın zamanda, tatlı su, insan, gökyüzü, okyanuslar ve hayatın ta kendisi birer ticari mal haline geldiler. Belliki mevcut ekonomik sistem devam ettiği müddetçe bu liste uzayacak! Solunacak temiz havanın bir süre sonra parayla satılmayacağını kim iddia edebilir?''

İkici kitap, ''Nehirler Kuruyunca'' Fred Pearce= çeviren, Füsun Doruker. Bir araştırma kitabı olduğu kadar, bir keşif kitabıdır da. Çevresel konuların deneyimli gazetecisi Fred Pearce, yaptığı bu çalışmayla dünyanın çok yakında ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacağı tüm trajik, ironik ve dramatik yönleriyle anlatmaya çalışıyor. Otuz ülkeden fazla yerde araştırmalar yapan yazar, su kaynaklarının en can alıcı noktalarını incelemiş, hepimizi fazlasiyle ilgilendiren ve gün geçtikçe büyümekte olan bu tehlikeyi tüm çıplaklığıyle anlatmıştır.

UNUTMAYIN, ARTIK KENDİ SUYUMUZU DEĞİL ÇOCUKLARIMIZA AİT SUYU TÜKETİYORUZ. KALBİ VE VİCDANI OLAN HERKESE DUYURULUR!

Pearce'in kitabı tek kelimeyle; Korkutucu yazar Hintli çiftçilerin her gün kuyulardan zehirli su çekmelerini, Arizona'lıların bilinçsizce çölde çeşmelerden su akıttıklarını yada Aral Gölü'nün pek yakında çorak topraklara dönüşeceği gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.''

Malesef, acı ama gerçek, suyuna ve toprağına sahip çık, her geçen gün aleyhine çalışıyor.

 
Toplam blog
: 465
: 1550
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Çevreye saygı, insanlık görevi olarak algılanmalıdır. Bankacılık ve finans yöneticiliği  uğraşım ..