Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Güne kötü başlayınca

Güne kötü başlayınca
 

Sabah şehri sarmalayan sirenlerin sesiyle uyandım. Venedik bir kez daha sular altında kalacak. Ben ise tatsız rüyalar âlemindeyim. Bütün olmayacak aksilikler başıma geliyor. Türkiye-İtalya birleşiyor. Ben soluğu evde ailemin yanında alırken kapıdan çıktığımda kendimi yine Venedik’in sokaklarında kaybolmuş buluyorum. Birilerinden kaçıyorum; ama ayaklarım nedense çıplak ve üşüyorum. Panik halinde koşuyorum, ama bir türlü peşimdekilerden uzaklaşamıyorum. Çalan sirenler beni rüyalarımdan uyandırıyor. Sıkıca örtünmek ve en azından bir on dakika sıcacık yatağımda kalmak istiyorum.

Gece boyu kötü rüyalar birbirine karışınca güne bu rüyaların etkisinde başlıyorum. Kalkıp da aynada kendime baktığımda üzerine karanlık çökmüş bakışlarımla karşılaşıyorum. Güne yorgun, halsiz ve de endişeli başlıyorum. Oysaki hayatımda her şey yolunda gidiyor ve son derece planlı programlı yaşıyorum. Geçmişin tatsızlıklarının bilinçaltımı harekete geçirmiş olabileceğini düşünüyorum. Ancak bu tatsız başlangıcın bütün günümü etkilemesine izin veremem. Güne güzel başlamanın koşullarından biri de kendinize biraz olsun zaman ayırmaktır. Ayna karşısında yarım saat geçirmek, yarım saatlik zaman kaybı gibi algılanabilir; ancak o yarım saatin ardından tümüyle temizlenmiş, tazelenmiş, nefes almış cildinizin size vereceği enerjiyle bütün gününüzü kurtarabilirsiniz.

Gloria uyanmadan önce güzel bir kahvaltı sofrası hazırlıyorum. Önce kendi gözlerime hitap etmek istiyorum. Lezzet ve sunuş birleşmeli. Eylül ayından beri Gloria benim ev arkadaşım ve güne birlikte yaptığımız kahvaltılarla başlıyoruz. İlk günden beri benimle Türk kahvaltısı yapıyor. Sabahları bir adet yumurta yemenin beden için önemini benden öğrendikten sonra sabah yediğimiz her şeyin faydalarını tek tek okudu. 21 yaşında bu bilinçte olması ve güler yüzü ile benim de hayatıma güzel bir renk kattı.

Güne kötü rüyalarla uyanan sadece ben değildim. Gloria da rüyasında giysilerinin çalındığını görmüş ve gece boyunca çalınan giysilerinin izini sürmüş. Güne kötü rüyalarımızı birbirimizle paylaşarak başladık. Neyse ki kahvaltı soframız imdadımıza yetişti ve bir süre sonra tatsızlıkları unutup kendimizi güzel tatlara bıraktık. O an aklımdan geçen iç sıkıntısından, moral bozukluğundan, stresten kurtulmanın yolunun kendin için iyi bir şey yapmaktan geçtiğiydi. Duygularımın esiri olmadım ve beni gülümsetecek şarkılar seçtim hemen.

İki kötü rüya kahramanı olarak hadi bir şey yapalım, hem de hiç yapmadığımız bir şey ve kendimizi ödüllendirelim dedik. İyi de ne olabilirdi ödülümüz? Biraz düşündükten sonra aklımıza çılgınca bir fikir geldi: San Franceso del Deserto Adası’na gitmek…

Bu cuma Gloria ile Venedik lagünü içinde San Francesco del Deserte adlı minik bir adaya gideceğiz. Maksadımız daha önce hiç yapmadığımız bir şey yapmak. 2 gün 2 gece boyunca bolca dua edip, meditasyon yapıp sakinleşmek ve durulmak tabii biraz da dünya nimetlerinden, teknolojiden, gecelerimizi esir alan o kötü rüyalardan arınmak. Adaya gidebilmek için önce Murano, ardından da Burano adasına gideceğiz ve Burano adasına gelecek bir rahip minik bir tekne ile bizi San Franceso del Deserto adasına götürecek. Muhtemelen eşsiz bir deneyim olacak.

 
Toplam blog
: 79
: 5412
Kayıt tarihi
: 25.10.11
 
 

Dr. Serap Mumcu Geronazzo, Padova Üniversitesi Tarih bölümünde doktoramı tamamladım. Tarih, Sanat..