Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Güneydoğu’yu kurtarmak

Güneydoğu’yu kurtarmak
 

Sen kim oluyorsun da Güneydoğu’yu kurtarıyorsun diyebilirsiniz. Evet, Güneydoğu Anadolu kan ağlıyor. Neden mi? Artık herkes görüyor.

Terör belası, bakımsızlık belası, eğitimsizlik belası, bırakılmışlık, terkedilmişlik, uzak düşmüşlük. İnsanlar bizar. Toprakları var, canları işlemek istemiyor. Hiçbir şey doğru dürüst bir gelir getirmiyor. Adeta bir küçük Afganistan. Afganlılar ne yapıyorlarsa, onlar da onu yapmak istiyorlar.

Adamları ayakta durmak için DİRLİKleri yok. Nasıl geçinsinler, ne ile geçinsinler.

Öteki tarafta İstanbul gibi bir kent var. Çekip gitmek var. Çoğu çekip gidiyor. Bir şeyler tutturuyorlar: Seyyar satıcılık mı olur. Şoförlük mü. Bar fedailiği mi. Şarkıcılık mı. Artık Allah önlerine ne çıkartırsa. Bir yol tutturup gidiyorlar.

Ama bazıları hiçbir yerde iplik tutturamıyor, yine yorganını sırtına vurup geri dönüyor. Yine eski hayat, yine kahve köşeleri... Zaten çoğunun toprağı yok. Çoğu toprak Ağanın... Ağaya laf söylemek için adamın mangal gibi yüreği olmalı... Kolay değil.

Sonra bir gün genç adam kahvede otururken, kılıksızın biri yanaşıyor.” Böyle olmaz, ” diyor. Gelin dağa, size ayda yüz dolar veririz. Anana, babana da bakarız. kardeşini okuturuz. ” Hadi, kandırılan adam, silah elde gecenin karanlığında kayboluyor. Ondan bir iki yıl sonra, getirip cesedini anasının ayaklarının dibine koyuyorlar. Askerle çarpışırken öldü, diyorlar.

Şu insanlarımızın düştüğü kısır döngüyü, kara döngüyü görüyor musunuz?

ÇARE:

Başbakanımız, “Diyarbakır hapishanesi yıktırılacaktır. “ diyor ama diğer yanda daha geniş ve büyük bir hapishane gerçekleştirmenin projeleri yaptırılıyor. (1)

Diyarbakır ve Güneydoğu yeni bir hapishaneyle mi kalkınacaktır?
İnsanlar terör belasından hapishanelere sığınarak mı kurtulacaktır?

Belli ki yapılacak çok iş var.

Fakat öncelikle iki gerçeği görmek gerekir. Buranın insanları bir, UMUTSUZ; iki, MUTSUZ... Bu iki gerçeği görmek gerekir.

Bir, umutsuzdurlar; kendi kendilerine bir umut ışığı aramak için bazıları ayrılık şarkıları söylemektedirler. Çare bu mudur?

Mutsuzdurlar. Mutlu insanlar dağa çıkıp kendilerini öldürtmezler. Çaresiz bir toplum besbelli.

Ne yapmak gerekir?
1.Elbette bu yöre insanının dirliğini kazanması için yeni yollar bulacaksınız, yeni yollar önereceksiniz. Her şeyden önce insanın işi ve aşı gelir.. Aç ayı oynamaz..
2. İnsanlar İstanbul’ göçmek istemeyecekler. Nasıl? İstanbul’da bulunan olanaklar orada da olacak.
3. Her şeyden önce ÖZGÜRLÜK ve DEMOKRASİ olacak. Şeyh ve ağa baskısından ; terörist baskısından uzak yaşayacaklar.
4. İnsanlar Anavatanın parçası olduklarını, bu vatanın onlar için çok işler yaptıklarını görecekler.
5. İnsanlar, okul öncesi çağdan itibaren baştan aşağı eğitilecekler. Türkçe’yi öğrenecekler.
6. Her tarafta on tane, yirmi tane yüzme havuzu olacak. Geniş güzel parklar yapacaksın. Yüzecekler, gezecekler. mutlu olacaklar.
7. Korkmayacakları bir dünya yaratacaksın onlara. Ne birbirinden, ne de jandarmadan korkacaklar.
8. Şeyh, ağa zulmü baskısı olmayacak.
9. Toprak Reformu yapamıyorsun bari toprakları akıllıca toplulaştıracaksın, akıllıca işleteceksin.
10. Elbette barajlar, fabrikalar, yeni iş yerleri açacaksın. Güzel , çağdaş sanayi siteleri oluşturacaksın, KOBİ’leri destekleyeceksin. Açılmasına yardım edeceksin.

Çareler üzerinde düşünmek gerekir. Yok olmaz demekle zaten zaman gelip geçiyor ve o insanlar giderek kopuyorlar. Daha çok gayret göstermek gerekir.

Ama her şeyin temelinde biz, EĞİTİM’in olduğuna inanırız. eğitimi aksattın mı , insanlar yoldan çıkarlar. İnsanları yeniden yola sokmak için insanları yeniden eğitmek gerekir.

Ama akıllı bir eğitim. Sevecen, mutlu bir eğitim. Sonunda bir iş ve aş kazanabilecekleri bir eğitim. Onun da yolu da KIR ENSİTÜLERİ’DEN geçer.

Hele biraz daha düşünün, Ne yapacağız, diye... Vakit geçmeden. Geç olmadan.

(!) http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=170652

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..