Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

21 Kasım '14

 
Kategori
Öğretmenler Günü
 

Günün kutlu olsun mu öğretmenim?

Günün kutlu olsun mu öğretmenim?
 

Ey, saçından ayak bileğine kadar dürüstlük ve güzellik kokan öğretmenlerimiz! Tüm yaşadıklarınıza rağmen hala “benim günüm var” diyorsanız, Günün kutlu olsun öğretmenim!


Karanlıkları aydınlatmak için kendinizi yakmayı göze alarak başladınız bu mesleğe.

Onurla başladınız, onurlu bir nesil yetiştirmek için.

Cesaretle yürüdünüz cehaletin üstüne, çocuklarımız cehalette boğulmasınlar diye.

Hayat kavganızı bile unuttunuz sınıfa girerken, yeter ki size emanet edilen çocuklar  zarar görmesin diye.

Gönülden gönüle yol oldunuz, karanlığı aydınlatan gün oldunuz.

Her çalan zil sizi derse çağırırken çayınızı bile yarım bıraktınız.

Ses oldunuz, ışık oldunuz, onur oldunuz, yarın oldunuz.

Karanlıkları aydınlatmak için kendinizi yaktınız.

Öğretmenler Günün Kutlu Olsun Öğretmenim!

Biliyorsunuz bu meslekte bitmez çile, bitmez dertler, bitmez ayak oyunları.

Ötekileştirmenin olduğu yerde çıra olmak da zor, ışık olmak da zor.

Kimi kıyafetine karışır, kimi gülüşüne, kimi düşüncene…

Kimi bendensin der, kimi bana düşmansın der.

Bu hayat kavgası içinde bile kemiğe dayanan bıçağın acısını hissedersinde,

Yine de kıyamazsın sana verilen emanetlere.

Sizlere gün yüzü göstermeyen yöneticiler, eğitimi bir adım değil, bin adım geriletirken.
Sizlerin değerini bilmeyenler sizlere saygıda bile kusur eder hale gelmişken.
Sizleri de saflarına çekmek isteyenlere, hala onurunuzla direnirken.

Karanlıkları aydınlatmak için hala kendini yakıyorsan,

Günün kutlu olsun öğretmenim!


Başarının yolunun çalışmak değil de, güçten yana olduğunu gördüğünde,

Karanlıkları aydınlatmak için kendini yaktığına mı yanarsın,

Yoksa kul hakkı yiyenlere karşı hakkını mumla mı ararsın?

Adalet duygusunu yitirmiş bir yerde, hakkını bile mumla arıyorken.
Ömrünüzü adadığınız çocuklar için, hiçbir umut kalmadığını, yaşlı gözlerle izliyorken.
Bir zamanlar yanınızda olan arkadaşlarınızın çıkarı için güçten yana olduğunu görüyorken,

Kendinle gurur duy öğretmenim.

Hazreti Ali, sizlere gerçek değerinizi verdi. "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum."Dedi.
Ne acıdır ki, şimdiki yöneticilerin sizlere verdiği değer de ortada. 

“Eğer benden değilsen bir harf öğretenin, 40 yıl anasını ağlatırım!"diyorlar.

Ne Hazreti Ali’nin ilme verdiği değer, ne Hazreti Ömer’in adaleti var artık.

Ey, saçından ayak bileğine kadar dürüstlük ve güzellik kokan öğretmenlerimiz!

Sizler geleceği seslendirirken, kendi içinizde sessizliği seçtiniz.

Sessiz bir yaşamın içinde kendi sesinizle kendinize çare oldunuz.

Boş kaşıkla beslenmenize rağmen yine ayakta kaldınız.

Karanlıkları aydınlatmak için, hala kendinizi yakıyor ve bir mum gibi eriyorsunuz.
Ömrünüzü adadığınız çocuklar için, hiçbir umut kalmadığını, yaşlı gözlerle izlerken,

Verdiğiniz emeklerin karşılığını görmediğiniz için kahroluyorsunuz!
Ve verdiğiniz emekler, sadece senede bir gün, rol icabı hatırlanıyorken.

İçinizin yandığını görüyorum.

Biliyorsun ki, “ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak nasıl çıkar bu karanlıklar aydınlığa.” Misali.

Başkalarının hayatını yaşayan namuslu insanlar, her zaman yanar Kerem misali senin gibi…

Sen yine de dik dur öğretmenim.

Unutmayın ki,

Bu ülkenin size ihtiyacı var.

Tüm yaşadıklarınıza rağmen hala “benim günüm var” diyorsanız,

Günün kutlu olsun öğretmenim!

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..