- Kategori
- Futbol
Guus Hiddink, tam bizden biri olmuş!
Hiddink, maçlardan bir hafta önce İstanbul’a geliyor, Süper Lig maçlarını izlemiyor, diye çok eleştiriliyor.
Hiddink, arada bir Türkiye’ye gelmesine rağmen, tam da bizim huyumuz kapmış.
Bizim derken, yöneticilerin, kamuoyuna karşı sorumlu olanları demek istiyorum.
Bunu nereden mi çıkardım?
Bunu Hiddink’in “unutkanlık”ından ve “verdiği sözü tutmaması”ndan...
Hiddink, Azerbaycan yenilgisi sonrası şunları söyledi:
"4 gün içinde iki maç kaybetmek, kariyerimde yaşamadığı bir durum."
Hiddink, geçmişi, 2002 Dünya Kupası finallerini unutmuş. Çünkü Hiddink'in başında bulunduğu Kore, yarı finalde Almanya'ya 1-0, aradan 3 gün geçtikten sonra Türkiye'ye de 4-3 yenilmişti.
Hiddink’in verdiği sözde durmadığını da Uğur Meleke’nin Milliyet’te yazısında görüyoruz:
“Hiddink, önündeki 6 ayda ulusal kadro iskeletini geliştirmek zorunda. Hiddink’in 16 Mart’ta Bosphorus’ta yaptığı basın toplantısında bizzat oradaydım ve Hollandalı Hoca yüzün üstünde insanın gözünün içine bakarak zamanının büyük bölümünü maç izleyerek geçireceğini anlattı. “Beylerbeyi’nde boş vakit geçirmemin kimseye faydası yok. Türkiye’nin ve Avrupa’nın her yerinde maç izlemeliyim, kıtanın her köşesindeki Türk oyuncuları milli takıma kazandırmaya çalışmalıyım” dedi o gün... “
Hiddink, sözünde durdu mu?
Durmadı.
Hiddink’in “unutkanlık”ı ve “verdiği sözü tutmaması” neyi anlatır?
Hiddink, tam bizden biri olmuş!