Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hadi ordan rezil...

“Sakınılan göze çöp batar”… “Sevmediğin ot burnunun dibinde biter” gibi gerçekliği kanıtlanmış atasözlerimiz var… Hayattaki en büyük korkularımdan biridir rezil olmak belki de bu kadar çok korkuyorum diye geliyordur bütün bunlar başıma, zavallı başıma! Korkmak, o korkuyu içinde dallanıp budaklandırmak, kafanın içinde kurup olmayan şeyleri, olmasından korkmak ve sonuç olarak nur topu gibi sosyal fobi ve paranoya sahibi olmak… Çorap söküğü gibi bir başladı mı arkası mutlaka geliyor… Arkadaşlarıma soruyorum bazen hayattaki en büyük korkularını kimi parasız kalmaktan, kimi ölmekten, kimi özgürlüğünün kısıtlanmasından, kimide monotonlaşmaktan korkuyor… bunlara bağlı olarak çeşitli savunma silahları, çeşitli maskeler icat ediyorlar…

Oysa bu kadar abartılacak ne var değil mi? Herkes rezil olabilir, herkes hayatının bir döneminde parasız kalabilir, özgürlük kısıtlanabilir, nasıl yaşarsan yaşa monotonlaşır hayat ve herkes günün birinde ölecektir…

Katıldığım toplantı öncesi korkumun ne boyutlara ulaştığını fark etmiş bulunuyorum. Benim için toplantı kalabalık demek, kalabalık daha çok insana rezil olma olasılığı, rezil olmak dehşet verici bir gerilim filimi… Senaryolarım karşısında şaşkınlık içerisindeyim, sanki o kadar kişiye konuşmayı ben yapacağım, hayır bir köşede dinleyeceğim yalnızca… kafamdan yazıyorum; pantolonumun arkası patlarsa (yanıma iğne iplik aldım), sessizliğin ortasında midem guruldarsa (aç gitmemek için yemek yedim) halıya takılıp düşersem (kendime dikkatli yürü telkinleri) tanımadığım insanlarla konuşmak zorunda kalırsam (hiç kimseyle ilgilenmiyormuş gibi yap)… Şu anda aklıma gelmeyen bir sürü paranoya kırıntısı… Toplantıya katıldım ve hiçbir şey olmadı boşu boşuna ve bilmem kaçıncı kez başarıyla kendimi stres yumağı haline getirdim…

Nikah törenleri, doğum günleri, arkadaş ziyaretleri, yolculuk öncesi… Benim için hep aynı gerilim filminin sahneleri… İnsan kendine bunu niye yapar ki? Üstelik törene katılınca, toplantıya gidip oturunca, yola çıkınca bütün o korkular bitiveriyor… Bittiğini bile bile…

Hayatta hiç rezil olmayan insan var mıdır? Hayır... Abartan insan vardır…

Ben de insanım ve benimde rezil olduğum onlarca durum var, herkes gibi…

Birkaç küçük örnekle itiraf edip bu korkumun üstüne gitmek istiyorum, sizde bilin ki ben bu korkumu biraz da olsa törpülüyüm…

* Alışverişimi tamamlamış, elimde poşetlerle eve dönüyorum ve herkesin neden bana baktığını anlayamıyorum bir türlü… Eve gidip boy aynasına baktığımda kıyafetimi ters giydiğimi fark ediyorum.. Başımdan aşşağı kaynar sular dökülüyor. Kim bilir ne kadar süre öyle dolaştım bilmiyorum…

* Telefonda amcasının hastalığından bahseden arkadaşıma başınız sağ olsun dedim… (kesinlikle geçmiş olsun demek istiyordum, nasıl ağzımdan çıktı bilmiyorum)

* Yolda karşılaştığım sevgilimi görmemezlikten geldim, berbat görünüyordum ve makyajsızdım (rezil olmaktan korktum, her şey yeni başlamıştı daha) ama onun beni görmemesi imkansızdı ve bu küslük nedeni oldu (üstelik nedenini bile açıklayamadım ve inandıramadım onu görmediğime)

* İşe geç kalma korkusuyla alelacele evden çıkmak zorunda kaldığım günlerin birinde yanıma para almayı unuttum, hatırladığımda ise koşarak yetiştiğim otobüste muavinle göz gözeydik ve bir durak gitmiştik bile… otobüsten nasıl indiğimi bilemedim…

* Topuklu ayakkabı giydiğim nadir günlerden birinde, alışık olmadığımdan olsa gerek, çok da samimi olmadığım insanların yanında topuğum kapıdaki ızgaraya sıkıştı…


NOT: Bu korkumu yenebilmek için salaklık tarihi diye bir kitap bile edindim ama ne fayda...

 
Toplam blog
: 19
: 756
Kayıt tarihi
: 03.03.07
 
 

Neşeyle hüzün arasında volta atan, 1979 yılının 4 Eylül çocuğu, arkadaşlarımın arkadaşı, annemin ..