Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '17

 
Kategori
Felsefe
 

Hakikat Gökyüzü Gibidir

Hakikat Gökyüzü Gibidir
 

Gerçeği gerçek yapan insan algısı olduğu gibi gerçeğin dış dünyadaki tutarlılığıdır. Bu tutarlılığa yaslanarak ancak sağlam temellere dayalı bir gerçekliğe ulaşılabilir. 

Günümüzde ortalığı saran pek çok öğreti bütün insanlığı ortak bir iyiliğe götürmek için herkesin yalnızca kendileri gibi düşünmesi/inanması gerektiğini ileri sürmektedir. Bunun önceki inanç ve düşüncelerinden özgürleşmek olduğunu. gerçek özgürlüğün ve iyilik ve erdeme ulaşmanın sadece bu yol ile mümkün olduğunu ileri sürmektedir. 

Bu gerçekten de böyle midir? Evrensel iyiye giden yol ya da iyiliğin doğasını keşif için heresin kendi inanç ve düşüncelerini terkedip tektip inanıp düşündüğü bir düzleme geçilmesi mi icab etmektedir?Bilime ve bilimsel tutarlılığa hesap vermek istemeyen metafizik sömürücüler konuyu daima subjektif alanlara kaydırarak kanıtsallık zemininden çıkarırlar. Bu basit hile ile onbinlerce insanı avlayan bu zihniyet. İşine gelince bilimden yararlanan ancak bilim kendilerini yalanladığında bilimi aşağılayan çağ dışı bir zihniyettir aslında. Ambalaj, makyaj ne kadar çağdaşsa da içerik o derece çağ dışıdır.

Yüzlerce ülkede mantar gibi türeyen yeni çağ öğretilerinin "eski" diyerek küçümseyip çağ dışı ilân ettikleri dinlere alternatif olarak ileri sürdükleri şey özetle: 

Hakikat sadece bizim yolumuzdur. Dünya barışı sadece bizim gibi inanılırsa gerçekleşir" düşüncesidir. 

Bu düşünce neresinden baksanız elde kalacak bir saplantı ve saptırmadır. 

Öncelikle; İyilik, yüksek vicdan değerleri ya da barışcıl olmak bir öğretiye ya da bir gruba, derneğe, bir inanç mensubiyetine sığmayacak kadar evrensel kavramlardır. 

Üstelik bu kavramlar "eski" dedikleri dinî öğretiler adına da cemaatçilik adı altında yüzlerce yıldır yapılagelmektedir. Bu sadece İslâm özelinde değil. Uzak doğu dinleri dahil bitin dinlerin başına dert olmuş bir yanlıştır. Dolayısı ile yaptıkları şey yeni bir şey değil eskinin hatasını başka bir tarzda tekrardan ibarettir. 

Gerçeğin duyu organlarına dayalı ispatlanabilir boyutu metafizik kaynakların bu alana ilişkin sunduğu bilgilerin bilimsel tutarlılığa uygunluğunu zorunlu kılar. Rastgele "İlâhî âlem böyle luzum gördü" diye geçiştirilebilecek bir durum söz konusu değildir. 

Kitaplı dinlerin teoloji üretilebilir olmasının sebebi bilime uygunluk iddiasındaki samimiyeleridir. Aksi taktirde hiçbir din teoloji üretilebilir olamayacaktı. Kendini dinler ötesi olarak konumladığını iddia eden bazı spiritüel akımlar ise bu temel ilkeyi ihlâl etmesine rağmen "daha ileri" olduğu iddiasını hiçbir kanıta yaslanmaksızın ortaya koymaktadır. 

Şu iyi anlaşılmalıdır ki; "evrensel iyi" hiçbir grubun, cemaate, derneğe, vakfa, kişinin idrakine, topluluğa, kitaba ve inanca sığdırılamaz. Hakikat her şeyi gök yüzü gibi kapsar ve bütün varlık iyiye yol bulabilmek üzere yaratılmıştır.

Aksini kabul, Her Şeyin Yaratıcısı'nın evrensel bir Yaratıcı olmadığı iddiasıdır ki bu yeni çağ öğretilerinin en temel kabulü olan evrensellik ve kozmik bilinci getirme iddialarının çökmesi anlamına gelir. Zaten izledikleri yol bu nedenle daha baştan çürük bir yoldur.

Vicdan ve evrensellik gerçek bir vicdan ve evrensellik olacaksa, bunun topluluklar ve toplumlarüstü bir değer olduğunu anlamadan evrensellikten bahsedilemez. Evrensel barıştan ise hiç bahsedilemez. 

Hakikati gökyüzü gibi, su gibi ışık gibi evrensel bir değer olarak bilmedikçe bütün evrensellik ve bilimsellik iddiaları yalandır inanmayınız. 

 
Toplam blog
: 3
: 457
Kayıt tarihi
: 25.12.14
 
 

1975 İstanbul doğumlu. 16 - 17 yaşlarından itibaren özellikle Batı Edebiyatına ve çeşitli felsefî..