Hakiki sanatçı, siyasilere boyun eğmez !

Türk Pop Müziğinin önemli isimlerinden İzel Çeliköz bu sıralar tatilde. Kendisine, Ayvalık Cunda’da alışveriş ederken rastladık.

Cana yakınlığı, mütevazılığı, hayatla küsüp, barışmaları ile ünlü olduğu kadar da cana yakın ve hanımefendi bir sanatçı olan İzel’e “ Hayrola? Buralarda?” dedik. Gülümsedi. Alışveriş. Beğendiklerimi ayırıyorum. Sonra da toplu prova “ dedi.

Başını dinler bir hali vardı sanatçının. Biraz suskun biraz da düşünceli. İzel’in ismi, Cunda’daki alışveriş merkezine düştüğünden beri, işi gücü bırakan esnaf, şarkıcının ardında resim için kuyruğa girdiğinden, arada bir suallerimizi hem es geçiyor, hem de cevaplıyordu.

İzel, cana yakın kimse. Alış veriş için girdiği Aycan ve Gülçin'in dükkanında, dakikalarca oturdu, sohbet ett.

 “Bu karşılaşmada sızdırabildiklerim şunlar oldu. “ Genelde bana,, sorulmadık sual kalmadı. Hepsini cevapladım. Biz, doğrulara hitabederiz. Ruhları beslemek, zenginleştirmektir işimiz.” Dedi.

Konuyu, gezi parkı olayı ve Başbakanın önünde diz çökerek, bir sanatçının özür dileme iddiasını sorduk. Şöyle dedi.  Olayların durdurulması için Devlet Başkanı ve Başbakan’a Tweet attım. Öbür olayı da bir sanatçıya asla yakıştıramam.  Netice ne oldu, bilemiyorum. Böylesi iddia edilen bir davranış, sanatçıdan gelmemeli. Sanatçı, sanatçıdır. Öl öpmek, önünde diz çökmek, bunlar bir sanatçının kişiliğine yakışmaz. Sanatçının ego’su, en büyük siyasetçiden de üstündür. Üstün olmalıdır.

Besteleri de sorduk kendisinden. “ Neden  çok üretilmiyor” dedik. Güldü ve  “Aşk yok, aşk! “ dedi. Hımmm, yaptık, demek aşk olmayınca, meşk olmuyor. Soran oldu mu da  “ raflara bakıp, kalmamış diyebiliyorsanız, o iş bitmiştir. Aşk tükenmişse,  raflarda  yenisi yerlerini alır mı? Almaz. Aşk, raflarda durması lazım gelen mir şey midir ki?

Ört ki, ölem !