Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '11

 
Kategori
Siyaset
 

Halepçe katliamı ve Kürtler

Halepçe katliamı ve Kürtler
 

insanlık bottom


Eğer bir gün nesiller insanlığın nasıl vahşileştiğine ve nasıl vahşileşebileceğine,  

Ya da geçmişte yeryüzünde insan neslinin tarihindeki en acımasız caniliğine,  

Aynı toprakları paylaştığı halde ırkçılıktan dolayı nasıl insanlıktan okun yaydan fırladığı gibi fırladığına,  

“Özgür dünyanın” bir alçaklığı nasıl önemsemediğe için insanın insanla imtihanına örnek vermek istediğinde Halepçe’de bütün bunları gösterebilir.  

Kürtlere soykırım uygulandığı için değil,  

Kürtler öldürüldükleri için değil,  

Kürtler evlerinden yurtlarından kaçmak zorunda bırakıldıkları için de değil;  

Halepçe’de “insanın” insana karşı küre-i arzdaki hiçbir canlının yekdiğerine karşı uygulamaya duyularının, güdülerinin, hislerinin izin vermediği insanlık değil,  

En vahşisinden canavarın bile kıyamadığı vahşeti reva gördüğü için kahroluyorum.  

Halepçe’de 16 Mart 1988’de Kürtlere karşı “ganimet” anlamına gelen El-enfal operasyonu/saldırısı ile katliam uygulandı.  

Halepçe’deki katliamı insanlığın yüzkarası oluşundan farklı bir şekilde anlamak gerek.  

Halepçe’de II. Dünya Savaşında ölenlerden çok daha az insan hayatını kaybetti.  

Halepçe’de insanların ölümüne değil, insanlığın yerin yedi kat dibine girmesinden dolayı kahroluyorum. Kürtler ilk kez katledilmemişlerdi. İnsanlar ilk kez soykırıma uğramamışlardı.  

Halepçe’de olan insanlığın insanlık sınavında dibe vurmasıydı (bottom).  

Halepçe;  

Ah Halepçe!  

Kurşunların gök gürültülü yağmasını kimyasal bombalar taşıyan uçaklarla sağlanmasına tanıksın.  

Halepçe!  

Cansız bedenine annen bile yaklaşamadı senin. Belki tarihte ilk kez anne evladına siper olma fırsatını bulamadı; kötürüm kalan anne evladının üzerine örtünmeden öldü.  

Halepçe’de insanlık sınandı, soru bütün zamanların en ağır sorusu ve (insanlık tarihi) için beş bin puanlıktı;  

Halepçe’de Kürtleri petrol zengini olmayan bir ülke katledebilir miydi?  

Buna cesaret veren petrol ülkesi olma özelliğinin vermiş olduğu alçakça şımarıklık değil miydi?  

Sevinin,  

Petrolün ham maddesi fosillerden de oluştuğu için önümüzdeki yüzyıllarda torunlarınız Kürtlerin fosilleşecek cesetlerini bilmem ne kadar zaman petrol olarak kullanacaklar.  

Halepçe’de Kürtler’in cesedi insanlık onurunun kobayıydı. Kobay kobay olarak kaldı,  

Peki ya insanlık?..  

Eğer Halepçe’de katledilenler Araplar olsaydı,  

Eğer Halepçe’de soykırıma tabi tutulanlar İngilizler olsaydı,  

Eğer Türkler, Almanlar olsaydı dünya buna nasıl karşılık verirdi dersiniz?  

Demeyin,  

Demeyin zira insanlıktan arta kalan bir kırıntı varsa bari o kalsın numune olarak.  

İnsanlık Halepçe’de bottom.  

Ya Filistin’de?  

Guantanamo’da?..  

Zaire’de,  

Nijerya’da?  

 
Toplam blog
: 62
: 739
Kayıt tarihi
: 15.01.11
 
 

İnsan Hakları Aktivisti - Yazar Diyarbakır'da ikamet ediyor, Hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiçbir..